SAĞLIKLI YAŞAM

Burun estetiği hakkında…

Estetik burun ameliyatları en fazla yapılan estetik ameliyatlar arasında ilk sırada yer alıyor.
 
   
 
 
     
Burun, yüzün tam merkezinde bulunmasından dolayı hiç kuşkusuz görsel temasta en dikkat çekici yer ve bu nedenle estetik açıdan yüzün algılanmasında da önemli bir etkiye sahip. Aslında tek başına bakıldığında burnu güzel bir yapı olarak değerlendirmek gerçekten güç. Yüz estetiğinde kemik yapının şekli, gözler, ağız yapısı, deri kalitesi belirleyici rol oynuyor, burun güzelliğini tüm bu yapıların estetik uyumundan ayrı olarak ele almak da doğru değil. Bu nedenle yüzdeki tüm yapıları güzellik algılamasında tek tek değil de bütünsel olarak ele almak gerekiyor.

Burun şeklinin cerrahi bir müdahale ile yeniden şekillendirilmesi olarak tanımlanan rinoplasti, yani estetik burun operasyonlarından istenilen sonucun alınması da tamamen bu bilgilere dayanıyor. Doğuştan veya travma sonucu ortaya çıkan şekil bozukluklarına, burnun içinde veya dışındaki eğrilikler nedeniyle nefes almakta zorluk çeken kişilere estetik burun operasyonları uygulanabiliyor.
Estetik burun operasyonları genel olarak yüz görünümünü pozitif olarak etkilediğinden, kişinin özgüven kazanmasında ve sosyal ve iş yaşamında pozitif etkiler getirebiliyor.

Estetikli burun sayısı artıyor!

Anadolu Sağlık Merkezi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği Direktörü Doç. Dr. Tuğrul Maral, Türk toplumunun gerek estetik amaçlı gerekse eğriliğe bağlı burun ameliyatları için sonsuz bir kaynak olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Maral’ın anlattığına göre, bizim burunlarımız genellikle bugünkü estetik anlayışımıza uymayan, kemerli, geniş yapılı burunlar oluyor. Bu nedenle zaman içinde estetik burun ameliyatlarının sayısında önemli oranda artış yaşandığı gözleniyor. Eskiden daha çok göz önünde olan ya da sahne sanatlarıyla ilgilenen kişilerin yaptırdığı estetik burun ameliyatları, bugün toplumun her kesiminden ve her yaşta kişiler tarafından yaygın olarak yapılıyor.
Özellikle son yıllarda dikkat çekici bir başka nokta erkek hastaların sayısında gözlenen artış. Bu artışla birlikte erkeklerin sayısının kadınları geçtiği görülüyor. (bu cümle çıkarılsın) Doç. Dr. Maral bu artışın nedenlerini şöyle anlatıyor:
“Bu artışın başta gelen nedenlerinin başında deviasyon dediğimiz burun içindeki eğriliklere bağlı düzeltmelerin estetikle birlikte tek bir ameliyatta düzeltilebilmesinden kaynaklanıyor. Yine ameliyat tekniklerindeki ilerlemeler ameliyatların sayısının artmasını sağladı. İri tamponların artık kullanılmaması, hastaya genel anestezi ve lokal anestezi birlikte verildiğinden ameliyat sonrası ağrının olmaması ve kanama oranının çok düşmesi hem başarı oranlarını, hem de operasyon sayısını artırdı.”

Kimlere uygulanıyor?
Rinoplasti ameliyatları burnunun görünümünden hoşnut olmayan, nefes alma sorunları olan ve ameliyat istemi olan sağlıklı her kişiye uygulanabiliyor. Ancak genç yaş grubunda uygulama için ergenliğin mutlaka bitmiş olması gerekiyor. Ameliyat için üst yaş sınırı bulunmamakla birlikte çok ileri yaşlarda yapılması da genel olarak tavsiye edilmiyor.
Kararsız hastalar, kişilik açısından yeterli olmayan hastalar ve gerçekdışı beklentisi olan kişilerin rinoplasti ve her türlü kozmetik ameliyatlar için uygun olmadığını belirten Doç. Dr. Maral, ameliyatın yeterli motivasyonu olan kişileri uygulanması gerektiğinin altını çiziyor.
İstatistiklerin rinoplasti ameliyatından sonra boşanma oranlarının ameliyat olmamış popülasyondan daha yüksek olduğunu gösterdiğini hatırlatan Doç. Dr. Maral, bu nedenle rinoplasti öncesinde eşin onayının alınmasının önemine işaret ediyor. Genellikle de erkeklerin eşlerinin ameliyatını onaylamadıklarını söyleyen Doç. Dr. Maral bu durumdaki yaklaşımlarını şöyle anlatıyor;
“Pek çok erkek eşinin estetik cerrahi isteminin nedenleri konusunda yanlış bilgi ve önyargıya sahipler. Bu nedenle ben, hastanın eşi ile özel olarak görüşerek rinoplastinin mantığını açıklamaya çalışıyorum. Çünkü genel olarak estetik cerrrahiye yaklaşımda kadın ve erkeğin motivasyon nedenleri farklı oluyor. Kadınlar genel olarak iki ana nedenle kozmetik cerrahi isterler. Öncelikle yüz ve gövdelerinin görünümlerinin kendileri için memnuniyet verici bir duruma getirmek ve bu durumu sürdürmek. Eğer bir kadının vücudunu algılamasında kendisini rahatsız eden bir durum varsa, bu onun mutsuz olmasına neden oluyor. Son derece mutlu bur evliliği olan kadın, eşi kendisinin kemerli burnunun sevdiğini söylüyor olsa da küçük kusurları düzeltmek için bile tüm zorluklara kolaylıkla katlanabiliyor. Aslında kadınları estetik ameliyatlar için motive edici bir başka nokta da kendi görüntüleri için diğer kadınların dikkatini ve taktirini elde etme arzusu oluyor.”

Dinlenmek çok önemli!
Hasta açısından bakıldığında tüm sorunların tedavisinde olduğu gibi estetik burun ameliyatlarında da hastanın hekime olan güveni son derece önem taşıyor. Herhangi bir nedenle hekime ulaşan bir kişinin hekimine güvenmesi gerekiyor. Bu nedenle estetik burun ameliyatına karar vermede hasta ile yapılan ilk görüşme çok önem taşıyor. Hekimin hastaya yaklaşımı, istek ve beklentilerine verdiği cevap gibi birçok nokta sonraki süreci etkiliyor. Doç. Dr. Tuğrul Maral, hekimin hastaya arkadaşça bir tutumun yanı sıra saygılı, anlayışlı ve taktir edici davranması gerektiğini belirterek, “Hastanın her söylediğini dikkat gösterilmeli ve kendisini tam olarak ifade edebilmesi için gerekli zamanı ayırmalıdır. Dikkatli ve sabırlı bir dinleme, doktoru hastanın gözünde sadece servis alan bir konumdan, bakım görecek bir kişi konumuna çıkaracak ve ilişkiyi olumlu yönde etkileyecektir” diye konuşuyor.

Doğal görünüm şart!
Doç. Dr. Tuğrul Maral’ın verdiği bilgiye göre, burnun diğer organlara göre, eşsiz yapısı ve bulunduğu yer nedeniyle rinoplasti diğer tüm estetik ameliyatlara nazaran daha özellikli bir ameliyat. Her burun bulunduğu yüzle bütünleşikken güzellik kazanıyor. Kimi zaman hafif kemerli bir burun da güzel olabiliyor. Bu nedenle operasyon öncesinde hastanın kemik ve burun yapısının mutlaka göz önünde bulundurularak iyi bir planlamanın yapılması gerekiyor. Ameliyat planlamasında, hastanın burnunu kişisel ve farklı yapan pozitif özelliklerin korunarak bunu bozan özelliklerin düzeltilmesi ve değiştirilmesi yolunu tercih ettiğini belirten Doç. Dr. Maral, dikkat edilmesi gereken diğer noktalara ilişkin şunları anlatıyor:
“Yüzün diğer bölümleri yani genel olarak büyüklüğü, elmacık kemiklerin çıkıklığı, gözlerin yapısı, yüzün uzunluğu gibi noktaları göz önüne almadan herkeste aynı kavisli ve küçültülmüş burunlar yapmak tabi ki iyi sonuç vermeyecektir. Yani hastanın kemik yapılarının ve burun yapısının mutlaka göz önünde tutulması gerekiyor. Çünkü burun ameliyatları hiçbir zaman hastanın yüzünden bağımsız olarak yapılmamalı. Mümkün olduğunca aşırı ve ameliyat olduğunu hemen belli eden bir burun görüntüsünden kaçınmak benim ve pek çok plastik cerrahın tercihidir. Çünkü karşımdakinin burnu dikkatimi çekmeyecek bir doğallıkta olmalıdır. Bence burun estetiğinin en güzel yanı da budur.”
Doç. Dr. Maral, burun ameliyatlarının tecrübeli bir estetik plastik cerrah tarafından yapıldığında risk ve komplikasyon oranının çok düşük olduğunu anlatıyor. Ameliyat sırasında ve sonrasındaki birkaç hafta içinde anesteziye ait riskler, kanama, enfeksiyon, nefes alma ve koku alma gibi sorunlar nadir de olsa görülebiliyor. Bu riskler de hekimin tavsiyelerine uyarak azaltılabiliyor. Peki ameliyat öncesinde nelere dikkat etmek gerekiyor? Doç. Dr. Tuğrul Maral, hastanın dikkat etmesi gereken noktalara ilişkin şu bilgileri veriyor:
“Aspirin ve kanama süresini uzatan ilaçların bir hafta öncesinden mutlaka alınmaması gerekiyor. Uzakdoğu kökenli bazı bitkisel çaylar da benzer etkiler gösterebildiklerinden bu süre içinde kullanılmamasını öneriyoruz. Mide boşalması için ameliyat öncesinde 8 saat bir şey yenilmemeli ve içilmemeli. Ayrıca, kişilerin ameliyat sonrası rahatları için bir hafta önce sigarayı bırakmaları ve ameliyat sonrasında da iki hafta sigara içmemelerinde yarar var.”



Ya burnumu beğenmezsem?
Burun ameliyatlarında komplikasyon cerraha göre değişmesine karşın hastanın yapılan bir burunu beğenmemesi bir komplikasyon olmamasına karşın elbetteki istenmeyen bir sonuç. Bu nedenle her zaman ikinci bir düzeltme operasyonuna ihtiyaç duyulabiliyor. Bir cerrahın revizyon denilen ikinci kez düzeltme oranının yüzde 5’in altında olması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Maral düzeltme operasyonlarına ilişkin şunları anlatıyor:
“İyi yapılmış ve hastanın da memnun olduğu bir burun ameliyatı ikinci kez tekrarlanmaz. Tüm kozmetik operasyonlar gibi burun ameliyatlarının amacı da kişinin görünümünü mümkün olduğunca düzeltmektir. Hasta, burnundaki ve görünümündeki genel düzelmeye konsantre olarak mükemmelliyet beklentisinden uzaklaşırsa, çok büyük oranda ameliyat sonucundan memnun olacaktır. Tekrar ameliyatlarının sıklığı hastanın burnunun ameliyat öncesindeki özelliklerine bağlı olabildiği gibi, hastanın beklentisi ve cerrahın tecrübesiyle ilişkilidir.”

Operasyon sonrası…
Doç. Dr. Maral, herhangi bir revizyonun ilk ameliyattan 6-12 ay sonra yapılmasının doğru olduğunu belirterek ameliyat sonrasında hastanın dikkat etmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
“Hasta ameliyattan birkaç saat sonra ya da ertesi gün evine gidebiliyor. Ameliyat sırasında burna lokal anestezi uygulandığından ameliyat sonrasında ciddi bir ağrı yaşanmıyor. Hastalar ameliyat bittikten 6 saat sonra önce sıvı gıdalar olmak üzere kısa sürede normal beslenmeye başlayabiliyor. İki gün sonra, burnun üstündeki alçının altına su kaçırmayacak şekilde saç ve tüm vücut banyosu yapılabilir. Alçı bir hafta süreyle burnun üstünde tutulur. Hastanın iyileşme süresi de yaklaşık 7-10 gündür. Kanama riskini azaltmak amacıyla da ilk 2 hafta içinde ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak gerekir.”

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>