Hastalıklara karşı vücudun direnç göstermesi gerektiğini vurgulayan Avrasya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Işık, bu süreçte asıl ihtiyacımız olan C vitaminin vücut tarafından üretilmediğini ve dışarıdan ek gıdalar ile takviye edilebileceğini, bunun için de ne tür gıdaların tüketilmesi gerektiğini tüm detaylarıyla anlattı.
İnsan vücudu C vitamini üretmiyor
C vitamini suda eriyen vitaminlerdendir ve vücutta sentezlenmesi ya da depolanması mümkün değildir. Dolayısıyla ancak günlük ek gıda takviyesi ile vücudun ihtiyacı olan miktar karşılanabilir. Bu vitaminin eksikliğinde ise “Skorbüt hastalığı” görülmektedir. Hatta C vitamininin bir diğer adı da Skorbütsüz anlamına gelen Askorbik’tir. Peki, C vitamini vücudumuza girdiği andan itibaren bağışıklık sistemimize nasıl destek sağlıyor? İşte cevabı;
• Sonbahar aylarından itibaren başlayan soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların önlenmesi için gerekli bir vitamindir,
• Üst solunum yolları hastalıklarının semptomlarının azalmasına yardımcı olur,
• Şeker hastalarının tedavi sürecinde gerekli direnci sağlayarak destek olur,
• Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için kanser hastalığı başta olmak üzere birçok hastalıkta kalkan görevi görür,
• Yüksek tansiyonun düşmesini sağlayarak felç riskini azaltır,
• Cilt yüzeyindeki hücreleri yenileyerek yara ya da benzer vakaların iyileşmesine katkı sağlar,
• Son olarak sinir sistemindeki hücreleri dengede tutar ve böylelikle kişinin ruhsal hastalıklara yakalanma oranını azaltır.
Geç iyileşen yaralar C vitamini eksikliğine işaret ediyor…
Mevsim geçişlerinin de yaşandığı şu günlerde bağışıklık sisteminin hastalıklara karşı zayıf düşmesi uzun süreli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Özellikle de kişi C vitamini bakımından yeterli takviye almıyorsa eksiklik bir takım belirtilerle kendini göstermektedir;
• Tükürükte azalan enzimler sonucunda diş etlerinde şişme ve kanama,
• C vitamini eksikliğinden kaynaklı cildin kendini yenileyememesi ve morarma/çürüme belirtileri,
• Ağız içinde, dudakta, burunda ve yanaklarda aft çıkması,
• Sinir hücrelerinin ihtiyacı olan asit miktarının azalması sinirlerde hasara neden olur ve bu durum beyinde komplikasyonların gelişmesine zemin hazırlar,
• Kemik ve kaslarda şiddetli ağrı,
• Yaraların geç iyileşmesi ve geçmeyen sivilce lekeleri gibi sonuçlar doğurur C vitamini eksikliği.
Kimin ne kadar ihtiyacı var
Peki, vücudumuzun ihtiyacı olan ve günlük alınması gereken C vitamini miktarını ne kadar biliyoruz…
Bebeklerde;
• 0-6 ay günde 40 miligram,
• 7-12 ay günde 50 miligram,
Çocuklarda;
• 1-3 yaş günde 15 miligram,
• 4-8 yaş günde 25 miligram,
• 9-13 yaş günde 45 miligram,
Gençlerde;
• 14-18 yaş 65 miligram,
Yetişkinler;
• 19 ve üzerindeki yetişkinler günlük 90 miligram C vitamini tüketmesi gerekmektedir.
Ayrıca hamile kadınlar ve herhangi bir cerrahi operasyon geçirmiş bireylerde ihtiyaç duyulan C vitamini miktarı çok daha fazladır.
C vitamini deposu besinler; azı karar, çoğu zarar…
C vitamini besinlerde bulunan bir vitamin türü olduğu için bu vitaminler tüketilerek gerekli vitamin takviyesi sağlanabilir. Özellikle portakal, kırmızıbiber, kivi, limon, mandalina, yeşilbiber, kuşburnu ve kırmızı lahana C vitamini açısından oldukça zengin gıdalardır. Bunların dışında; çilek, brokoli, bezelye, üzüm ve tere de yine C vitamini ihtiyacınızı karşılayabilecek gıdalar arasındadır. Ayrıca günde içeceğiniz 2 bardak portakal suyuyla ya da bir tane orta boy kiviyle de günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılamanız mümkün. C vitaminin ısı, ışık ve oksijene karşı hassas olduğu unutulmamalıdır. Pişirmeyle C vitamini yaklaşık %30 ile %40 arası bir kayba uğrar. Dolayısıyla besinlerin daha çok çiğ tüketilmesi önerilmektedir. Pişirilmesi gereken besinlerin ise buharda ya da az pişirilerek vitamin kaybını minimuma düşürmek mümkündür.