SAĞLIKLI YAŞAM

Migrenle nasıl başa çıkılır?

Migren türü ağrılar hayatı son derece zorlaştırıyor ve yaşam kalitesini düşürüyor. İşte migren hakkında bilmek istedikleriniz.
 
   
 
 
     
Migren ağrılarında başağrısı ile birlikte zonklama, bulantı ve hatta bazen kusma da görülebiliyor. Çoğu migren hastaları da bu dönemde ışık, gürültü ve kalabalıktan son derece rahatsızlık duyuyor. Bu nedenle hastalar bu dönem de son derece hassas olabiliyor. Gürültüsüz ortamlarda bulunmak ve uyku ağrıyı kontrol altında tutmayı sağlıyor. Eğer migren erken yaşlarda başlamışsa ileriki yaşlarda kendiliğinden kaybolabiliyor. Ancak migren hastalarının ne olursa olsun uykusuzluk, içki, açlık gibi olumsuz dış etkenlerden korunması gerekiyor.

Bilimsel araştırmalara göre bugün her 8 kişiden biri migren ağrısı çekiyor. Hormonal faktörlerin de etkisiyle migren kadınlarda ve genç erişkinlerde daha çok görülüyor. Migrenliler ilk migren krizlerini çocukluk çağında geçirmelerine rağmen, migren krizleri en fazla 25-34 yaşları arasında görülüyor.

Migren ağrıları ortalama 4-72 saat sürüyor. Bazen saatlerce süren bu delici ağrıyı tetikleyen o kadar çok faktör var ki. Sıcak ve nemli ortamlar, oksijen azlığı ile paralel giden yüksek yerlerde bulunmak, parlak ışıklar, stres, aşırı gürültülü yerler, keskin kokular, açlık, aşırı sigara içilmesi, peynir çikolata ve alkol bunların en önemlileri.

En sık rastlanan baş ağrısı çeşitlerinden biri olan migrenin mekanizması hala tam olarak anlaşılmış değil. Karmaşık ve çok faktörlü bir durum olarak tanınan migrenin tedavisi hekim ve hastanın sabır ve azmine bağlı.

Bilimsel araştırmalar migrenin ortaya çıkışında kalıtımın yüzde 34-40 oranında etkili olduğunu gösteriyor. Migren ataklarının yüzde 80'i aurasız migren (öncü belirtisiz) yüzde 15-18'i auralı migren (öncü belirtili) olarak görülüyor. Geriye kalanlar ise, diğer az rastlanan migren ataklarını içine alıyor.

Migren hakkında son yıllarda birçok çalışma yapılmasına rağmen nasıl geliştiği, ne gibi fizyolojik rahatsızlıklara yol açtığı hala gizem içinde. Geleneksel ve uzun süredir kabul edilen teoriye aura dönemindeki semptomlar kafa kan damarlarındaki daralmayla ilgili. Baş ağrısı ise damarların genişlemesi sonunda ortaya çıkıyor. Auralı ve aurasız migrenin kökeninde farklılıklar olduğu belirtiliyor.

Akut tedavide çoğunlukla kullanılan ilaçlar arasında basit aneljezikler, anti-inflamatuar ilaçlar ve ergotamin yer alır. Bu ilaçların hepsinin anti-emetik ilaçlarla kullanılması yararlarını arttırır. Bir migren hastası ayda 2-3, ya da daha fazla migren atağı çekiyorsa ve akut tedaviden yeterince cevap alamıyorsa profilaktik tedavi uygulanmalıdır. Profilaktik tedavide standart bir yöntem kullanmak olanaksızdır. Bir hastada etkili olabilen bir yöntem diğerinde etkisiz kalabilir. Çok sıkı bir hasta hekim ilişkisinde en uygun profilaktik ajan ve önlemler saptanır.

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>