SAĞLIKLI YAŞAM

Sevgililer gününde yalnızlık depresyonu

Artık bir sektör halini alan Sevgililer Günü’ne “aşksız” girenlerin depresyon yaşadığı ortaya çıktı.
 
   
 
 
     
“Sevgililer Günü geleneği beni mahvetti. Mağazalara giriyorum hediyeler sıralanmış, televizyonda, radyolarda, haberlerde herkes aşktan bahsediyor. Arkadaşlarım sürekli bana kız arkadaş bulmaya çalışıyor. Bense yalnız olduğum için çok mutsuzum. Neden yılın bir günü insanı bir ilişki yaşamadığı için bu kadar baskı altına alıyor?” Bu satırların sahibi olan genç erkek, “Sevgililer Günü” mağduru yüzbinlerce kişiden sadece biri.

Asırlar önce St.Valentine adlı bir azizin kavuşamayan sevgilileri evlendirmek için yaptığı fedakarlık yüzünden canından olmasıyla ortaya çıkan 14 Şubat Sevgililer Günü geleneği, dünyanın dört bir yanında pek çok insanı depresyona sokuyor. Bu özel güne “aşksız girenler” depresyon yaşarken, bu bunalımın belirtileri, “kendini çirkin görme”, “yaşlı bulma”, “çevresinden kaçma” ve “ümitsizliğe kapılarak evine kapanma” şeklinde ortaya çıkıyor.

İnternetteki “msn” sitesinde yer alan değerlendirmeye göre, sitenin “çöpçatan” köşesine yağan yüzbinlerce e-mail, bu depresyonun canlı birer kanıtı.

Köşenin “ilişki uzmanı” Trish McDermott, problemin artık “insanların boyunu aşarak” bu özel güne “aşksız girenleri” depresyonun pençesine aldığını belirtiyor. Uzmanın görüşlerine göre, giderek yaygınlaşan bu kutlama geleneği, tebrik kartı şirketleri, restoranlar, barlar, kafeler, hediyelik eşya mağazaları ve özellikle de çiçekçileri mutlu ederken, yalnız olanlara karabasan yaşatıyor.

DEPRESYONDAYIM

“Sevgililer Günü” depresyonu yaşayanların yakasını bir yandan 14 Şubat afiş ve reklamları bırakmazken, diğer yandan da arkadaşları ve aileleri kıskaca alıyor. 14 Şubat depresyonuna yakalananlara öğütler de veren uzman, “eğer sürekli bu baskıyı hatırlarsanız kötü duygunun üstesinden gelemezsiniz. Kontrol etmeye çalışın ve bunların sadece satışları artırmak için başvurulan yöntemler olduğunu düşünün” diyor.

Bu depresyonun belki de yeni bir ilişkinin kapısını açabilecek anahtar olduğunu vurgulayan McDermott, “yalnızlara” depresyondan çıkmanın yollarını şöyle gösteriyor:

Somurtup üzüleceğinize kolları sıvayın ve “savaşı” başlatın. Uzun süredir aynı ortamda, kafede, işte görüp beğendiğiniz biri varsa ona bir “Sevgililer Günü” hediyesi alın ya da olmadı e-mail adresinizi ya da telefon numaranızı bir bahaneyle verin.

İnternette sizin gibi yalnız olanlarla yazışabilirsiniz. Bu da bir yol. Eğer son anda sevgilinizden ayrılarak “Sevgili Günüzedeler” arasına katılmışsanız bu düşünceyi kafanızdan atın, hazır olunca da tekrar “oyuna” katılın. Eğer yakınlarınız ya da arkadaşlarınızın, “hala birini bulamadın mı?”, “herkesin sevgilisi var, senin niye yok”, “daha neyi bekliyorsun, artık genç de değilsin”, “son çıktığın o güzel kıza ne oldu?” gibi sorularından bunaldıysanız bilin ki sizi üzmek için yapmıyorlar. Onlar sizin yakınlarınız ve size yardımcı olmak istiyorlar.

Sizin kendinizi kötü hissetmeniz için bu soruları sorduğuna inandığınız kişiler de varsa kavga etmek yerine yumuşak cevaplar verin. Böylece kendiniz de gerginlik duymaz baskı altına girmezsiniz.

Uzmanlar, yaşanan sıkıntının birkaç hafta içinde geçmemesi halinde bunun başka sorunlar ya da stres altında çok çalışma gibi nedenlere bağlı olabileceğini belirterek bu durumdakilerin bir psikoloğa danışmasını önerdi.
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>