İllaki olayı bir şarkı ile bağdaştırmak istiyorsanız bol bol Hande Yener den "Sen Yoluna Ben Yoluma" dinleyin.
Daha duygusal "vah bana vahlar bana" türü şarkılar acınızı arttırıp sizi zırıl zırıl ağlatmaktan başka işe yaramaz.

İlk zamanlarda mümkün olduğunca az yalnız kalın. Arkadaş grubunuzu toplayın brunch’a, sinemaya, partilere gidin. Kendinize yeni uğraşlar bulun..

Mümkünse Gay arkadaşlar edinin, size hayatı renkli kılmakla kalmayıp acınız hafifletecek, kendilerine özgü güzel akıllar verebilirler

Sevgilinizden aldığınız hediye ıvır zıvır benzeri şeyleri sakın ola ki saklamayın. Sakladığınız taktirde nereye sakladığınız bir an bile aklınızdan çıkmaz. İyisi mi onlar daha önce durdukları yerlerde durmaya devam etsinler. Siz de sanki onları "Bunlar da yanıma kar kaldı" diye kullanmaya devam edin. O hediyeleri sevginizle hakederek aldınız ne de olsa!!!

Birlikte gittiğiniz mekanlara geçtiğiniz yollara "şurada şunu yaptık burada bu yemeği yedik" gibi anlamlar yüklemeyin. Sonra koca şehirde zevk alacağınız yer kalmayıverir bir anda. Eğer illaki anılar canlanıyorsa siz de bir süre oralardan geçerken kafanızı çevirin.

Toplum içinde yürürken omuzlar dik göğüs dışarı karın içeri pozisyonunuzu alın ve şöyle düşünün "Şu an buradaki pek çok kişiden daha fazla acı çekiyor olabilirim ama buna rağmen dimdik ayaktayım ve harika görünüyorum"

Kişisel bakımınızı asla ihmal etmeyin. Hatta mümkün olduğunca abartın, kuaföre daha fazla gidin, yeni parfümler kremler alın. Her yenilik hissi insana kendini taze ve daha iyi hissettirir.

Eski sevgiliniz aklınıza her geldiği anda hemen başka birşey düşünmeye başlayın. Mesela: Ya Gülben Ergen’in yerinde ben olsaydım; ne olacak bu memleketin hali; şu klozeti ovsam iyi olacak… gibi.

Herşeyden önemlisi daima güçlü olduğunuza dair kendinize telkinlerde bulunun. Kimbilir belki birgün karşılaşırsanız size yaptıklarına rağmen ne kadar güçlü, mutlu ve de güzel olduğunuzu görür ama iş işten geçmiş olur.


Yasemin Uludoğan
Yaseminabla@hotmail.com