DİĞER HABERLER

(TGIF) yani: Thanks God It’s Friday

"...Serdar’cım 15 gündür tatilde, daha da bir yaklaşık 5 gün kadar Olimpos’ta olacak! Hay bin kunduz!..." Deli Fişek'in yeni yazısını okumak için tıklayın.
 
   
 
 
     
Acaba bu başlıklı yazım var mıydı önceden? Eğer Cuma günü yazmışsam vardır illa ki!
Bu haftayı, nineler gibi ağrılar içinde geçirdim. İstanbul’u alan muson yağmurları da bittikten sonra başlayan bu ağrıların sebebi acaba Perşembe günü Atina’ya çarpacağı söylenen kuyruklu yıldız mıydı diye düşünmeden edemedim. Romatizma ağrısı yerine kuyruklu yıldız ağrısı diye bir şey icat etmek üzereydim ki öyle bir şey gerçekleşmedi. Eh zaten olsa, ben şu anda bu yazıyı yazamaz olurdum, değil mi?

Serdar’cım 15 gündür tatilde, daha da bir yaklaşık 5 gün kadar Olimpos’ta olacak! Hay bin kunduz! Biz aralıksız çalışalım, millet 3 hafta tatil yapsın! Ama o da haklı, adam 10 yıldır aynı şirkette çalışıyor. Ben öyle miyim ya? Ennnnn fazla 2 sene, hadi bilemedin daha gençken 3 sene idi benim bir şirkette kalabilme sürem. Hatta dün gece (Perşembe) TV8’in yeni yayın dönemi tanıtım kokteyli için Laila’ya gitmiştim. (Nasıl hava attım mı? Ben de Laila’ya gittim işte! Zaten böyle bir davet veya iş yemeği olmasa hakkaten işim olmaz! Benim gibi halk adamları, gözüne ışık tutulan kediler gibi kalakalıyor böyle bir ortamda. Ama ne yalan söyleyim, o kadar sosyetik olmasa gerçekten de nefis bir yer!) Karşılaştığım arkadaşlarım tabii ki dalga geçip durdular benimle! “Aaaa hala aynı işi mi yapıyorsun? 2 aydır??!!” diyip beni sinirlendirdiler!
Evet kardeşim....İşimi seviyorum, yeni şirketimi ve patronumu seviyorum...(eskilerini de seviyordum- valla buradaki yazımı okuduğunu bildiğim için değil, hakkaten seviyordum) ...bugün Cuma, deliler gibi çalıştım...tam bir pollyanna gibiydim...iyi şeyler olacağını biliyordum...oldu da...güzel haberler aldım benimle ilgili (aşk meşk değil! Kim kaybetmiş de biz bulalım! Hem o konuda da söyleyecek iki çift lafım var ama bu yazımda değil!) herşey iyi gidiyordu ki....nedensiz yere sorun çıkaran bilgisayarım tüm psikolojimi mahvetti.

İnsan hayatını kolaylaştırmak amacıyla üretilen bu bilgisayarlar ile başım dertte. Benimkini kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırıyor ve sinir hastası ediyorlar!!! Mesela yüklüce bir resim yolluyorsunuz bir basın kuruluşuna! (Evet yeni işlerimden biri de çalışmakta olduğum ünlü mü ünlü prodüksiyon şirketinin, bu görevini de istemeden de olsa yüklenmiş bulunuyorum.) Fotoğrafın gidişini, doğum odası kapısında bekleyen baba heyecanı ile bekliyorum....%10, 20, 30, 50, 80 derken tammm bir oh çekmeye hazırlanıyorum ki, o da ne! Gidişinin %98’i tamamlanmış olan mailde insafsızca bir mesaj beliriyor. “Vallaha yollayamadık. Bir daha deneyin”. Dişlerimi gıcırdatarak “peki” diyorum öyle olsun. Sent items’ımı (gönderilmiş öğeler) açıp tekrar yollayayım diyorum. Ahandaaaa!!! Burada mail falan yok...Hem de bir tane bile!!! Sinir içinde bilgisayarcımı arıyorum. Sanırım sevgilisi ile bile bu kadar sık görüşmüyordur zavallı. Anlatıyorum Bülent’e bütün olanları. O da şaşırıyor. “Valla ben de bilmiyorum neden olduğunu! Sen bir kapat aç” diyor. Aç kapa, aç kapa! ECA mıydı neydi o musluk reklamı? Ona dönüyor bilgisayar!
Bunlarla uğraşmaktan sabahleyin içimde açan tüm çiçekler soldu, ağız dolusu küfür etmek istiyor ve hatta gerilip gerilim yalnızca Word’de yazı yazabilmeme müsaade eden bilgisayarıma uçan bir tekme koymak istiyorum.

Bir de dışarıda sanırım kolu kopartılmakta olan çocuğun haykırışları kulağımda çınnnn çıınnn öterken tüm iyi niyetimi ve hayata bağlılığımı kaybetmiş bulunuyorum...Şeytan diyor, çık diğer kolunu da sen kopart veletin! O sebeple daha fazla yazamayacağım...

Sakin bir hayat diliyorum....

Delifişek
delifisek@cosmoturk.com


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>