DİĞER HABERLER

Aşklar, Arkadaşlar ve Diğerleri…

"Yine sonbahar, yine İstanbul, yine ben… Ama bu yıl Oğuz yok." İnci'nin Güncesi'nin yeni yazısını okumak için tıklayın!
 
   
 
 
     
İNCİ’NİN GÜNCESİ
Aşklar, arkadaşlar ve diğerleri…
14.10.2003

Yine sonbahar, yine İstanbul, yine ben…
Ama bu yıl Oğuz yok.

Geçen sene bu zamanlarda yeni yeni tanışıp buluşmaya başlamıştık. Hatta Café Lina’s daki karşılaşmamız tam da bugünlere rastlıyor olmalı.
Çoktandır iyi idare ediyordum şu yalnızlık durumunu da, ne zaman sonbahar yapraklarını yerde, bulutlarını da gökde gördüm, işte o zaman yeniden koymaya başladı ayrılık…
Lina’s a gidemiyorum şu aralar…Sanki herşey yerli yerinde duruyor da bir tek "O" yok.

Çok melankolik bir giriş yaptığımın farkındayım; sanki hayatımda hiçbirşey olmuyormuş da ben yine eski defterleri açıyormuşum gibi…Oluyor olmasına da şu an yoğun olarak hissettiğim şey "özlem" galiba.

Neye özlem?
Oğuz’a mı yoksa sonbaharda "herhangi biri"ile aşk yaşamaya mı?
Bu sorunun cevabını kesin ve net şekilde verebilen var mıdır acaba? Bizim hatunlarla da konuşuyoruz toplandıkça, kimse cevap veremiyor;
Biz kadınlar "özne" yi mi özlüyoruz yoksa "tümleçleri yüklemleri" mi?
Ben şimdi Oğuz’u mu özlüyorum gerçekten, yoksa Oğuz’la yaşadıklarımı mı?

O da beni özlüyor mudur acaba?
Yok canıııım!!!

Biz kadınlar istenmeyen tüylerimizden şikayet edip bunları aldırmakla yetinirken, erkek milleti de istenmeyen duygularından şikayetçi olup duygularını aldırıyor. Üstelik bizim operasyon sadece bize acı verirken, onlarınki acı çekmemeyi hedefleyen, acı çektirmeye yönelik bir girişim.

Şimdi açıkça görüldüğü üzre ben Oğuz’u özledim. E özledikçe ve O beni aramadıkça da öfkelendim. N’aaptım sonra?
Koskocaman bir "HATA"
Ve bu hatanın ismi de "Cüneyt".

Kendileri eski bir arkadaşım olur. Uzun zamandır görüşmüyorduk, hani olur ya; buluşunca acaip muhabbet olur "arayı açmayalım" dersin de sonra bir türlü denk gelmez, böylece altı ayda bir gördüğün arkadaşlar listesine eklenir isim…Cüneyt de bunlardan biri işte.

Ne zamandır görüşeceğiz, görüşemedik derken cuma akşamı buluştuk. Buraya kadar iyi, hoş. İkimiz de gayet dostane duygularla girmişiz olaya, klasik bir cuma akşamı. Ne olabilir ki yani ne o-la-bi-lir?

Ah ah ah! Eğer bu iki insan da 30’lu yaşların gerisinde, ilerisinde dolanıyorsa, öfkeyle ve özlemle anılan bir eski sevgili ve yeni bitmiş bir ciddi ilişki vakası mevcutsa, e oldu olacak bir de "alkol" varsaaaa kesinlikle olay yerinde gerekli önlemler alınmalıdır. Hele de patlayıcı madde ile yaklaşılmaması bilhassa önem taşır.



İkimiz de gülen maskelerimizin altında aslında çok üzgünmüşüz o gece…İçtik haliyle biraz. Yani birazdan biraz fazla. Battı balık yan gider diyip kafaya diktikçe biraları, gerçekten "yan yan" gitmeye başladığımı farkettim. Ee malum insan pek dengede duramıyor, duvar diye arkadaşınızın omzuna, yastık diye boynuna yaslanabiliyorsunuz o kafayla. Eee O’da yanağınızla dudağınızı karıştırabiliyor karanlıkta…


Devam edecektir
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>