Bilindik bir ihanetin bilindik bir öyküsü bu...
"O bir aşk adamıydı... Onca aşklardan yol alıp bana gelişi, bir gün bu aşkı da vurup gidebileceğinin en keskin deliliydi..." Neşe Özkan'ın yeni yazısı...
Gitti... Teninde ihanetin kokusuyla, yüzünde onca senedir ilk kez gördüğüm telaşıyla... Gözlerinde dün gecenin ihtirası ile yılların aşkını bir kalemde devirişinin pişmanlığıyla karışık bakışıyla...
Gitti..... Önce kendini ihbar etti... Sonra yüreklerimizin kelepçeleri çözülüverdi...
Bilindik bir ihanetin bilindik bir öyküsüydü belki de başımda tüten...
Bilindik aldatılan kadının bilindik güçlü duruşuydu karşısında dikilen...
O bir aşk adamıydı... Nasıl aldatacağı tecrübesi vardı... Ama nasıl terk edeceğini bilemeyecek kadar acemiydi...
Zorlanıyordu... Belli ki aşkımızı yitirmiş ama yaşananlara saygısını yitirmemişti...
Benden daha sancılı, benden daha alabora, benden daha muhtaç bir haldeydi sanki...
Durduk öylece... Zaten durduk yere parçalanmıştık... Ve parçalarımızın ardından durakaldık sessizce...
Her bir parçamız biranda yayıldı odaya... Hiç kıpırdamadan yalnızca gözlerimi gezdiriyordum odada... Şu an üzerime üzerime gelen bu duvarlara oysa ne çok kahkahalarımız çarpmıştı... Bir tebessüm attıktan sonra duvarlara gözüm çek yata ilişti... Yorgun akşamlarımızın vazgeçilmez son durağıydı bizim için hep... Bense dün gece o son durakta son yolculuğumu yapıp saatlerce beklemiştim onu bir başıma... Gelmediğinde anladım, gelmeyeceği günün de bir gün geleceğini... O günün bugün olduğunu...
O bir aşk adamıydı... Ve aynı yolcuyla aynı yolda sonsuza dek yolculuk yapamayacak kadar sıkılgandı belki de...
Düşlerim birikmişti bir kadın olarak... Biz yol aldıkça minik minik yolcularımız olacak;
aşk adamım onlara ve bana kaptanlık yapacaktı sözüm ona... Bir tebessüm de çek yata atıp silkelendim bir çırpıda... Durdurdum anılarımın gözlerimdeki film şeridini... Daha fazla duygusal gel gitler yaşayıp bu veda faslını zorlaştırmanın hiçbir anlamı yoktu artık...
Tepkisizdim... Tarifsiz saçma sapan bir rahatlık içerisindeydim her nedense... Sanki yıllarca aldatılacağı günü bekleyip duran ve beklentilerinin gerçekleştiğini görüp haklı çıkmanın gururuyla hafifleyen bir kadın gibi... Haklı çıkmayı bu kadar istemiş miydim gerçekten...? Bu muydu beni bu denli hafifleten...? Kızgındım hırçındım oysa... Hatta yalnızca saniyeler içinde bu odayı altına üstüne getirebilecek kadar öfkeliydim... Ama kımıldayamayacak kadar yorgundum da... Bu sakin tavrım beni memnun etmek yerine ürkütüyordu aslında...
Acaba bu olgun duruşum ona ne kadar güçlü olduğumu ispatlama çabasından ibaret miydi sadece...? Yoksa gerçekten de bu kadar güçlü müydüm ben...? Ahh bir beynimin içindekileri okuyabilseydi... Ve bir okuyabilseydim beyninin içindekileri...
Daha kaç dakikalık bir sabrım kalmıştı acaba gururuma yenik düşmemek için...
O’na “gitme kal seni affediyorum” dememek için... Boynuna atlayıp sımsıkı sarılıp pişmanlığın akıttığı gözyaşlarını kirlenmemiş avuçlarımla silmemek için... Daha kaç dakikalık bir sabrım kalmıştı ki...?
Bir an evvel uzaklaşmalıydı menzilimden...
Direndim... Yenilmedim o çok düşkün olduğum gururuma... Başım dik yüreğim ezik uğurladım onu bensiz bir hayata... Neler kazanıp neler kaybettiğimi ayırt edebilmem için ise daha çok erkendi...
Başı önde, ihanetinin delili bedeninde, onsuz bir hayata, koskoca bir girdabın en ortasına bırakıp beni gitti... Neler kazanıp neler kaybettiğini ayırt edebilmesi için ise artık çok geçti...
Gitti... Önce kendini ihbar etti... Sonra yüreklerimizin kelepçeleri çözülüverdi...
Çok değil dokuz ayda sindirmiştim bu ihaneti arsızca... Daha sonra dost sohbetlerinde ibret hikayelerimden biri olmaya bile başlamıştı zamanla... “O bir aşk adamıydı...” diye titrek bir sesle başlarken anlatmaya....................
“Ne aldatan olup pişmanlıklarınızla kalın; ne de aldatılan olup yalnız kalın...”
Neşeyle kalınnnn..........:))
Neşe Özkan
nesecik07@hotmail.com
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Kendinizi Alamadığınız Bir Takıntınız Varsa Dikkat!”
“Ezel Akay’ın Yeni Filmi ‘9 Kere Leyla’ 20 Mart’ta Vizyonda”
“Anneler en güzelini hak eder”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32