DİĞER HABERLER

Düşler Tepesinde Ateşle Dans

"Dışarısı sımsıcak bir havaya, benim içerim ise bir ateşe teslim olmuş, ilk buluşmanın heyecanıyla yanında duruyordum.." Neşe Özkan'ın yeni yazısı...
 
   
 
 
     
DÜŞLER TEPESİNDE ATEŞLE DANS..

Bir temmuz akşamıydı.. Dışarısı sımsıcak bir havaya, benim içerim ise bir ateşe teslim olmuş, ilk buluşmanın heyecanıyla yanında duruyordum..

Kimselerin olmadığı, denize nazır o muazzam manzaraya tepeden bakacak, belki de hiç konuşmadan göğsüne yaslanıp aşk-ı sukut yapacaktık.. Öyle söz vermiştik..

Tepeye çıkmaya başladıkça sahte hayattan yavaş yavaş uzaklaştığımı hissetmiştim.. Şehrin gürültüsü azalıyor, doğanın sesi artmaya başlıyordu kulaklarımda.. Bu kıvrımlı dar yollar huzura serilmiş kırmızı bir halı, çakıl taşları ise halıya serpilmiş gül yaprakları gibiydi adeta..

Hayır hayır iyi bir insandım ben; ve yaptığım iyiliklerin bu dünyadaki ödül merasimiydi bu gece bana.. Yeryüzündeki cennete götürülüyordum birkaç saatliğine belki de.. Arabanın penceresini aralayıp çoğalan yıldızlarla buluşmak için sabırsızlanıyordum..

Ve nihayet huzura giden yolculuğumuz bitmiş; Toprak, Deniz, Ay, Yıldız ve yanımdaki ATEŞ, bir hayalin en gerçeğine dönüşüp buluşmuşlardı artık.. Gözlerim tek tek gezinip, kirpiklerim her kırpılışında bu cennetin resimlerini çekiyordu..

Ona “ATEŞ”sin sen demek geliyordu içimden.. Ateşsin sen.. Yaklaştıkça yakan.. “Hadi durma öyle, Ateşle dansımızı yapalım” dedim.... Korkusuzca, tutkuyla, şehvetle ve arzu ile kaç kadın bu ateşe elini uzatabilirdi ki.. İşte ben uzattım.. Hatta dokundum bu ateşe.. Yaksın, iz bıraksın istedim.. Ve bu ateş kaç kadını böyle derinden yakabilirdi ki..

“İşte hayatın tadı tüm lezzeti orada”, dedi.. “Dudaklarının arasındaki nefeste.. Aktar aktar dolaşsan bu lezzeti yakalayamazsın hiçbir yerde..” Ne de güzel dedi .. Mest ediyor kadını bu ateş konuştukça, mesttt..

Sen; tüm çirkinlikleri yakarak küllerinden güzellik yaratabilen ateş.. Hayranlığım sana boşa değil..

Sen; mutluluğun parçalarını birbirinden ayıranlara inat, her nefesinde o parçaların birini diğerinin yanına sabırla koyabilen ateş.. Sana dokunma hevesim boşa değil..

Ateşe giden ateşböceği misali, sana pervane oluşum hele hiç boşa değildi..

“Sen kalem ol, ben de kâğıt.. yaz beni yârim yârim.... “

Yaz beni kadınım, yaz diyordu..

Lügatımdaki tüm keşkelerimi atarken bir kenara; bir gün hayalimdeki düşe seslendim işte böyle..

Bilir ki kadını sevmezdi askıda kalan ütüsüz sözleri.. Önce sözleri alır, yüreğinin ipine dizer, kurutur sıcacık nefesiyle, sonra ütüler ve giydirirdi adamına.. Ve başlardı yürekten yüreğe ikramlar..
Hani altın tepside sunar gibi..........................


“Senin alev gözlerin.. Eritse şu ruhumu..
Buz olur kesilirim.. Yanarken içim..

Sesin bir uçurum.. Çağırırsa beni..
Kuş olur uçarım.. Yanarken içim..

Sevdan bir ATEŞ oldu bende.. Gönlüm bir deli coştu sende..

Saçların rüzgarından.. Savururken gönlümü..
Sürgün olur göçerim.. Bu diyarlardan..

Kime dokunur ellerim.. Kimi görür gözlerim..
Ölüm çıkar karşıma.. Yine sen derim..

Sevdan bir ATEŞ oldu bende.. Gönlüm bir deli coştu sende..”


“DİKKAT ..!!! ATEŞE AŞKLA YAKLAŞMAYINIZ....!!! ))

Neşeyle kalınızzz..........................:))))))))))

Neşe ÖZKAN
firarisozcukler@hotmail.com




Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>