KÖŞE YAZILARI | İMGE ÖZBEK

Sigarayı Nasıl Bırakamadım...

"Birkere şuna kesinlikle inanıyorum. Bazıları gerçekten doğuştan “kötü alışkanlıklara” bağımlı oluyor." İmge Özbek'in yeni yazısı...
 
   
 
 
     
SİGARAYI NASIL BIRAKAMADIM...

Ne kadar ortak bir konu değil mi? Kimbilir kaç kişi sigarayı bırakmayı denedi, bırakamadı, belkide bazılarınız bıraktı bazıları ise denemeyi bıraktı.. Ben her seferinde uğraşıp başaramasamda denemeyi de bırakmayanlardanım. Nedenlerini düşünüyorum,acaba bu kadar bırakan insan varken ben neden başaramıyorum?



Birkere şuna kesinlikle inanıyorum. Bazıları gerçekten doğuştan “kötü alışkanlıklara” bağımlı oluyor. Çevremde bazı arkadaşlarım var,hayret ediyorum.hayatında hiç sigara denememiş olanlar, deneyip içlerine çektikleri ilk nefesde nefret etmiş olanlar, sadece içki masasında keyifle bir iki tane sigara içip ertesi gün sigara içme isteğinin akıllarından bile geçmediği insanlar, kolayı sevmeyenler, içki içmekden hoşlanmayanlar...Bense bütün bu kötü alışkanlıkları severek geldim sanırım hayata. Erken yaşta kanser olmama şaşmamalı sanırım Hayatım boyunca sağlıksız yiyecekleri sevdim, içki içmekten çok keyif aldım,sigara içerken çok keyif aldım,kolayı hayatımdan çıkartamıyorum,yemek denince ilk aklıma gelen kocaman bir dana,meyveyi 40 yıl yemesem aklıma gelmez.. Uyuşturucu bağımlısı falan nasıl olmadım ona şaşıyorum ama demekki iradesizde değilim diye biryandan da hoşuma gidiyor. : )

Sigara içmeyenler hep bırakamamayı “iradesizlik” olarak görür. Düşündüm,uzunca birsüre kendimi “iradesizim heralde” diye suçladım. Artık buna da katılmıyorum. Yapmayı istediğim şeylerde sonuna kadar da iradeli davrandığımı biliyorum. İşte farkettim ki ben “yapmak zorunda”olduğum şeylerde değil “yapmayı gerçekten istediğim” şeylerde iradeliyim. Belkide bu iradesiz olduğum anlamına geliyor bilmiyorum. : )



Bu kadar ciddi bir hastalık geçirip nasıl sigara içmeye devam ettiğime herkes şaşıyor,haklılar da. Ama sanırım benim bırakamamakdaki en büyük sebebim,hayatta hep keyif almak istediğim şeyleri yapma eğilimim. Birçok kere denememe rağmen bırakamadım,çünkü bırakmayı,o keyifden mahrum olmayı istemedim. Yerine başka şeyler koyamadım. Git sakız çiğne, leblebi ye falan yalan, sigara içme istediğini ağzına attığın leblebi nasıl geçirir ki?

Uznca bir süre bırakmıştım korkudan.O dönem hatırlıyorum ölücem diye o kadar korkmuştum ki,sigara kutusu sanki elimi attığım anda çarpılıcam sanki o kadar tehlikeli.Elimi uzatmaya bile yeltenmedim. Ama insan hafızası işte bazı şeyleri hemen bilinç altında biryerlere gömüveriyor. Bende bunu seçtim sanırım. Yok yok, bu hastalık geçti gitti hayatımı ona göre yaşamıcam dedim ve yaktım bir sigara..kelke hiç dokunmasaydım ama keşkelerle olmuyor işte.

Sonra birçok denemem daha oldu.İsveçe geldikden sonra,kendisi de o “içkiyle bir sigara içip sonra hiç canı istemeyen”lerden olan eşim,sırf ben uzak durayım,görmeyeyim de canım istemesin diye sigarayı tamamen hayatından çıkarttı.Benim de çıkartmam için baya baskı yaptı.Ona laf etsemde aslında iyi yaptını biliyodum içimden,o zorlamaz ve bukadar tepki vermezse “banane içicem “diyerek yakardım sigarayı. Yurtdışında birazdaha kolay bu işler.Kapalı mekanlarda asla sigara içemiyorsun,evet Turkiye de de öyle şimdi ama burda insanlar tuhaf karşılıyor genelde -3 ,-7 derecede içerde güzel bir yemek yerken kalkıp dona dona dışarda sigara içmeye kalkıyorsan vay haline,ne içler acısı halde derler adama. Bende ağlaya zırlaya bu meleti bırakmaya çalıştım. Ama baktım resmen hiçbirşey yapmakdan keyif almıyorum. Dışarı kahve içmeye çıkıcam,yanında sigara içmedikden sonra hiç anlamlı gelmiyor kahve. Bara gidicez, ben içki içince kesin sigara içicem yoksa keyif alamıcam diye vazgeçiyorum. Farkettim ki hayatımda ne kadar çok yere yerleştirmişim sigarayı. Sonra tabi Türkiye, tatil, Bodrum da balık rakı,deniz kenarında içki bunlar biraraya gelince “yok arkadaş kendimi bu kadar kasmıyorum biraz keyif alayım” diyerek tekrar içmeye başladım. Stockholme dönünce yine bırakırım dedim ama buranın kışı öyle her yiğidin harcı değil.Soğuk biryandan,karanlık biryandan..İnsan baktı bunalıma girmek üzere,hemen en yakın dostu sigarayı arayıveriyor “gel birer fincan kahve içelim” diye. Anlayacağınız o da yalan oldu.

Şimdi bu yazı sigara içmeye teşvik eden bir yazı mı oldu diye düşündüm ama hayır,bence gayet samimi bir yazı oldu. Çünkü bence insan kendini kandırdıkca asla bırakamaz.Çevrendeki insanlara istediğin kadar bahane uydur,bıraktım,bırakıcam,eğer kendin gerçekten istemeden bu işi yapmaya kalkıyorsan,insanlar arkasını döner dönmez yakarsın bir sigara...Bir arkadaşım söylemişti. Sigarayı bırakmak için doktora gitmiş zorlanıyomuş.Doktor asla bırakmayı denemekden vazgeçmemesinin sigarayı bırakmak için en doğru adım olduğunu söylemiş. Ne kadar doğru. Ben o kadar denedim,bırakamıyorum asla dememek lazım sanırım. Ben demiyorum,faydasını da çok gördüm. Çünkü her denememde, başarısız olsam da sigarayı baya azaltmış buluyorum kendimi. Örneğin artık gün içerisinde yemek sonrası,kahve sonrası,yok can sıkıntısı sigarası,yok sevinc sigarası gibi bahaneler üretmiyorum kendime. İstediğim zaman içebileceğimi bilmek beni rahatlatıyor,kimseye evet yine bıraktım demiyorum.(buarada onu da denedim,herkese söyliyim bıraktım diye,onların yanında utanırım içmem belki dedim ama o da işlemedi,birsüre sonra öyle bir vuruyoki aman banane kim ne derse desin demişliğim de oldu maalesef). Olabildiğince erteliyorum sigara içmek istediğimde. İstesem yakarım ama birazdan yakarım,birazdan diye diye bakmışım akşama kadar sadece 1-2 sigara içmişim. Azaltmayı bile beceremeyenlere şiddetle tavsiye ederim bu yöntemi.

Ne kadar şanssızız ben ve benim gibi zararlı şeyleri sevenler. Hayatlarında hep sağlıklı beslenenlere, sigarayı sevmeyenlere,bunyesi kabul etmeyenlere hava hoş” aa nasıl bu kadar iradesiz olunur,insan kendine nasıl bile bile bu kadar zarar verir” demek kolay. Siz düşünsenize, hayatınızda sevdiğiniz,yemekten içmekten zevk aldığınız bütün herşey zararlı. Brokoli yersen kanser olursun,meyve suyu çok içersen kısır olursun mesela, bakliyatlar bünyeye zararlı, sebze çok yersen gut olursun falan deselerdi nasıl olurdu hayat?

Keşke öyle olsa da doktora gitsek bunları bize tavsiye etse. 3 beyazı hayatından eksik etmeyeceksin,gün içinde bol bol kola vs gibi gazlı içecekler tüket, bol alkol al kafan dağılsın böylece ruh ve akıl sağlığın da yerinde olur, bol soslu ve yağlı kırmızı eti düzenli olatak tüket,öğün aralarında aburcubur yemeyi çikolatayı eksik etme, sigara içebilirsin seni daha sağlıklı yapar,akciğerlerini güçlendirir,kansere karşı korur,üremeyi hızlandırır,kilo vermek için ve daha sağlıklı olmak için soğanlı soslu dürüm ye,vücuttaki yağları eritir..Hayat o zaman bana güzel olurdu işte… : )

Diyeceğim odur ki, bunun öyle kolay birşey olmadığını herkes bilsin arkadaş!! Kendimizi de kandırmayalım, şu an içiyorum istediğim zaman bırakırım diye birşey yok. Gerçek bir savaş bu iş.Oyüzden kendini hazırlayıp cidden istemek lazım bunu,kendinide kimseyide kandırmadan,bahaneler üretmeden,denemeyi bırakmadan..Ben denemeye devam ediyorum,bakalım umarım başarılı olabilirim...

İmge Özbek Reyhan
imgeozbek@gmail.com

İMGE ÖZBEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>