Türkiye’den çok sevdiğim bir arkadaşım ziyarete gelecek, “Nerelere götürsem, ne yedirsem?” sorularıyla boğuşuyorum. Geldikten birkaç gün sonra teklif ondan geliyor; Miami’ye gitsek birkaç günlüğüne? Yeni birisini gezdirecek kadar biliyorum şehri. Uzak da sayılmaz, I-95 isimli yoldan 6 saatlik bir araba yolculuğu… cuma sabahı erkenden yola çıkıyoruz. Genelde otellerde yer ayırtma alışkanlığım olmadığı için elimizdeki otel kuponları ile kapı kapı dolanmaya başlıyoruz. Arkadaş, filmlerde gördüğü “burada kalmayın soyulursunuz” sinyalleri veren bir mekanı gözüne kestiriyor. Ben “Sadist misin?” diyecek oluyorum ama “Hep kalmak istemişimdir böyle bir yerde.” cümlesi alt üst ediyor sistemimi, susuyorum.
Cuma gecesi turistiz... Cumartesi gündüzleyin plaj ve benzeri aktiviteler ile zaman geçiyor. Gece, kendi çapımızda şık bireyler olarak Ocean Drive isimli çoğu filme set olmuş, palmiye ağaçlarının, barların ve güzel bayanların başarılı bir mix oluşturduğu caddede volta atmaya başlıyoruz. Cadde üzerinde bir restoranda yemeğimizi yerken insanları kesip, kendi çapımızda yorumlar yapıyoruz. Türkiye’deki benzerleri ile karşılaştırıyoruz. Yemek bitiyor, bir süre daha oturuyoruz palmiyeler, okyanus ve biz. Geceye bir barda devam etmek lazım ama saat erken, “hadi biraz daha yürüyelim.”…
Başlıyoruz her dilin konuşulduğu kalabalıkta yol almaya. Arada Türkçe kelimeler de var ama şahsen yurt dışında Türklerle karşılaşmaktan hoşlanmayan bir insan olduğum için ilgilenmiyorum. Derken arkadaşım gecenin anlamını değiştiren cümleyi kuruveriyor; “Şurada oturan Jennifer Lopez değil mi?”… Birkaç dakika süren öküz-tren (en iyi benzetme bu kusura bakmayın) sahnesinden sonra emin oluyoruz. Adını unuttuğum ama kapıdaki menü fiyatlarından anladığımız kadarıyla tam kendisine göre olan bir restoranda yemek yiyor. Yanında da insana pek benzemeyen şık giyimli iri “şeyler”. Türkler olarak medyatik insanlara olan hassasiyetimiz bir kere daha ortaya çıkıyor. Eminiz o olduğundan ama yakından görmüşken hazır, detayları da iyice inceliyoruz. Önceden bilinen bir Jennifer Lopez hayranlığımiz yok, sadece tv-gerçek karşılaştırma işlemimiz biraz uzun sürüyor. Arkadaşım anı bir fotoğrafla ölümsüzleştirmek istiyor. Ancak fotoğrafı takip edecek olaylar zincirini tartışıyoruz ve “film otel”de kalarak aldığımız riski arttırmaktan vazgeçip makineyi kaldırıyoruz. Sonuç, Jennifer Lopez yakından rahatsız edici kısa, yüzü güzel değil (zaten hiç beğenmezdim)… ama vücudu konusunda diyecek birşey bulamıyorum, insan üstü?
Gece bitmeden bir bardayız, Corona Light gecesi varmış, elimizde biralar kızları Jennifer’la karşılaştırıyoruz…
E.T.
et_notlar@hotmail.com
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçlara dikkat!”
“Bir patates... bir editör...”
“Puma’dan 2007’ye özel tasarımlar”
“Afife Jale Tiyatro Ödülleri Adayları Açıklandı!”
“Türkler’in Yüzde 63’ü Seyahat Düzenlemelerini Akıllı Telefon ile Yapıyor”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32