DİĞER HABERLER

Msn de parmak ucu hayatlar

"Def’i bela kavlinden yaşayıp tükettiğimiz cehennem ötesi gün parçacıklarının en fazla bir demetini mutlu geçirebilmek adına..." Dilara Gülyuva'nın yeni yazısı...
 
   
 
 
     
Msn de parmak ucu hayatlar

Def’i bela kavlinden yaşayıp tükettiğimiz cehennem ötesi gün parçacıklarının en fazla bir demetini mutlu geçirebilmek adına beynimizin içinde ordan oraya alel acele koşturup duruyoruz.

Sistemsizlik sisteminde ayakta kalabilmek için katlandıklarımızı (evimizden daha fazla vakit geçirdiğimiz ofislerimiz ve zamanımızı sömüren zorundalıklarımızı) düşününce (anti depresanlara şükür) bir elinde keçisi, diğer elinde Peter, suratında o umarsız gülümsemesiyle teknolojinin kıvrım kıvrım patika yollarında hoplaya zıplaya dolaşan Heidi’lere dönüşüyoruz günden güne.

“Bi Biskrem Verse” istediğini yaptırabileceğini düşünen bir neslin evlatları olarak çeşitli sebeplerle ama illa ki daha ulaşılabilir olmak için hayatımıza dahil ettiğimiz “msn” denen yeşil adamın oryantal alemine döne döne bağlanıp beraberce geziniyoruz.

Hayatımızı “slm, nbr” ve “bye” sözcüğümsüleriyle (onlara sözcük diyemiyorum o derece kısalar!!) resmen kelime tasarrufu yaparak öyle bir necasetten taharet duruma getirdik ki neredeyse hiç sesli harf kullanmadan hatta sadece ikonlar yoluyla bile derdimizi tertemiz anlatabiliyoruz. Gülüyoruz, kızıyoruz, küfür ediyoruz, ağlıyoruz vs.. “Cnm nbr?” diye başlayan konuşmalarımız “öpt bye” şeklinde bitiyor. Kısaca artık “msn üzerinde parmak ucu hayatlar” yaşıyoruz.

Bi yandan vakitsizlikten ya da nakitsizlikten uzun zamandır görüşemediğimiz arkadaşlarımızı “online (çevrimiçi)” görmenin rahatlığı diğer yandan klavyeye endeksli sohbetler..

Çevrimdışı gördüğümüzde bir an merak ettiğimiz ama aramaya hiç vakit yetiremediğimiz “hep aklımdasın” dostlarımız var..

Bi tarafta artık geyiğe sarmış muhabbetin laçkalığından sıyrılıp işe konsantre olmak ve olayların hem içinde hem dışında olarak konu hakimiyetini kaybetmemek adına “busy (meşgul)” görünme çabalarımız diğer tarafta “ayyy “away (dışarıda)” ama bi “slm” desem mi??” ikilemlerimiz..

En yakın arkadaşlıklar bile araya giren monitör yüzünden midir nedir sanal alemin mekanik alt yapısında göze bir o kadar soğuk görünüyor ..

Ama tüm bunların yanında heterojen bütünün küçücük parçaları olarak bizler imalatımız gereği tuhaf yaratıklarız aslında.. Ya da belki hepimiz birer “byte” (bayt) kapasitede bilgi parçacıklarıyız da bilgisayar teknolojisi ve msn gibi sistemler sadece bizim kıtalararası ulaşımımızı kolaylaştırmak ve mesafelere rağmen beşeri ilişkiler kopma noktasına gelmesin diye gelişti.. Enerjilerin serbest dolaşımı bu sayede kolaylaştı ve sinir uçlarımızdan parmak uçlarımıza taşıdığımız hayatlarımız bir ekrandan diğerine akarken tek ihtiyacımız olan şey anti-refle gözlüklerimiz..

“Varlığı bir dert yokluğu yara” olan bu nimeti iyisiyle kötüsüyle kabul etmiş sadık kullanıcılardan biri olarak ben de hayatının gündüz matinesinin ciddi bölümünü (hemen belirteyim web camsiz!!) msnde yaşayanlardanım..

Ve şuan o yeşil adam gözümün önünde yuvarlak kafası, yarım kollu vücuduyla öylece çıplak duruyor.

47’si çevrimiçi 74’ü çevrimdışı (nerdeki bunlar yaa??) ve 2’si hareketli olmak üzere toplamda 123 “dostum” olduğunu gösteriyor.

Tabii çok sevgili “çevrimiçi dostlar”ımın yarısı meşgul yarısı da dışarıda olduğundan ne fena ki ben bugün henüz hiçbirine “mrb” bile diyemedim..

Dilara Gülyuva
dilaragulyuva@hotmail.com


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>