DİĞER HABERLER

Oğuz yine arayacak mı?

“... bu erkeklerden herşey beklenir kuzum” İnci'nin Güncesi'nin yeni yazısını okumak için tıklayın...
 
   
 
 
     
İNCİ’NİN GÜNCESİ
"Oğuz Yine Arayacak mı?"

01.03.2004

Oğuz’un beklenmedik telefonunun ardından, birkaç gün “İnci” değil de “Leyla” şeklinde dolaştım. Arkadaşlarla girişilen durum analizlerinin sonrasında “bu erkeklerden herşey beklenir kuzum” tarzı Türk filmi replikleri tüketerek kahvelerimizi yudumladık. Ben ne hissettiğimi tam olarak anlayamıyorken, arkadaşlarım durumumdan faydalanarak beynimi bir oyun hamuru gibi yoğurup durdular.

Bengi: “İnci bence ikinci şans verilmeli, adam gerçekten kötü bir dönem geçirip şimdi kendine gelmiş olabilir” diyorken,
Suna: “yok abi! Ne öyle gel deyince gel, git deyince git, olmass nasla olmass” gibi feminist bir yaklaşım sergiliyordu.
Ece yorumsuz kalıp başını sallarken, Deniz’de ikinci bir şans verilebileceğinden yana olduğuna göre Bengi, Suna, Ece ve Deniz’in yaşları ortalaması kaçtır ve boş bir havuzu ortalama kaç saatte doldururlar?

Tanrım! Bu Oğuz sanki bir popstar adayı, biz de O’nun kalıp gitmesine karar veremeyen jüriler;”olduuu” “ol ma dı teşekkürleer”.

Aslında onlar tartışırken ben dinlemiyordum bile; ben ne istiyordum? Kendimden bunu duymaya ihtiyacım vardı. Ayrıca kimsenin değinmediği –değinmek istemediği- bir ihtimal daha vardı ki benim kafamı da en çok bu işgal etmekteydi.

Ya Oğuz bir an dellenip, belki de kendini yalnız hissettiği, belki biraz da alkollü olduğu zayıf bir anına yenik düşüp aradıysa beni? Ya ertesi gün pişman olduysa ve bir daha aramayacaksa… Ya bunun altında hiçbirşey yoksa ve ardı arkası gelmeyecekse… İşte o zaman, koooskocaman bir hayal kırıklığı bekler beni. Belki de hiçkimseye anlatmamalıydım aradığını, üstünde durmamalıydım…

Off kolay mı yaaa? Bu kendime saklayabileceğim türden bir ayrıntı değil ki hayatımda. Keşke olsaydı…



O akşam, hiçbir sonuca varmayan kahveli, çikolatalı, dumanlı, erkekli ve nefretli muhabbetlerin arkasından, evde tek başıma kaldığımda itiraf edebildim acı gerçeği; evet istiyorum (burayı Türkan Şoray’ın sesi ve vurgularıyla okuyunuz) evet eveet eğvet, Oğuz’un beni yine aramasını, yine beni sevmesini, pembe pancurlu evi, boy boy çocukları, Zara’daki yeşil elbiseyi…

Tabiiki ben aramayacaktım ama O arayınca da sert çıkmayacaktım. Oluruna bırakmak en iyisi diye son kararı verdim ve beklemeye başladım.

Veee
iki gün sonra aradı, ama ne iki gün; bana iki yıl gibi geldi…



Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>