DİĞER HABERLER

"Tek gecelik aşklar ve sabahları (!)"

"E.T.'nin cosmoNotları" ile E.T. her hafta yazılarıyla Cosmoturk'te!
 
   
 
 
     
Herkese merhaba, 3 senedir ABD’de yaşıyorum ve burada yaşadığım yol maceralarını, bar maceralarını ve daha sayısız aksiyonu sizlere bu köşe vasıtasıyla taşımaya çalışacağım. Konuya geçelim artık…

Her iki cinsiyet de, (hatta üçüncüsü de), yapar, yapmaya kalkışır ya da aklından geçirir bu "one night stand" atraksiyonunu. Bazıları için zamanlama uygun değildir, bir kısmı için de onur, gurur, vs. meselesidir. Ya peki gerek ve yeter koşulları sağlayıp yapanlar?

Gece öncesi evde normal bir eğlenceye hazırlık yapılmış. Sonuçları ne olursa, gece ne yol çizerse gidilecek… Kasabanın belli başlı öğrenci mekanlarından birindeyiz, bar atmosferinde klasik insan manzaraları, kızlı erkekli gruplar, yalnız erkekler/kızlar ve araya sıkışmış fosiller. Bulunduğum grup, barda çalınan müziğin rezilliğine ve geleneksel parti muhabbetine dalmış, bir yandan da potansiyelleri puanlıyor. Tanıdık birkaç yüzle karşılıklı gülüşmeler, veee sağdaki stand yanında beş kişilik bir kız grubu. Pek buralı gibi giyinmemişler, içkilerini tutuşları bile "yabancıyız" diyor. Böyle anlarda yüksek alkol oranı arti hormonal dalgalanmalar katalizör görevi gördüğü için ilk adım tahminimden önce geliyor. Standın yanındayım, giriş cümlesi gene rutin "Öğrenci misiniz?"… hafif kuru başlıyoruz, birkaç dakika sonra kelimelerle shotlar dans etmeye başlıyorlar standın üstünde. Sinyaller karşılıklı, rahat sohbet etmek için daha sakin bir bara geçiliyor. Müziğin rahatsız etmeyen desibellerinde paylaşılıyor minimum bilgi… Çek Cumhuriyeti’nden transfer öğrenci, ben mi ? Türkiye’den, yüksek lisans öğrencisi, daha çok "ne yediği belirsiz") Fazlası geceye farklı bir başlık atar, hatta sadece geceye değil, büyük ihtimalle önümüzdeki birkaç haftaya… Bardaki paylaşım sona eriyor, burdan da ayrılma vakti artık ama bu kadar alkolle araba sürmek imkansız. Durumdan anlayan bir arkadaşın yardımıyla yatakhane kapısında buluyoruz kendimizi, odasında ağırlanıyorum…

O da ne, ben duvarlarıma ne zamandan beri Vin Diesel posterleri asmaya başladım? Bir dakka yaaa, hem ben niye dürtülüyorum, nerdeyim ben? Şiddetli baş ağrısı ve dün geceki filmin karelerindeki kopukluklar bir bar macerasının sonunu işaret ediyor. Sol tarafimdan gelen ağır İngilizce aksanlı sesle kendime geliyorum. "Kalk, arkadaşımın annesi gelecek birazdan, kiliseye gidicez!". "Bence bir sorun yok, gidebilirsiniz! İyi geceler!" cevabım pek rağbet görmedigi gibi dürtülmem artarak devam ediyor. "5 dakika sonra çıkmış ol!"… Bu beş dakika, iki dakikaya indirgenince, yatakhane kapısı önünde bir elimde gömleğim bir elimde kağıt parçasina yazılmış telefon numarasıyla yağmurun altında buluyorum kendimi. Genelde bayanların sorduğu "acaba gene mi kullanıldım?" sorusu kafamı kurcalıyor, zorunlu pazar sabahı joggingim sırasında. Eve gitmem imkansız ötesi, etrafta ne taksi, ne de toplu taşıma aracı var… Zorunlu kampçı oluyorum üniversite merkezindeki kanepelerin birinde, böyle bir geceden sonra su yatağı gibi geliyor!

E.T.
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>