DİĞER HABERLER

Yasa ile Fırın

"Closer’ın jeneriği akarken düştü jetonum." Can Anamur'un yeni yazısı...
 
   
 
 
     
YASA İLE FIRIN

Closer’ın jeneriği akarken düştü jetonum.

Başroldeki iki aktörün soyadları ilginçti. Yıllardır beğenerek izlediğimiz Jude Law ile BMW reklamlarıyla akıllarda kalan, haklı olarak yeni Bond’luğa soyunan Clive Owen. Bu iki ünlü ve yakışıklı aktörün isimleri Türkçe olsa şunlara benzerdi… Ahmet Yasa ile Murat Fırın.

Hemen kızmayın, canım. Owen ile Law işte. İngilizce sözlük çıkarmaya gerek var mı?

Ne kadar sıradan değil mi? Ya da normal de bize bu şekilde telaffuz edince sıradan geliyor.

İnternette arada sırada bu tip mailler dolaşır. İlginç adlar, soyadlar. Neler yoktur ki? Adı, soyadı bir cümle oluşturanlar mı istersiniz, birbirinden yüz kızartıcı soyadları mı? Nüfus memurları ne olsa yazıyorlar diye geçer insanın içinden. Bir de ne piskopat analar, babalar var diye düşünülür. Aman anne ya da babadan biri bilim adamı olmaya görsün. Gelsin o zaman Tanjantlar, Kosinüsler, Bilsaylar, Saybiller… şaka sanmayın, hepsinden tanıdım şu yaşıma kadar. Biraz doğaya düşkünseler o zaman Su, Irmak, Ada ve daha neler, neler.

Yurtdışında en azından adlarda bu kadar karmaşa yok. Sıra dışı örnekler var tabii. Mesela Fransızca’daki erkek adı Olivier. Türkçe’siyle, Zeytin Ağacı.

Ama soyadlarına bakarsanız, onlarda da neler bulunuyor, neler!

Konumuz sinema. Biz nerelere geldik. Tüm bu satırlar “Closer”ın jeneriği yüzünden oldu. Ahmet Yasa ile Murat Fırın’ı jenerikte görünce benim de bu haftaki yazım sapıttı.

Madem laf Jude Law ile Clive Owen’dan açıldı, hadi biraz kafa yoralım ve ilginç soyadlı sinema şahsiyetlerini şöyle bir sıralayalım. Mesela Oscar’lardan aday isimleri.

Morgan Freeman, özgüradam
Clint Eastwood, doğuormanı
Jamie Foxx, tilki
Cate Blanchett, sütbeyaz

Garip değil mi? Ama daha bitmedi…

Angelina Jolie, Fransızca’da güzel, sevimli. Sahiden de soyadı gibi güzel yıldızın Fransız annesinden hatıra bir isim. Genç kızlık soyadı mı? Hayır değil. Angelina’nın asıl soyadı tabii ki Voight. Ne de olsa şu çirkin suratlı Jon Voight’un öz be öz kızı. Sahiden bu babadan böyle bir kız nasıl çıkmış, o da ayrı mesele.

Ya Nicole Kidman’a ne demeli? İlk İngilizce derslerinizi düşünün. Kid, çocuk… man, adam, erkek. Yani neymiş? Nicole Çocukadam. Böyle çarpıcı bir hatunun soyadına bakın!

“The Piano” ile 1994’te Oscar alan, ayrıca 3 kez de aday (son adaylığı geçen sene izlediğimiz, performansına doyum olmayan “Thirteen” filmiyleydi) olan Holly Hunter’ın soyadını bir düşünün bakalım. Avcı…

Hellboy olarak karşımıza çıkan Ron Pearlman, İnciadam.

Haydi iki tane de Fransız sayalım. Ünlü mü ünlü Gerard Depardieu. Fransızların medarı iftiharının soyadı tam olarak ne anlama geliyor, biliyor musunuz? Allahverdi. Dalga geçmiyorum.

Geçen ekim ayında ülkemizde de vizyona çıkan “Nathalie” filminde Gerard Allahverdi’yi Fanny Parlak ile birlikte izlemiştik. Anlayın işte! Fanny Ardant.

Örnekler sonsuz, hepsini sıralamak yersiz.

Son bir örnekle bitirelim yazımızı. Kızların hayran olduğu iki aktörden bahsedelim. Hani şu Bridget Jones vizyona çıktığında, haklarında “Hangisini almalı Allahım!” anketleri yapılan iki aktör. Tarzları farklı. Ortak paydaları yakışıklıkları. Anladınız, Hugh Grant ve Colin Firth’den bahsediyorum. Grant filini hatırlayın hadi. Rıza gösteren’di değil mi anlamı. Yapıyor bize Hugh Rıza ya da Hugh Razı.

Colin’in soyadı daha az bilinen bir kelime. Aktörün İskoç soyuna gitmek lazım. Firth’ün anlamı bizdeki haliç. Eh, o kadar da kötü sayılmaz.

Sinema salonunda jenerik akmaya başladığında bir de benim “Closer” sırasında yaptığımı bir yapın. Vallahi çok eğleneceksiniz.

Haftaya görüşmek üzere.

Can Anamur



Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>