Gerek ekonomik gerekse sosyal nedenlerden dolayı günümüzde pek çok kadın hem anne hem de iş kadını kimliğini bir arada yürütmeyi tercih ediyor. Ancak çalışan annenin zihninin bir köşesinde oluşan; ‘Acaba doğru mu yapıyorum?’ gibi soru işaretleri bitmek tükenmek bilmiyor.

Çocuğunuzla birlikte olduğunuz zamanlarda olabildiğince göz teması kurun. Bunun saatlerce sürmesi gerekmiyor. Çocuğunuza onunla bir saat oynayacağınızı sonra kendi işinizi yapacağınızı söyleyebilirsiniz. Böylece sağlıklı bir sınır da koymuş olursunuz. Onun fiziksel, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına duyarlı olun. Sabırla, ilgiyle ve güven vererek iletişim kurun. Özellikle çocuğunuz 30 aylıktan küçük ise onunla çevresinde ona bakım hizmeti veren diğer kişilerden daha fazla zaman geçirmeye çalışın. Eğer mümkünse iş temponuzu birkaç sene buna göre ayarlayın.

Suçluluk duygusu, anne olmanın çok temel duygularından biridir. Özellikle günümüzde birçok anne mükemmel olmaya, her işi bir arada yürütmeye çalışıyor. Bu çok gerçekçi bir beklenti olmadığı için de hayal kırıklığı, kendine güvensizlik ve suçluluk duygularıyla boğuşuyor. Oysa artık çocuk yetiştirmek ile ilgili çoğu kaynak ve araştırma ‘yeteri kadar iyi anne’ kavramının altını çiziyor.

ÇALIŞAN BİR ANNENİN İŞ - YAŞAM DENGESİ

• Mümkünse evde kendinize özel bir çalışma alanı yaratın.

• Her gün belli saat aralıkları belirleyip o saatlerde çalışın. Eğer yarı zamanlı çalışmayı tercih ediyorsanız; bu zaman diliminin herkes tarafından bilinir bir rutin haline gelmesini sağlayın.

• Eğer dışarıda ve tam zamanlı çalışıyorsanız mümkün olduğunca eve iş getirmemeye özen gösterin.