Zira uzun süre güneşte kalmak ve cilt korunmasında küçük ihmaller uzun vadede istenmedik sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle cilt tipimizi bilmeli, güneş ürünlerini bilinçli seçmeli ve kullanmalıyız.

Cilt tipi ve güneş ürünü seçimi...

Cilt Analiz Merkezi Skin Lab Dermatoloğu Betül Şengör, cildin güneş ışınlarına karşı dayanıklılığının, genetik mirası olan ten rengiyle ilişkili olduğunu açıklıyor.

Buna göre:

Tip 1 ve 2: En hassas cilt tipine sahip olan kişiler, bunlar çok açık tenlilerle kızıl saçlı mavi gözlü olan kişiler. Kesinlikle güneşten uzak durmalı ve yansıyan ışınlara karşı bile yüksek koruma faktörlü ürünlerle korunmalılar: SPF 60 ve üzeri.

Tip 3: Kumral ve güneşe karşı korunmamaları sakınca yaratan kişiler. Onların da belirli saatlerde güneşlenmeleri ve orta derecede (SPF 30-45) koruma föktörlü ürünler kullanmaları gerekir.

Tip 4 ve üstü: Esmer tenliler ve kızarmadan bronzlaşan ciltleri olanlar. Onların da güneşe karşı 15 koruma faktörlü güneş ürünleri kullanmaları öneriliyor.

Ayrıca: Kadınlar, hormonal bakımdan cilt lekelerine yatkın oldukları (hamilelik veya doğum kontrol hapları kullanımı) dönemlerinde güneşlenme konusunda daha titiz olmaları gerekiyor.

Cilt sorunları varsa: Sivilce, kılcal damarlar, lekeler, güneş duyarlılığı gibi dermatolojik sorunu olanların tatile çıkmadan önce bir uzmana görünmeleri gerekir. Böylece tatillerini uzmanlarının önerilerine göre programlayarak sağlıklı bir şekilde geçirebilirler.

Güneş ürünlerinin etiketlerini okuyun...

Güneşten koruyan ürünler yüksek miktarda güneş ışınlarını süzen UVA/UVB filtresi içermeli, serbest radikal oluşumunu engellemeli, deriye yüksek oranda emilim sağlamalı, nemlendirmeli, suya, denize, terlemeye, buharlaşmaya dayanıklı, kokusuz ve renksiz etki süresi uzun, kullanımı kolay olmalıdır. Ayrıca “Geniş Spektrum” uyarısı her zaman tam UVA ve UVB bloğu anlamına gelmiyor. Ürün üzerindeki etikette gerçekten tam koruma sağladığını gösteren UVA/UVB ibaresini arayın.

Güneş için cilt analizi yaptırabilirsiniz

Cildinizin güneş ve UV ışınlarıyla nasıl bir ilişkiyle gireceğini, cilt analizleri belirliyor. Bu analizler cildinizin güneşe karşı hassasiyetini ortaya çıkarıyor, bu sonuca göre de hangi ve kaç koruma faktörlü güneş ürünü kullanacağınızı ve nasıl güneşleneceğinizi bilerek tatile çıkıyorsunuz.

Güneş saatiniz: SPF...

SPF (Güneşten Koruma Faktörü), kişinin yanmadan güneşte kalabilme süresini belirliyor. Bu, bir insanın koruyucu ürün sürerek yandığı süre ile koruyucu sürmeden yandığı sürenin birbirine oranlaması ile ortaya çıkan bir güvenlik rakkamıdır! Ancak elbette bu hesap yapılırken aynı oranda yanma göz önüne alınıyor.

Örneğin 10 dakikada çıplak koruma gerçekleşiyorsa:

10 dakika x SPF 15 = 150 dakika koruma sağlıyacaktır.

Amerika Gıda ve İlaç Dairesi FDA, SPF 15’i tam blok olarak kabul ediyor.

Güneş filtreleri...

Güneşten koruyucuların formülünde iki tip filtre bulunuyor: Fiziksel filtre ve kimyasal filtre.

Fiziksel koruyucular: Bu türdeki filtreler UV radyasyonunu yansıtıyor veya dağıtıyorlar. Genellikle UVB ışınlarına karşı etkilidirler. Özellikle güneşin yoğunlaştığı yerlerde, sahillerde veya yüksek yerlerde bu tür filtreleri içeren ürünler öneriliyor. Fiziksel filtrelerin en bilinenleri çinko oksit (ZnO) ve titanyum dioksit (TiO2). Eski formülleri kalın bir tabaka halinde kullanmak gerekiyordu; çünkü güneşte ısınmayla eriyebiliyor, giysileri boyuyor ve komedojenik olabiliyordu. Özellikle çinko oksit yüzde yoğurt gibi estetik olmayan bir görüntü oluşturuyordu. Son zamanlarda daha kabul edilebilir görüntü veren mikronize ZnO ve TiO2 içeren şeffaf formüller de hazırlandı.

Kimyasal koruyucular: Bu filtreler güneş ürünlerinde özellikle deri kanserini tetikleyen, kırışık ve leke oluşumuna neden olan UVA ışınlarına karşı koruma amaçlı kullanılıyorlar. Bu filtrelerden en bilineni Parson 1789. Bazı güneş ürünlerinde Parson 1789’a ek olarak Mexoryl XL ve Mexoryl SX adıyla bilinen filtreler de kullanılıyor. Bu filtre kombinasyonu sayesinde güneş ürünleri UV ışınlarının tamamına karşı tam koruma sağlıyor.

Güneş ürünlerinin suya dayanıklılık ölçüsü...

Amerikan FDA’ya göre bir ürünün suya dayanıklılık testi iki farklı seviyede yapılıyor. Ürünün güneşten koruma etkisi hem su içinde belli bir süre kalındıktan sonra hem de yüzme sonrasında kalan güneşten koruma etkisi ölçülerek... Ciltte 80 dk. sonra kalan SPF, yüzme öncesindeki SPF’ye yakınsa, ürün suya çok dayanıklı; 40 dk. yüzdükten sonra kalan SPF, yüzme öncesindekine yakınsa suya dayanıklıdır.

Yanık olursa...

Dermatolog Betül Şengür uyarıyor: Güneş yanıkları iki şekilde karşımıza çıkar. Sadece yaygın kızarıklık şeklinde olup dokunulduğunda acıyan yanık; birinci derecede güneş yanığıdır. Diğeri ise içi su dolu kabarcıklarla daha şiddetli kızarıklardan oluşan ikinci derecede güneş yanığıdır. Her iki yanıkta da, soğuğa yakın ıslak pansuman (buz değil) uygulayarak tedavi yapılmalı.Gün içinde büyükçe gazlı bezlerin ıslatılması ve yanık bölgeye konularak 10-15 dakika bekletilerek yapılan ıslak pansumanın yangısal reaksiyonun gerilemesinde ve kızarıklığın solmasında olumlu etkisi var. İkinci derecede yanıkta gergin ve ağrı veren büllerin (su toplaması) yırtılarak açılması doğru bulunmuyor. Bunlar ancak steril bir enjektörle boşaltıldığında iyileşme süreci hızlanıyor. Doktor önerisiyle alınacak pomat ve jeller de sağlıklı ve hızlı bir iyileşme sağlar.

Kaynak:
www.kadinca.net