KÖŞE YAZILARI | BESTE KURTOĞLU

Douglas FORBES kaderin pin kodunu nasıl buldu?

Beste Kurtoğlu`nun Özel Röportajı...
 
   
 
 
     

Douglas FORBES

“Bundan 3 yıl önce kalp krizi geçirip öldüm. Bir kaç dakikalığına öbür tarafa gittim geldim. bu süre içerisinde annemi babamı ve köpeğimi gördüm. Etrafımda huzur,dinginlik vardı.Evrende küçücük bir yıldızdım ama evrenin bir parçasıydım da.Orada bunu anladım.Kavga gürültü yoktu.Evrenin bir parçası olduğumu anladım.”

İşte böyle diyor Douglas FORBES.O ‘’kaderin pin kodu’’kitabının yazarı.’’Doğum tarihiniz sizin pin kodunuzdur’’ diyor.Peki nedir bu pin kod?

Douglas FORBES kaderin pin kodunu nasıl buldu?

Küçükken psikolog olmak istiyordum. Küçük yaşlarımdayken bile insanlar bana gelip problemlerini anlatırlardı. Küçüklüğümden beri insanların zihniyle, zekasıyla doğanın,hayvanların nasıl böyle hareket ettiğiyle ilgili çok şey merak ederdim.Asıl bulmak istediğim bulmaca ;neden bazı çocuklar mutluyken bazıları üzgündü.Bu beni çok şaşırtıyordu,bu soruların cevabını arıyordum.Küçük bir kasabada büyüdüm.Herkes birbirini tanır ve yardım ederdi.İnsanlar arasındaki bu farklılıkları anlamaya çalışmak beni biraz zorluyordu.Neden bazı kız çocukları erkek çocukları gibi hareket ediyorlardı,anlamaya çalışıyordum.Bazı erkek çocukları da neden çok duyarlıydı ve elbise giymek istiyorlardı,bale yapmak istiyorlardı,resim yapmak istiyorlardı.Bizimki gibi küçük bir kasabada erkek çocuğun balet olmak istemesi herkes için çok büyük bir şoktu.Bütün bunlar beni düşünmeye sevk etti.Niye insanlar arasında bu kadar farklılık var.Bunların doğal çözümünün psikolojik durumlarla halledilebileceğini düşündüğüm için psikolog olmak istedim.Modern psikologları ve psikolojiyi araştırdım.Okuduğum şeyler hoşuma gitmedi ve bir anlam çıkartamadım.Bunların içerisinde bir tane adam bir cümle kurdu.Ancak bu zamanlarda carljung insan zihninin mimarı olarak kabul edilmeye başlandı benim görüşüme göre.Ve bir cümle kurdu; “Bir güne doğarsınız ve o günün enerjisini alırsınız.’’O günün enerjisini nasıl ölçeceğimizin cevabını vermediği için birçok kitap okumaya başladım.Dolayısıyla enerjiyle ilgili birçok alanda çalışma yapmaya başladım.Elektromanyetik enerji,rüzgar enerjisi,su enerjisi gibi.Su üzerinde çalışmalarım da var benim.Bütün bu araştırdığım kitaplar enerjinin nasıl çalıştığına dair bilgiler veriyordu,ölçümle ilgili hiçbir bilgi yoktu.Bundan sonra benim için daha karmaşık bir durum başladı.Bütün dinsel kitapları ve onların takvimlerini araştırmaya başladım.Dolayısıyla benim çalışmam o günün enerjisini nasıl ölçeriz ile ilgili insanların doğdukları günlere başladım.Bu arada da çok ilginç bir şey keşfettim.Fizik ile ilgili bir bağlantı gördüm.İnsanların bedenini atom yapısını inceleyerek araştırmaya başladım.Mikro kozmos ve makro kozmos ile ilgili çalıştım. Zamanla ilgili çalıştım.

Aylara,yıllara,günlere baktım mesela bu sene 20 ekimde 2010 yapar ya;20.10 yazdığında da 2010 2010 yazdığında da 20 ekim oluyor ya,ya da 20 eylül 2009’a da bakabilirsin o da aynı.Böyle bir günü yaşam boyunca bir daha görebilecek misin?göremezsin.İşte herkesin doğum tarihi de bir daha görülemeyecek bir doğum tarihi.Herkesin doğum tarihini parmak izi gibi düşün.Çok bilimsel kısımları anlatmam çünkü benim gizemli tarafım o.Biraz insanlarla ilgili kısımları anlatayım.Ben günün enerjisini bulmaya başladığım anda önce şunu ayırdım.Tamamen o gün edil rnerjili olabilir ya da tamamen dişil enerjili olabilir.Bu anneler için çok önemli çünkü islam ülkelerinde ilk çocuğun hep erkek olması isteniyor ama ekek bkledikleri çocuk kız olursa bütün bu erkek çocuk beklentisinden dolayı edil enerjiyi toplamış bir kız çocuk olur. Onun için Türkiye’deki kadınların çoğu çok güçlü, kuvvetli.Çünkü erkek beklentisiyle doğan kız çocuklar da bütün edil enerjiyi toplanmış oluyor. Erkekler de daha duyarlı tarafa doğru kayıyorlar.



EŞCİNSELLİK HAMİLELİK SÜRECİNİN 4.AYINDA BELİRLENEN BİR ŞEY

Peki bundan şöyle bir sonuç çıkartabilir miyiz? Son zamanlarda ortaya çıkan gaylik, eşcinsellik gibi durumlar bundan mı kaynaklanıyor?

Homoseksüellikle ilgili bir durum değil.Ben kanıtlamadığım hiçbir şeyin cümlesini kurmam. Sana çok iddialı bir cümle söyleyeyim mi?Eşcinsellik hamilelik sürecinin 4.ayında belirlenen bir şey.

Nasıl belirleniyor peki?

Onunla ilgili kitap yazıyorum ona bakacaksınız :)

Çocukları eşcinsel olan ailelere geriye dönük sorular sordum. Direk sormadım sma. Ben etraflarında dolaşırken 4.ayda yaşadıklarını öğrendim.Birçok aile çocuklarının eşcinsel olduklarını duymak istemiyorlar.Ben kanıtımla geldiğim zaman kabul etmek zorunda kalıyorlar.Hemen hemen her olayda aynı sonuçları aldım.

Peki ortak sonuç ne? Neden çocuk eşcinsel oluyor anne karnında?

Bunu söylemeyeceğim(Kahkahalar) bu bir sır : ) Bu çalışmaları hazırladığım kitapta sunacağım. Çünkü insanlara çok doğru açıklamak lazım. Birden bire karmaşaya sebep olabilir ve aileler şok içinde olabilirler.

Peki ben 4 aylık hamileyim

Neeeeeeeee

Yok yok mesela :)
Sana geldim “Douglas benim çocuğumda eşcinsellik var mı?” dedim. Bunu anlayabilir misin?

Ne yapmaya çalıştığını anlıyorum (Kahkahalarr)

Tabi böyle bir durumda sana bir sürü sorular sorarım ama şimdi sormayacağım.1 kere yaptım çok sorun oldu. Demek ki daha doğru zaman değil.

4 aylıkken eşcinsel olduğunu anladığınız bir bebeği telkinle düzeltebilir misiniz?

Öyle bir şey yok. Bu şuna benziyor; bizim heteroseksüel çocuklarımız var onları gay yapabilir misiniz?

ANNE ÇOCUĞUNUN EŞCİNSEL OLDUĞUNU 4 YAŞINDAYKEN ANLAR AMA SÖYLEYEMEZ!

Çocuğun eşcinsel olduğunu anne ne zaman anlar?

4 yaşındayken anlar ama söyleyemez. Tarihe bakarsan büyük iskender eşcinseldi. Leonardo da vinci gaydi. Mona lisa aslında Leonardo Da Vinci’nin erkek arkadaşıydı ama saçlarla kamufle etti. Saçlarını atarsan o gülümsemesiyle bir erkek göreceksin işte Da Vinci’nin erkek arkadaşıdır o…Bu cümleleri yazar mısın? bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim; Gay’ler çok zeki insanlardır. İnsanlar dünyanın değişimlerinin bir kısmını da gaylere borçlu,onların farklı bakış açılarına.Tanrı onları yarattı,dünyayı değiştirmek için.Hepsini demiyorum ama çok iyi eğitim görmüş gaylerden bahsediyorum. FBI’ı başlatan adam da eşcinsel.

1990 DOĞUMLU ÇOCUKLAR ARTIK 9 YAŞINDA ÜNİVERSİTEYE GİDİYOR OLACAKLAR

Douglas sen bilirsin. Bu ülke nereye gidiyor?

1 ocak 1990 la başlayan kuşak her şeyi temizleyerek gelecek, savaş olmayacak,cinayetler olmayacak,küresel ısınma problemleri yaşanmayacak.Kaynaklar çok düzgün bir şekilde kullanılacak,yoksulluk olmayacak ve bütün çocuklar 9 yaşında üniversiteye gidiyor olacaklar.

Nasıl olacak o?

Baba nijeryalı bir Prof., anne de amerikalı bir beyaz kadından olan 2 tane erkek çocuk var. Büyük çocuk 12 yaşında makine müh.3.sınıfta okuyor.9 yaşında küçük çocuk makine müh.1.sınıf okuyor. Bunun gazete haberi var. Haberin linki bu;

Bu yeni bir şey değil, bunu dünya daha önce gördü.Annesi tarafından programlanan çocuklar bunlar.

Nasıl programlayacağız çocuklarımızı?

Şuan bunu söyleyemem çok fazla bilgi olur. Bana gelip soracaklar bunu. “Mavi Gen” diye bir kitap yazdım. Genetik kodlamayla ilgili bir kitap.Annelerin dahi çocuklar yetiştirebileceği kodlamalar var içerisinde.Türkiye’de de 2 yaşında bir çocuk var,annesinin programladığı bir çocuk ve bilgisayarlarla arası çok iyi.

Anne karnındayken bebekle konuşmak ona bir şeyleri anlatmak kodlamanın bir parçası olabilir mi? bir de doğurma dönemini hesaplayınca mı bebeği kodlayabiliyoruz?

1.soru kısmen evet,2.soru ise hayır :)

6 haftalığa kadar bir sorun yok ama 6 haftadan sonra bebek embriyo haline geliyor.1980 lerde bir adam Afrika’ya yardım için konser düzenliyordu. Gıda gönderdiler 27 milyon kişi ölüyordu şimdi ise 54 milyon kişi ölmeye başladı. Bana göre bu yanlıştı yardım göndermek yerine kadınları doğum kontrol için eğitmeliydiler. Yöneten insanlar yeterince zeki olsalardı bunları düşünebilirlerdi ama artık bunlar da çözüme gidecek.1990 lılar bunu da düzeltecekler. Benim öngörüm bebek patlaması yaşanacak.

DÜNYA’DA BEBEK PATLAMASI YAŞANACAK!
Bu sene çok bebek doğdu

Evet, daha doğacak ve ailelerin bu kodlamaya ihtiyacı var. Bu çocuklar 16 yaşında doktoralarını bitirmiş iş hayatına atılmış olacaklar.

ANNELER ÇOCUKLARINI DÜNYAYA GETİRDİKLERİNDE ‘’SEN ŞU AMAÇLA DÜNYAYA GELDİN’’DİYEBİLECEKLER

Peki bütün bu kodlamayı yaparken onların duygularından bir şeyler eksilecek mi? sevgi, romantizim :)

Biz 1 Allaha dua ediyoruz. Tanrıyla olan bağlantımızı anlamamız lazım. Benim programımda en önemli şey şu; doğduğun gün doğum tarihinde Tanrının seni ne için dünyaya getirdiğini anlıyorum. Bu yeni kuşakla beraber bütün anneler çocuklarını ne amaçla Dünyaya getirdiğini bilecek ve çocuklarına sen bu amaç için dünyaya geldin görevin bu diyebilecekler. Bu çocuklar sistemi bilecek ve bu sisteme nasıl faydamız olabilir diye düşünecek çocuklar olacaklar. Bütün din kitaplarında 1000 yıllık süreçten bahsedilir.Barış için yepyeni bir 1000 yıl başlıyor.Çok ayrıcalıklısın ki sen öncelikli bir misyon üstlendin.Kadınlar için böyle bir çalışma yaptın.Senin bu işe katkın bu kadınların farkındalıklarını arttırmak.

Douglas sana gelsem ve desem ki ben bu adamla evlenmek istiyorum. Bana ‘’hayır’’sakın evlenme ya da ‘’evlen ‘’diyebilir misin?

Tabi ki derim.2 tane mükemmel pin kod yok.Hep kolaydan zora doğru giden çeşitli derecelerde ilişkiler vardır.Sen çok şanslısın çünkü dişil bedenin içerisinde dişil enerjiyle doğmuşsun.. Ben sana tavsiye edebilirim ya da etmem derim. Ama ilişkiyi devam ettirmek istiyorsan inatla, o zaman şu konulara dikkat et diye önerilerde bulunabilirim.

Beni de tanrı bunun için yaratmış olabilir mi?

Kesinlikle öyle. Zaten işini severek yaptığını görmemek mümkün değil.

Belki bu röportaj da bana bir ödül :)

Ben inanıyorum ki Allah benim karşıma hep doğru insanları çıkartıyor ve sen de doğrusun.

2012’DE EGOSU TAVAN YAPANLAR YOK OLACAK, BİRBİRİNE SAYGI VE SEVGİYLE YAKLAŞANLAR KAZANACAKLAR

Ve Douglas pin koduma bakarız

Entellektüelsin , kendini duygularınla yönetiyorsun,herkesi sevmek istiyorsun,için o kadar güzel ki herkese yardım etmek isteyen bir kalbin var,çöpçüsünden dilencisine,zenginine kadar…Sence herkes aynı noktada,ayırımın yok.Çünkü sen kendini onların seviyesine indirebiliyorsun ya da çıkartabiliyorsun.Herkese yardım etmek istediğin için bu konuda dikkatli olman lazım.Sen yine bir iyilik yapıyorsun,insanlar bu röportajı okuduklarında bir seçim yapmak zorunda kalacaklar.Seçim de Şu;gelecekte bu dünyada olacaklar mı?olmayacaklar mı?dünya 2’ye bölünecek.Sanki dindarlar dindarlarla çarpışacak gibi düşün.Mutlak güç için savaşacaklar.Egolarıyla Tanrı arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaklar.Karar günü geldiğinde birbirine kibar davranan hoş insanlar hayatta kalacaklar.Kavga etmeyi tercih edenler bu yeni Dünya’da olmayacaklar.Bir mum ışığında düşün;Tanrı için mi yaşıyorsun,egoların için mi savaşıyorsun?bunu anladığında sonuca varacaksın.Bazı insanlar fark eder bazıları fark etmez.Sen çok hızlı düşünüyorsun ve sivri dillisin.Önce konuşuyorsun sonra düşünüyorsun,sonra düşündüğün için de ‘’Ah neden böyle dedim’’diyorsun pişman olabiliyorsun.Önümüzdeki yıl hayatında çok büyük değişiklikler olacak.2012 senin için çok önemli…devamı bende saklı :)

Douglas seni nasıl takip edebiliriz? internet adresin ne?

www.humanpincode.com

Teşekkürler Douglas, seni seviyoruz

Ben de Türkiye’yi çok seviyorum.


BESTE KURTOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>