Yaşamınızın birinin rüyası olabileceğini hiç düşündünüz mü? Ya da sizin gördüğünüz bir rüya! “Alice Harikalar Diyarı’nda” ile başlayan, “Matrix” ile akıllara düşen ve geçtiğimiz yıla damgasını vuran “ İnception” ile hepimize bilinçaltı kavramını sorgulatan bu düşünce doğru olabilir mi?
2010 yılında dünya sinemasında fırtına estiren “İnception” filminde Cobb’un ( Leonardo Di Caprio) uzmanlık alanı, insan zihninin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktı. Bu mümkün olabilir mi?
Rüya içinde rüyaysak eğer, el çekin seraptan o dağılsın…
Hayatınıza baktığınızda insanların, karşınıza çıkan sorunlarını birbirine benzer olduğunu hiç fark ettiniz mi? Sahneler, isimler, yüzler değişiyor ama sanki benzer ve bazen de hiç istemediğimiz olay ve kişileri tekrar yaşamımızın ortasında buluveriyoruz. Değişmek istiyoruz ve bazı şeyler hiç değişmiyor sanki. Bu bir rüya olabilir mi? Bizim kurguladığımız, gördüğümüz ve yaşattığımız.
Hiç fark ettiniz mi? Düşlemediğiniz, zihninizde kurgulamadığınız olayları aslında yaşamıyorsunuz. İyi veya kötü hayal edebildiğimiz kadar yaşıyoruz, biz fark etmesek de bilinçaltımız bu kurgularımızla ve düşleyebildiklerimizle dolu.
Yaşamımızın rüyasını biz görüyoruz! Önemsediklerimiz, korkularımız, kaygılarımız biz görmezsek yoklar. Ortadan kayboluveriyorlar. Kabuslarımızın üstesinden gelmeden, düşlediklerimize ulaşamıyoruz.
Kendimize de, çevremizdekilere de her rolü biz biçiyoruz. Ne kadar güzel düşler görürsek, hayallerimizi zihnimizde ne kadar canlı tutarsak onlara ulaşma ihtimalimiz de bu nedenle bu denli artıyor. Bir kavram belirleyin şimdi… Mesela “sevgi” deyince aklınıza ne geliyor. Bebeğini seven bir anne, sevgilinizin omzu, yaşlı bir teyzenin gülümseyen yüzü… Ne kadar düşleyebiliyorsanız bu kavramı sizin için sevgi budur. Bilinçaltınız sevgiye dair bu bilgilerle dolmuştur ve gördüğünüzde size sevgiyi anlatan, dokunduğunuzda yaşatan sahneler bunlardır.
Rüya içinde rüya olmak bu demek galiba. Kendimiz için düşlediklerimiz ve bilinçaltımıza sürekli gönderdiğimiz imajlar, düşünceler… Öyleyse el çekin kendinize yaşattığınız size ait olmayan rüyalardan. Kendiniz için hep güzel düşler görün, istediğiniz ne varsa gözünüzde canlandırın, yaşamınızı canlı tutun. Bilmeden çalmayın düşlerinizi, onlara ulaşmak mümkünken hem de başkasının rüyası olmayın. Kendinize biçtiğiniz ne varsa düşleyin ve olun…
BURCU BOZKUŞ
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
