KÖŞE YAZILARI | CENK BABAEREN

Gözümde daha da büyüyen güzelime…

"Bu yazı sadece sana. Sana özel ve senin için son yazım… Artık benim ne ismimi duyacaksın ne de varlığımı…" Cenk Babaeren’in yeni yazısı…
 
   
 
 
     

Bugün kapım çalındı. Kapıda kısa boylu postacı, adımı söyledi ve bana elindeki küçük sarı bir kağıdı uzattı. Siz ne olduğunu tahmin etmişsinizdir dedikten sonra arkasına bile bakmadan koşarcasına uzaklaştı..

Hiç beklemediğim sarı bir kağıt...

Açamadım. Bekledim dakikalarca. Yaptıklarımla yüzleşme vaktimin geldiğini daha iyi anladım. İşte ipimin çekildiği an.

Sakin olmaya çalıştım ama yapamadım. Dizlerim titredi. Sonrada bununla yüzleşme vaktimin geldiğini anladım ve açtım.

Boşanma davasının tarihini, yerini bildiren ve içinde evlilik birlikteliliğin temelinden sarsıldığını yazan hayatımızı okudum…

Ben hep hayatı bir oyun gibi gördüm. Gerçek dünyanın olmadığına ve sadece hayallerin var olduğuna inandım. Ve buna kendimi inandırdım.

Belki de gerçek dünyayı görmek istemiyordum. Düşüncelerimden gerçek dünyanın acımasızlığını, birbirini ezmek için varolanları silmek istiyordum.

Ama olmadı. Bir bakmışım gerçek dünyanın oyunları arasında bulmuşum kendimi. Ve oyunun sonunda kaybeden ben olmuşum.
 


Altı sene az değil. Altı sene içinde yaşanan mutluluklar, hüzünler,acılar… Altı senede neler değişmiş. Ben nasıl değişmişim, değiştirilmişim.

Hiç hatam yokmuş gibi üzerine hayatın en büyük hatalarını da eklemişim. Ya sonra….

Sonrası hüzün.

Tam savaşmak üzere kendimi hazırlamıştım ki. Belki tekrar eskisi gibi olur diye. Bir baktım eski sadece tozlu raflarda anı olarak kalmış.

Senin artık beni görmek istemediğinin acısıyla başbaşa kalmışım.

Ama şunu biliyorum ki karşılaştığım bu kararlı davranışla gözümde binlerce kere daha büyüdün ve yüceldin.

Çünkü yaptıklarımdan dolayı böyle davranılmayı hak ettim.

28 Haziran’dan sonra ikimizin de farklı hayatları olacak. Ama ne kadar farklı hayatlara kendimizi hazır hissettiğimizi sansak da, ne kadar güçlüyüz desek de aslında ikimizin de birbirine ihtiyacı olduğuna inanıyorum. İnanmaya devam ediyorum. Çünkü biz bir elmanın tamamıyız. Ve ayrılınca sadece mutsuz iki yarım elma olarak kalacağız tabakta. Elmanın o muhteşem güzelliği bozulacak.

Gerçi benim kendi adıma konuşmam gerekli bu konuda… Elmanın diğer yarısına ihtiyacım var. Sarılmasına... kokusuna... rengine...

Bu sana son yazım. Artık ne ben olacağım hayatında, ne de yaptıklarım.

Kendimle tek başımayım bundan sonra.

Kendine iyi bak birtanem. Ayrılmanın bana verdiği acıyı içimden nasıl atacağımı bilemiyorum. Ve seni kaybetmenin gerçeğini.

Seni kırdığım ve incittiğim için özür dilerim. Hiç hak etmediğin halde.

Keşke her şeyi geriye alabilecek bir makina olsa ve tek bir kere çalıştırma hakkım olsa…

Hiç düşünmeden basardım düğmeye…

Hayal bitti tatlım, gerçek dünyayla karşı karşıyayım artık…..

Bana yaşattığın tüm mutluluklar için teşekkür ederim.

Seni çok seviyorum.

Cenk


 


CENK BABAEREN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>