KÖŞE YAZILARI | CENK BABAEREN

Utanma küçük kız... Utanma...

“Sakın utanma küçük kız, utanması gereken sen değil bizleriz...” Burak Laçin’in yeni yazısı...
 
   
 
 
     

Her sabah evimden çıktıktan sonra Cihangir caddesi boyunca yürümeye başlarım. Sigaramın geride bıraktığı dumanına bile bakmadan...

200 metre yürüdükten sonra solumda Cihangir parkının altında bulunan otoparkın çıkış kapısıyla karşı karşıya kalırım. Hani şu Yalın’ın son klibinin çekildiği enteresan koridoru olan mekan...

Klipte ne de güzel göstermişler. Işık oyunlarını ne güzel kullanmışlar. Oranın kirli yüzünü ne kadar da hoş göstermişler.

Ama atladıkları ufacık bir noktayı klip’te göstermeyi unutmuşlar.

O da her gece iki eskimiş yatak ve iki gazete kağıdı ile sokakta uyuyan bir baba ve küçük kızını.....

Her sabah işe giderken beni gördüğünde utancından yüzünü gazete kağıdıyla kapayan o güzel kızı...

Ne suçu vardı da orada yatmak zorunda kalıyordu. Ve biz ne yapmıştık ki benden bile utanarak yüzünü gazete kağıdıyla saklama gereği duyuyordu..

Utanma be küçük kız. Asıl utanması gereken, kendimizi hayatın kirli oyunlarıyla başbaşa bırakmış bizleriz. Sakın utanma...

Sen göğsünü gere gere bize bak. Bak ki biz yaşamın ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha anlayalım. Öyle bir bak ki sanki yürüdüğümüz yol yarılsın da biz içine düşelim. Asıl biz kendimizden utanalım...

Seni orada her sabah görüp, sana Günaydın demediğimiz için bizim yüzümüz kızarsın. Senin değil...

Biz ne yapıyoruz ki? Her sabah sıcak yatağımızdan kalkıp, dişlerimizi fırçalayıp, kahvaltımızı edip işimize gidiyoruz. Alışveriş yapıp tekrar sıcak evimize geliyoruz. Masum görünüp kendimizi kandırıyoruz. Tatile gidip ne kadar yandığımızı çalışma arkadaşlarımıza ballandıra ballandıra anlatıp kendimizden geçiyoruz.

Utanma be küçük kız... Sen yüzünü gazete kağıdıyla kapatmak yerine yüzünü güneşe doğru dön ve güneşin sıcaklığını hisset. Kendini deniz kenarında dalgalarının sesini dinlerken hayal et....

Bizler hayalleri yaşayabiliyoruz. Ya sen...

Yaşamak için bir yatak ve gazete kağıdını kullanmak zorundasın. Asıl utanması gereken bizleriz.

O kirli ve asparagas dolu gazete sayfalarıyla yüzünü saklamana hiç gerek yok. Asıl yüzünü saklaması gereken gazete kağıdı. Ve onunla birlikte yaşayan yalancı sayfalar...

Uzun zamandır içimden yazmak gelmemişti. Ama bugün uzun zamandır kendimden bile sakladığım bu gerçeği yazmak istedim.

Belki benim yürüdüğüm yerden siz de geçersiniz; GÜNAYDIN demek için..

Yaşamın içinde kendimizi bulmak dileğiyle...

Burak Laçin
buraklacin@cosmoturk.com


 


CENK BABAEREN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>