Dün sabah Bodrum’a geldim. Uçağım sabah 06:50’deydi. Heyecanlıydım. Topu topu bir sırt çantası götürücem, onu hazırlamak için de işe evi toplamakla, dolaplarımı yerleştirmek ve çamaşır yıkamakla başladım. Zaten birşey yapmam gerekiyorsa ben o işe en baştan başlarım. Mesela okuldayken Fizik sınavı varsa, ben hayat bilgisinden çalışmaya başlardım. Ne mi olurdu? Tabii ki sınavda kopya çekmek zorunda kalırdım!
Uykusuz bir şekilde yola çıktım. Babam beni otogarda karşıladı. Eve vardığımızda da baklayı ağzından çıkardı. Seni geçen gördüğümde çok güzeldin, şimdi gözlerin çökmüş, şuralarında derin çizgiler oluşmuş! Babaaaaa…gece uyumadım, yorgunum, aartıııı ben artık 38 yaşındayım. Yani normal olabilir mi bu çizgiler? Hayır hayır, geçen gördüğümde artis gibiydin, kim bu güzel kız diye bakmıştım! Hadi bakalım….N’olcak acaba?
Bugün annem nefis ötesi bir kahvaltı hazırlamış, kuşburnu reçeli bile var, ben de arı gibi içine düşmüşken telefon çaldı. Yan komşu Ayş’anım bizi türk kahvesi içmeye çağırıyor. Ayşanım da fena halde güzel fal bakar, bazen annem gıyabımda fal baktırır, eğer Ayşanım iyi bişeyler söylemişse hemen telefon açar hararetle anlatır. Ben de “Aaaaa?” “Yaaa hakkaten mi? Vay beee deme!” diyerek dinler, hayaller kurarım. Genelde hayatımda bişey değişmez ama o günüm iyi geçer. Bugünüm de iyi geçsin diye, kalkıp koşarak Ayşanım’a gittik. Cımbız isimli kedisi koltukta yan gelmiş yatıyor. Ben hemen “Aaaa ne şeker, bak sen ne de tatlı yatıyor” falan diyerek önüne çöktüm. Annem uyardı, “dikkat et, ona güven olmaz, patlatır bi tane, yüzünü yaklaştırma”. Ben de içimden “hayvanlara nasıl yaklaşılacağını bilirsen bişey olmaz, korkmamak lazım” falan diye geçirerek hayvanı sevmeye başladım. Yumuşak ama temkinli kafasını sevdim, salağın da hoşuna gitti ama mırlamak falan yok tabii. Ağır abi, yatıyor öyle…Kahve kokusu yükselince “hadi…kediye bir öpücük kondurayım ve kale manzaralı balkona geçeyim…” dediğimi hatırlıyorum en son! “Aıııgghhhhh” Gözüme bir yumruk yedim ki Oscar de la Hoya yanında halt etmiş! Gözüm çıktı sandım. Telaşe Müdiresi annemin, ben sana demedim mi vıdı vıdı bıdı bıdılarından kolay yırtmak için bir şey yokmuş havası yaratmaya çalıştıysam da gözüm anında morardı ve şişti. (kan kaybından ölme riski olmadıysa da bayaa da bi kanadı) Ama sonuç güzel! Morluğu bir kenara koyacak olursak gözümün altında tek bir kırışık bile kalmadı. Şimdi bayram vesilesiyle diğer patisini de öpsem mi diye düşünüyorum. Acılı ama bedava botoks!
Bodrum’da yürüyüş esnasında karşıdan gelen yarı kıro arkadaşın “ouuvvv güzel kız ama dayağı yemiş” dediğini duymadım değil. Gel de anlat kedi vurdu diye!
Deli Fişek
DELİ FİŞEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER