KÖŞE YAZILARI | DİZİ KRALİÇESİ

Güven Körü

İnsan dizi seyretmeyi seviyorsa eğer, sevdiği şeye zaman ayıracak, değil mi? (Dizi Kraliçesi Yazıyor)
 
   
 
 
     

Öncelikle Usta Oyuncu Ayberk Atilla'nın Sevenlerine Başsağlığı diliyorum

İnsan dizi seyretmeyi seviyorsa eğer, sevdiği şeye zaman ayıracak, değil mi?

Öyle olmuyor işte. İş-güç, imkanlar üst üste sıralanınca dizi izleyebilmek lüks haline gelebiliyor. Lüks, hem de en tatlısından.

Ancak bu hafta çok da tatlı olmadı bir çok dizi izleyicisi için. Dizi izleyicisi dememin tek sebebi sıcacık yüz ifadesi, bilge sözleri, baba tavrı ile kalbimize taht kurmuş, Kiralık Aşk Dizisi'nin Sadri Ustası'ndan bahsediyor olmam. Belki ömrünü verdiği mesleği, ideali, yaşam tarzı olan oyunculuğu icra ettiği sektörde, dizilere transfer olduğunda tanınır, bilinir, belki doyar olduğu için "dizi" oyuncusu başlığıyla ilerledim. Oysa sanat dünyası istisnasız "abi'm" dediği, sevip saydığı Ayberk Atilla'yı kaybetmenin derin hüznünü yaşıyor. Biz izleyiciler ile birlikte...

Yayınlanan haberlerde gözüme çarpan "dizi bitti ertesi gün vefat etti" başlığı ise usta tiyatro sanatçısının mesleğine duyduğu tutkulu aşkın özeti sanki.

Mekanı cennet olsun.

Evet, "Kiralık Aşk" bitti. Artık Cuma akşamlarımız boş. Onun kadar iyi bir kadro ile yeni bir dizi gelmediği takdirde kolay kolay doldurulamayacak bir tahttır Cuma akşamları. Çünkü biz "bazı" izleyiciler Cuma akşamları sinema-tiyatroya gider, evde oturmayız. (Tüm televizyonlar karar alsa ve Cuma akşamları dizi olmasa mesela. Ne güzel olurdu...) Kiralık Aşk'a gelince, Kerem'in Defne'nin rol alacağı yeni dizilerini, yeni dizideki rollerini, hatta isimlerini şimdiden merak ediyorum. Yüzümü bir süre dinlendireceğim diyorlar mıdır acaba? Defne'nin yeteneğini daha önce rol aldığı Kıvanç Tatlıtuğ dizisinde görmüştük. Ne kadar doğal ve rahat ağlıyordu. Büyük bir yetenek olduğuna inanıyorum ve ünü ülke dışına taşsa keşke diye dualar ediyorum. Hadi, inşallah. Belli mi olur? Gider LA'de meşhur olur, sonra biz de "biliyorduk" der havamızı atarız. Şimdiden başarılar diliyorum. Maşallah:) (Ayrıca Neriman Hanım'a da saygılar. Belki de küçük kalacak bir rolü aldı, yukarılara taşıdı ve devleştirdi. Sona doğru abartıp kulak tırmalayacak diklikler yapsa da hep yaratıcıydı, doğaldı. Teşekkürler.)

"Güven Körü"
tanımı, takdir edersiniz ki favori dizim; Bana Sevmeyi Anlat'tan... Altı rahat doldurulabilecek, iyi seçilmiş bir tanımımız daha oldu. Yaşamın içine derhal entegre ediyor, bir teşekkür de yazarımıza ediyorum.

Bir dizide en çok sahne kopukluklarına takılıyorum. Yere düşen oyuncak birinci karede var, ama ikinci karede yok gibi. Ama bu arada kimse o oyuncağı alıp eğilmemiş oluyor. Hem de dialog aynı sahnede devam ederken. (Neresi diye sorana: karakolda sorguyu beklerken)

Dizileri toplayıp toplayıp Pazar günleri seyretmenin tek iyi tarafı Pazartesi seyredilecek yeni bölümü sadece bir gün merak edecek olmak. Hoş yine pazara kadar bekliyorum ama olsun istesem seyredebileceğimi bilmek oldukça rahatlatıcı:)))

Bana Sevmeyi Anlat'da bu hafta Yönetmen Mesude Eraslan Tekin'i alkışlamak istiyorum izninizle. Mekan seçimi şahane. Sette bu konuda kimi görevlendirdiyse, tebrikler, tebrikler...

Bu hafta yoğunluktan gözümün ucuyla izleyebildiğim diziler içinde bazı sahneler vardı ki insana pes dedirtiyordu. Sahi hiç mi görülmüyor ya da bir sahnenin tekrar çekimi eskisi kadar çok pahalı mı? Anlayamadım. Sormadan da geçemedim. Doğrusunu yapmak bu kadar mı zor? İzleyici görmez mi sanılıyor? Meraktan soruyorum...

Geçen haftadan bu haftaya gündemden düşmeyen konular arasında en güncel bulduğum Hayat Öğretmeni zirveye oturtup kapatıyorum bu haftayı. İzlemiyorsanız, izlemenizi öneririm. Hayat Hanım çok başarılı. Kendisini tebrik ederim.

Öne Çıkan Replikler yine Bana Sevmeyi Anlat'tan:

"Birinin ayakkabısı ile 40 gün geçmeden onu anlayamazsınız."

"Bu şehirde hiçbir yer ne gelmeye ne de gitmeye niyeti olmayan adam için yeterince uzak değil"

"Gitme" ve Engin güçlü bir cümle kurar, içinden...

Sizlerden gelenler:

Pasmanika rumuzlu izleyici dostum Bodrum Masalı'nın sevilmeyen "zengin" genci için; "Dizideki en eğlenceli çocuk kötü çocuk, diğerleri sıkıcı" yazmış. Çok güzel bir tespit bence. Çok da doğru. İzniyle paylaşmak istedim. Sizlerden de kritiklerinizi bekliyoruz.

Bana ulaşmak için:
Dizi Kraliçesi
dizikralicesi@cosmoturk.com

 


DİZİ KRALİÇESİ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>