KÖŞE YAZILARI | GABRIELA OLARU

Uzun Bir Tatil Yazısı Okumaya Hazır Olun!

Pazar sabahı yola çıkacak olan ben değilmişim gibi... (Gabriela Olaru)
 
   
 
 
     

Sanırım halen burnumu oynatarak istediklerimi yapamadığımı anlamadım. Pazar sabahı yola çıkacak olan ben değilmişim gibi, Cumartesi akşamı oturup True Blood izledim. O kadar çok izledim ki, benim de sevgilim vampir olsun demeye bile başlamıştım.

Beyaz bir vampir düşleyerek uyudum ve sabah erkenden kalkıp oyumu kullanmaya gittim. Dönüşte İzmir’e birlikte gideceğim üniversiteden sınıf arkadaşım Atınç aradı ve eğer hazırsam yola biraz daha erken çıkabileceğimizi söyledi. Hazır olmamama rağmen hazır olduğumu söyleyerek, Speedy Gonzales misali bavul hazırlamaya koyuldum. Allahtan anam her şeyimi ütüleyip, hazır etmişti de bana kalan dolabımdan alıp çantama koymak oldu. Elime ne geldiyse bavula tıktım ve pembe bavulum o kadar ağır oldu ki, cezasını 4 gündür Alaçatı sokaklarında çekiyorum.

Atınç ile 6 yıldır görüşemediğimizden, yol boyunca okul dedikoduları yaptık:) Oldukça keyifli ve eğlenceli bir yolculuk geçirdik ve kendisi beni İzmir, Konak’ta, Milliyet Blog yazarlarının yanına bıraktı. İzmirliler ayrı güzel insanlar söylemeden geçemeyeceğim. Keyifli iki saat geçirdikten sonra, beni kendi elleriyle Uçkuyulara, Çeşme terminaline bıraktılar.

Bendeniz rahat bir insan olduğumdan, hiç gitmediğim Alaçatı’ya nasıl gidileceğine dair en ufak bir fikre sahip değildim. Neyse ki onlar paket teslim modelini uygulayarak kaybolmamı engellediler. Saat 22:00 arabasına yetişebildim ve yaklaşık 45 dakika araba bekledik. İlk başlarda  benden başka bir çocuk daha vardı ve oldukça karanlıktı. Biraz ilerimizde birileri kavgaya tutuşunca çocuğa yapışacak gibi oldum ama kendimi frenledim. Neyse ki zaman ilerledikçe başka yolcular da geldi de korkularım geçti. Kocaman bir otobüse binerek yaklaşım 50 dakika yol aldıktan sonra Alaçatı’da indirildim.

Pembe bavulumu peşime takarak karanlıkta yol almaya başladım. O arada, cep telefonumdan Twitter’a “tek başıma bilmediğim bir yerde, gecenin bir vakti dolaşacak kadar manyak olduğumu” ilan ediyordum.

Amerika- Türkiye final maçı olması sebebiyle tüm Alaçatı, cafelerde maçı izliyordu ve yenilmenin getirdiği sessizlik hakimdi. Ne var ki Cadınız, bavulunun dönen teker sesleriyle bu sessizliği bozarak, yüzlerce kötü kötü bakan gözlerle karşı karşıya kaldı. O derin ve üzüntülü sessizliği bozan ben değilmişim gibi, umarsızca, adeta dombili bir kuğu misali Arnavut kaldırımı taşlarda süzülerek Nüans Otel’i bulmaya çalıştım….

devamı edecek…


GABRIELA OLARU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>