KÖŞE YAZILARI | GÖKÇE KURTOĞLU

"Arbeit macht frei!" E artık yani!

Çok mu sert oldu? Peki, tamam, haklısınız... (Gökçe Kurtoğlu)
 
   
 
 
     

Şu haftalardır devam eden “tam gün yasası” “enerjiden tasarruf için çalışma saatlerinin erkene alınması” ve hatırlayamadığım “iş gücünü arttırmak için yapılan” onlarca “zımbırtı”dan sonra sevgili yöneticilerimizi "Arbeit macht frei!" diyerek selamlamaya karar verdiğimi bildirmek istedim.

Önce sözü bilmeyenler ya da bu yaşına kadar hala Alman tarihi hakkında bir araştırma yapma gereğinde bulunmamış kendini “kültürlü” hatta “çok kültürlü” sıfatına layık gören arkadaşlarımız için bu sözün ufaktan açılımını alalım. Çok mu sert oldu? Peki, tamam, haklısınız, Alman tarihi bir zorunluluk değil e her cümleyi de ezbere bilmek gibi bir şansınız yok, tamam, peki, doğru…

Uzatmadan devam ediyorum o vakit… "Arbeit macht frei " … Türkçeye çevirmeye çalıştığımızda “çalışmak özgürlüğü getirir” tarzı bir düşünce ortaya çıkarıyor… “Peki nasıl ortaya çıkmış?” derseniz; aslında bu cümlenin ilk kullanımı adını hatırlayamadığım bir Alman yazar tarafından –ki bu yazıyı yazdıktan sonra hemen adını araştırıp Lorenz Diefenbach olduğunu hatırlıyorum- gerçekleştirilmiş. Yazar kitabının başlığı olarak bu cümleyi kullanarak o dönemin “ulusalcı” kesiminin düşüncelerini özetler olmuş. Hemen ardından da “Stadtluft macht frei” – ki bu da o zamanlar sıklıkla kullanılan “kent havası özgür kılar” tarzı bir cümledir- cümlesi yerine kullanılmaya başlanmış.

Şimdi gelelim asıl bizi ilgilendiren noktaya… Bu cümlenin Almanya’da en çok okunduğu yer neresidir peki? Tabi ki Nazi toplama kampları! Demeye çalıştığım o ki, şu son dönemlerde halkın ve belli grupların üzerine yapılan “çalışma baskısı” benim aklıma toplama kamplarının ve bu baskıcı rejimin gelmesine sebebiyet veriyor. Elbette ki, herkes çalışsın “işleyen demir ışıldar” sonuçta… Ama bir de gerçek var ki, ne kadar güçlü olursa olsun yük alan demir paslanır, zorlanır, kırılır… Ve bir gün taşıdığı onca yükün altında ezilir… Demirin iş görememesi sanmayın ki sadece demiri ilgilendirir! Üstüne binen o yükün de sonu gelir…

Neyse, ne diyorduk? Hah, evet; benim güzel ülkem ve toplama kampları. İşte dediğim gibi, anlamını veremediğim “çalışma manyaklığı” içinde göremediğimiz birçok şey de köpük olup gidiyor.

"Arbeit macht frei” cümlesinin yazılmadığı bazı toplama kamplarının kapısında yazan cümle ise beni en çok korkutanı… O cümle yazımın sonunda yazdığım kısacık 3 kelime olacak işte… Eğer bir “nazi” planıyla ilerleyen baskıcı bir rejimin içerisindeysek – ki bu tartışmaya açık değildir bence!- yakında bu cümleyi duymamız pek şaşırtıcı olmayacak… Kaldı ki altyapısı da pek hazır! Herkese iyi haftalar dilerken yazımı da böyle sessiz, sakin ve acı bir cümleyle bitiriyorum…

"jedem das seine" - Herkes hak ettiğini bulur… -


GÖKÇE KURTOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>