KÖŞE YAZILARI | MUTLU HESAPÇI

Bu İşte Bir Yalnızlık Var

Aşık olunca insan zannediyor büyük bir kurtarıcı gelmiş, (Mutlu Hesapçı)
 
   
 
 
     

“BU İŞTE BİR YALNIZLIK VAR” GİTTİKÇE ÇOĞALAN...

Kendisini tanıdığımda mesleğin ilk başlarıydı daha. Ben yeni yetme bir televizyoncu O ise ilk romanıyla fırtınalar kopartan genç yazardı. İlk röportajı onunla Galata Kulesi'nde yapmıştık, vizörüyle harikalar yaratan bir kameraman olan benim içinse görüntü yönetmeni, akıl hocalarımdan biri olan Gökhan Kalan'dı. Tuna Kiremitçi'yi yazıya düşen cümlelerinden önce O popüler olmadan evvel başka türlü sevmiştim, ben kendisini yıllar önce Kumdan Kaleler'de keşfetmiştim. Hatta o kumdan kaleler benim hayatımın tanımlamalarından birine dönüşmüştü zamanla... Benim kumdan kalelerim var yıkılacağını bile bile benimle o kalede varolmaya razı mısın? sorusunu aşka dair olabilecek adamlarımın hepsine sordum o kumdan kaleler o kadar çok yıkıldılar ki şimdi kumdan kaleler yapmak gelmiyor içimden; zaman başka bir şeye dönüştü şimdi beni yine Tuna'nın cümlelerine götüren, eski aşk’ı aklıma getiren Ayşe Arman'a verdiği röportajda buldum kendimi; “bir kadının beni kurtarmasını” bekliyorum! Aşık olunca insan öyle zannediyor büyük bir kurtarıcı gelmiş, kumdan kalelerinin komutanı oluvermiş bile. Daha ne istersin ki artık hayatta yalnızlığın sonra ermiş, kumdan kalelerine büyük komutan ziyarete gelmiş ve gitmeyecek bir şekilde yerleşmiş işte!

Onun o komutan olmasını, o adamın beni kurtarmasını o kadar çok istemiştim ki kendi yalnızlık kalemden çoktan çıkmış, kendi kalemi yıkmış; onun için yaptığım kumdan kalelerde bekçilik dönemim başlamıştı. Kendi ellerimle yaptığım kaleleri ona teslim etmiştim çoktan daha ilk anda, ilk tanışmada, ilk büyülenmede, ilk duruşta… Hangi hayali kursam, nerede bir şey yapmayı düşünsem aslında hayata dair ne varsa içine onu yerleştirmiştim. Öyle yazılar yazdım ki tek ilham kaynağım O oldu zamanla; memlekette ne olmuş umurumda değildi, kıyamet kopsa haberim olmayacaktı. Beni hareket halinde tutan ona olan sevgimdi…Hiçbir zaman kazanamayacağımı bile bile hep ona dönüyordum. Ben davet edilmemiş bir aşka kendimi adamıştım zaman bir ilaç değildi her seferinde aklıma O düşüyordu ve ben düşüp kalıyordum yerlere öylece! Can Yücel’in dediği bir şeye dönüştü uğraşlarım; “Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa, sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa, kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi, dilimizde akşamdan kalma bir küfür, salonlar piyasalar sanat sevicileri, derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni”

Bir akşam, bir şiir akşamında Elif bana Can Yücel’in bu şiirini okuyordu ve birden durdu, ben burayı okuyamayacağım dedi. Bende ben okurum ver bu şiiri diyerek saflıkla bir çıkış yaptım. Derdin günün insan içine çıkartmaktı onu burası senden dolayı bana çok dokundu. Aslında Elif haklıydı insan içine hiç çıkartamadım onu, oysa ki kumdan bir kale misali kendi ellerimle yoğurmuştum her şeyi o harcın içine en güzel duygularımı katmıştım olmadı ve ben sebebini hala anlayamıyorum. Çünkü istiyorsun ki bir şeyi çok içten dilersen ve hissedersen hayatta tesadüfler yoktur ve yollar birleşir kendiliğinden ama hayat öyle bir şey değilmiş. O hiç bende değilmiş ve kalmamış ben ona dair her şeyi ince ince biriktirip hayatımda anlama çevirmişim. Anlattığım kırık bir aşk hikayesi değil anlattığım gittikçe çoğalan bir yalnızlık belirtisi bende, onda, başkasında, her şeyde…Günümüzün hastalığına dönüşen bir mutsuzluk döneminden çıkarttıklarım artık beni incitiyor bu zamanlarda aslında herkes bir kurtarıcı bekliyor sadece aşk’ta değil yaşamın bütün alanlarında kurtarıcılara ihtiyaç var nefes alabilmek, umut tazelemek için. Bu işte bir yalnızlık var gittikçe çoğalan ben ise yola çıktığımdan beri birinin beni kurtarmasını bekliyorum Tuna’nın tam da dediği gibi…Yaz geldi içimizde bir neşe sahile gidip bir yol arkadaşıyla kumdan bir kale inşa etmeye ve her şeye yeniden başlamaya ne dersiniz?

Ve sanki hiçbirşey yaşanmamış gibi
(Ve sanki tüm bunlar birer masal gibi)
Maskelerini kuşandı insanlar
Rüzgara savruldu sesim
Yarım kalmış bir şarkıdan (Sayfadan)
Suskunluğu öğrendi insanlar

Ve belki sen, belki ben
Belki de biz ve onlar
Kumdan kaleler kuran
Denize doğru
Bakarsın çoğalırız yaşam denen bu oyunda
Cemresi oluruz yarınların


MUTLU HESAPÇI
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>