KÖŞE YAZILARI | NEMZA SİNANOĞLU

Hayat Tesadüf ve Yaşanılası Anlar İle……..

Artık tüm hayatım müzik olmuştu, okuldaki derslerimi aksatmıyor fakat... (Nemza Sinanoğlu)
 
   
 
 
     

Artık tüm hayatım müzik olmuştu, okuldaki derslerimi aksatmıyor fakat eskisi kadar asılmıyordum üstelerine...Akşamları erkenden odama giriyor sessizce bir şeyler karalamaya çalışıyor, evdekiler uyumaya gittiğinde ise odamda köşe lambamı açıyor ve notalarım, kulaklığım ve müzik çalışmalarımı sürdürüyordum…Kendi kendime olan dünyam dışarı çıktığım anda küçülüyor, odama döndüğümde ise efsanevi bir hal alıyor ve ışıklı, pırıltılı koskocaman bir dünya oluveriyordu…

Gündoğumuna yakın yatağıma yatıyor ve gözlerimi kapattığım anda uykuya dalıveriyordum…Bu tempoya sabahları yorgunlukla değil içimdeki o güzel kıpırtılı mutlulukla uyanıveriyordum…Yaşam enerjimdi bu benim, ailemden saklıyordum bu durumu seçtiğimi ve bu konuda eğitimime yön vermek istediğimi…Onlara kalsa ya babam gibi tıp yada annem gibi uzmanlaştığım bir konuyla akademik kariyer yapma planları vardı..İkisi birden olamaz mıydı? İkisini de kırmak istemesem de, hayat benim hayatımdı, mutlu olduğum şeyi bulmuşken onlarda benimle mutlu olmaz mıydı? Hayat işte yaşayıp görecektik…Bu düşünceleri daha fazla düşünmeye devam etsem okul servisini kaçıracaktım…Kahvaltı masasında gazetesini okuyan babamın yanağına bir öpücük konduruyor, portakal suyumdan bir yudum içip kornaya basıp geldiğini bildiren servisime doğru evden fırlıyorum…Her gün benden umutla haber bekleyen arkadaşlarıma, dün akşam çıkardığım bestemin bir kısmını dinletiyorum, heyecanıma ortak olan heyecanları beni daha da umutlandırıyor…

Okulun son günlerinde okul korosu olarak büyük bir konser vereceğiz, havalarını ısınması ve ders konularının azalmasıyla koro çalışmalarına daha da ağırlık veriyor ve müzik hocamız Seyfi beyle zamanlarımızı geçiriyoruz. O benim müzikle olan yakın ilişkimi ve ne denli bu dala bağlı olduğumun ve ailesel bakımdan da seçeneğim ve seçtiğim branşla birlikte zor bir karar aşamasında olduğumun farkında..Her ne olursa olsun gözlerindeki ışıltı, her zaman benim arkamda olduğunu fark ettirmekte bana…Yaz yaklaşıyor benim aklımda türlü düşünceler hayatıma vermek istediğim yön ve kararlar evde sabahlara kadar azimle verdiği çalışmalar ve ve ve v.s ‘ler…..

Yaşıtlarımın ve arkadaşlarımın aklındaki fikirler yaşımızın ve yazın getirdiği kıpır kıpır duygular ve kıpırtılar beni hiç ilgilendirmese de bazı tekliflerini kıramıyor ve zamanımı bazen yapılan etkinliklerde onlarla geçiriyorum…Güzel ve alımlı bir kız olmama rağmen bu olaylarla aramın iyi olmaması, kafamda yoğunlaştırdığım başka düşüncelere olan konsantrasyonumu bozacağı kaygısı yüzünden belki de….Burada aileme teşekkür edebilirim,Profesyonel iş disiplini mi onlardan almışa benziyorum

Okulun son iki haftası, büyük konser bu hafta sonu cumartesi… Bu konserde bir solo parça seslendireceğim, bunu en güzel yapma ve icra etme çabasındayım.Provalar sırasında gitarıyla eşlik eden hocam bu sefer yerini oldukça genç neredeyse yaşıtım sayılabilecek birine devrediyor..Bu beni nedensiz bir heyecana sürüklese de, hemen kendimi topluyor ve parçaya odaklanıyorum. Şarkıyla bütünleşip yumulan gözlerimi açıp yana baktığımda gitarla eşlik eden gencin bana odaklanıp izlediğini fark ettiğimde içimden çıkan ateşin yanaklarımdan fırladığını hissetmemek elde değildi..Utanmıştım yada başak bir şeydi işte bu..Hissetmemiş olduğum bir duygu yayılıveriyordum kalbimden tüm bedenime..Kendimi sorgularken, hayır hayır bu yaşamadığım daha değişik değişik bir şeydi işte…Parça bitiyor korodaki arkadaşlarımın alkışları beni ödüllendiriyordu..Yana başımı çevirdiğimde oda ayağa kalkmış, gitarını yana bırakmış beni alkışlıyordu..Tanrımmm!!!! yerin dibine girmekle, kulise kaçmak arasında iki seçenek belirivermişti beynimdeeeeeeee…..Kulise doğru hiçbir şey yokmuş edasında yol alıyorum…Ne yapacağım ben, tanrım niye böyle bi durumdayım ve neden?? Soruları beynimde yükselirken, birden kapısı açık olan kulise adını nazikçe bir tanışmayla öğrendiğim Can giriyor..Çok güzeldi ileride konservatuar yada bu yönde bir eğitim almayı planlayıp planlamadığımı soruyor..

Tanrımmmm diyorum… Şuan içimde olan heyecanı müziğe yorumlamış olduğunu hissettiğim tavrıyla biraz rahatlamış oluyorum..Ve tanışıyoruz, onun babasının Seyfi hocanın seçtiği yoldan ilerlediğini ve müziğe olan ilgisini eğitimine de yansıttığını ve bir konservatuar öğrencisi olduğunu öğreniyorum…Hayranlıkla onu izlerken, dalgınlığımı bozan o soruyla karşılaşıyorum…İstersen konservatuara hazırlanma yardımcı olabilirim..yani aklında böyle bir düşünce varsa? İçimdeki sese pardon yanlış mı duydum ? diye soruyorum…Hayır hayır bu bir teklifte…Hem de merak ettiğim o zorlu bir o kadar hayalini kurduğum yolda bana ışık olmak için sunulan bir fırsattı…O günden sonra belli aralıklarla, tabii ki onun okulu ve ardında olan çalışmalardan kalan fırsat yaratılan zamanlarda görüşmeye başlamıştık..Müzik VE O…Muhteşem ikili olarak görülüyorlardı gözüme, iple çekiyor ve gelen zamanların keşke hiç bitmeseydi dileklerinin içimde son bulmasıyla vedalaşıyorduk..Lise eğitimim son bulmuştu kararım kesindi ve konservatuar okuyacaktım, aileme artık bunu açıklama zamanım gelmişti….Açıkladığımda ise babamdan beklemediğim bir öfke annemden ise onu yumuşatıcı olarak değerlendireceğim naif olmasına karşı negatif tutum ve yansımalarıydı..Onların aklındaki plan çoktan belli olduğunu bu açıklamaları yaptığım zaman öreniyorum…YURTDIŞI EĞİTİMİ!!!

Hiçbir sözümü duymayan kulaklara anlatmam yersizdi..Onlar bana emek veren ve beni canlarından çok sevdiklerini her defasında dile getiren hayatımın en önemli kişileriydi…Ardımda bırakacağım artık sadece onlar değil birde Can vardı.. Canla çok iyi arkadaş olmuştuk evet bir arkadaşlıktan farklı duygular besliyorduk ama müzik bizim ortak aşkımızda ve bu durumdan ikimizde gayet hoşnut ve hiçbir şeyin bunu bozmasını istemiyorduk..Ve zaman geldi uzun bir vedalaşmadan sonra seçilen şehir İngiltere ve yarı burslu kazandığım Ekonomi bölümü, istemediğim bir şehir ve istemediğim gayet soğuk gelen bir bölüm..Ailem ve onların mutluluğu, müzik defterini hiçbir zaman kapatamazdım, biraz dinlenmek üzere bir köşeye bırakmıştım, okulum başlamış yeni bir devirde böylece başlamıştı. Canla mailleşiyor devamlı birbirimizden haber alıyorduk, zordu ikimiz içinde, özlemler, kurulan hayaller v.s Ailemle konuşuyor ve onların gurur kaynağı olduğumu her fırsatta dile getiriyorlardı..Tabii böyle akademik bir aileye böyle bir kız çocuğu yakışırdı!!

Zaman derslerimi ağırlığı ve yeni ortamlar adaptasyon durumumu saymazsak çabuk geçiyordu…Mutlu muyum diye kendime sorarsam hayır değildim…Ailem bile olsa başkalarının seçtiği yoldan ilerlemek benim gibi birine ters geliyor ama beklide şu durumuma aileme olan bağlarımdan dolayı engel oluyordu…Her arayı bulduğum zamanı fırsat bilip soluğu İstanbul da aldığım gibi 3.sınıfın yaz tatiline de gelmiş bulunuyorduk…Okulun kapandığı günün akşamı uçaktaki yerime kuruluvermiştim..Heyecan, özlem, okulun bitmesine bir yıl kalmış olduğu ve yurda gitmenin mutluluğuuuu…Ve ardından anlatılacak özellikle Canın çok hoşuna gideceği yeni gelişmeler…

Can beni umduğumdan daha durgun bir halde karşılıyor hava alanında, artık ailemde Canla olan bağımı ve arkadaşlığımızı bildiğinden onlarda havalında beni karşılamaya gelmişlerdi…Kafamda oluşan şaşkınlığı bir süreliğine geriye itiyor ve hep birlikte bizim eve yemeğe geçiyoruz..Gözlerim ailemin heyecanını geride bırakacak şekilde hep Canda , kafasında sorular olduğu hep belli, düşünüyor arada ortamdaki sohbetlere katılıyor ama hep bir mahsun ve durgun…Görmediğim ve alışık olmadığım bir Can karşımda..

Güzel bir yemek yeniyor ve saat geç olmadan büyük bir nezaket edip beni karşılamaya gelen Can bey evden uğurlanıyor…Çok yorgun olduğum ve ailemin yanında olma huzuruyla çok sevdiğim yatağıma koşarak uykuya dalıyorum..Kafamda bir çok soru???????

Sabah oluyor ve mutfaktan gelen müthiş kokularla birlikte uyanıyorum…Annem Canı aramış ama işinden dolayı gelmeyeceğini ve kahvaltıda aralarında olamayacağı için üzüntülerini bildirmiş…Bildirmiş miş!!!!!!!

Elbet arayacak ve buluşacaktık bugün!!!! Zaman geçiyor ve ailemin yapmak isteyip bana sundukları bütün programları elimle itiyor ve Candan gelecek telefon ve bunun yanında yapılmış olan organizasyon planlarını bekliyorum….Ama ses yok saat 5 oldu hala ses yok…Saat 7 ve sadece bir mesaj hayatım çok yoğundum bugün işlerimi ayarlayamadım beni affet…

Birşeyler vardı…Benim bilmediğim ve bilgim dışında ve bilmem gereken…..Bİ-ŞEY-LER vardı.

Annem takma, gitme çocuğun üzerine diyordu…Ben bir şey yapmıyordum ki..

Tabii ki kafamda bir sürü sorular ve bazılarının cevaplandırılmasından korktuğum ,duyabilme ihtimalimin olduğu cevaplar..

İki gün sonra görüşmek için buluşuyoruz…Benim yüzüm asık olması, onun yapıcı ve gönlümü alma çabalarıyla ortamın soğukluğu yumuşuyor ve hiç bir şey yokmuş gibi kaldığımız yerden geleceğe yolculuk ediyoruz…Üçüncü sınıf bitmiş son sınıf olmuştum artık yolun sonun gelmiş, yurda dönmeme az kalmıştı…Aslında Can gelse burada kalsak bir süre denesek hatta yaşasak ne güzel olurdu gibi düşünceler beynimde hep soru olarak bana geri dönüyordu…Bunu açıkladığımdan Candan beklemediğim kadar sıcak ve olumlu bir tepki gelmişti…Oda sıkılmıştı buradaki durumdan ve hayattan, hatta okulum bitmeden oraya yanıma gelebileceğini bile söylüyordu..Yaz tatilimin sonlarına gelmiş olmam içimi burksa da biran evel gidip okula başlamayı ve okulun bitmesini iple çekiyordum…Yaz tatili bitti ve ben okulların açılmasına bir gün kala İngiltere’ye uçtum, bu seferki gidişim daha bir zor oldu, umutların, hayallerin çoğalışı ve belki buna Can’a olan sevgimin ve onunla oluşan gelecek için hayallerimiz de eklenince….Bilemiyorum zor oldu işte, gözlerimi yakan birkaç damlanın nedeni sorgulamadan okuluma dönmüştüm…Yıl beklentimden daha bir koşuşturmalı ve son senenin verdiği telaşla geçmekteydi..Can’ın gelmesinden umutlu olduğum birinci dönemin sonun yaklaşmaktaydı..Ama Can’dan bu gelişle ilgili bir cevap alamamaktaydım….Dönem bitti ses yok, ikinci dönemi yarıladık ama ailemin gelecekle ilgili planlarımdan haberleri vardı, bir dönem belki bir yıl daha burada kalmayı planlıyordum ve onlarda bu kararıma olumlu cevaplar vermişlerdi, eskisi kadar olmasa da müzikle olan bağım devam ediyordu, arkadaş ortamlarında, okulda olan gruplarda arada sahne alıyor amatörce de olsa çok sevdiğim müziğin içinde buluyordum kendimi..Hatta daha da yeni bir gelişme bir sahne performansında beni video’ya lan bir arkadaşım okulun internet sayfasına eklemiş ve baya da popüler olmuştum bu sayede okulda sesimle de dönem sonu yaklaşıyor hiç hissetmeyeceğimi düşündüğüm duyuları hissettiriyor, bir sonbaharı yaşatıyor içimde sanki..Okulda çok iyi bir öğrenci olmamın yanında bu video müzikle olan ilişkimin yeniden başlamasına neden olacağını nerden bilebilirdim?? Gelecekle ilgili düşünceler aklımdayken okulun konservatuar bölümünden yüksek lisans yapmam için bir teklif geliyor…Acaba?? Bu olabilir mi diye sorular beynimde dans ederken…Mezuniyet gecesi geliyor ve ben yine burada sahne alacağım, kendi diploma törenimde bu sefer buradaki okulum adına şarkı söyleyeceğim….Sahneye çıkıyorum, dekanlar, öğretim görevlileri, okutmanlar, aileler, arkadaşlarım ve Can yok!!! Gelme işini bazı işlerin yoğunluğunda iptal etmişti benim kadar üzgün olduğunu dile getirerek Allahtan ailem yanımdaydı orada tam karşımda derken diplomalar verildi, kürsüye dereceyle çıkan bir öğrenci olarak konuşmamı yaptım tüm kalbimle gözlerimi yumarak ağzımdan çıkacak o cevabı bekleyen arkadaşlarıma haykırdımmmmmm….Evet artık yüksek lisansımı yoluma müzikle devam ederek yapacağımmmmmmmmmm……Ailemin yüzüne bakamıyordum içimden bir ses bunu hak ettiğimi ve istediğini yapmalısın diyordu….Kürsüde derece aldığım için verilecek plaketi beklerken bunu ailem için alıyorum demeyi de ihmal etmedim bu belki içlerine birazcık da olsa su serpecekti Bunu derken ödülün en büyüğünün bana plaketi getiren kişinin Can olması ve bunun burada ne işi var derken arkadan gelen megafon sesinden önümüzdeki dönem öğretim kadromuzda yeni başlayacak hocalardan olduğunu duyacak olmayı nerden düşünebilirdim kiii??


NEMZA SİNANOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>