“Kış… El ele tutuşmanın, battaniyelere sarınıp evde sinema keyfi yaşamanın, uzun sohbetlerin ve şömine ateşinin mevsimi…” Nilhan Fidan`ın yeni yazısı...
KIŞ
Kış geliyor. Kaç zamandır, daha var, dediysek de geldi işte ağır ağır.
Sabahları karanlık artık. Gece karanlığı gibi güzel de değil üstelik. Neresi sabah bunun, dedirten kapalı bir gökyüzü… Bazen çiseleyen bazen gürleyen bir yağmur, bazen hiç bir şeysiz yine de tatsız… Yataktan kalkmak da bir o kadar güç.
Kış geliyor. Araba camları buğulanıyor, klimalar soğuk hava yerine sıcak hava üflüyor artık. Öğlenler yine o kadar değil de, biraz ince giyinmişsek bırrr diyecek kadar üşütüyor sabahlar ve akşamlar.
Yağmur da olacak, esecek de. Yerler donacak bazen, kar bile yağacak. Kardan adam yapabilecek miyiz, bilmiyorum; ama kar tanelerini izlemeyi seveceğiz yine de. Eğer yeterince yağarsa, eldivenlerimiz sırılsıklam olana kadar kartopu da oynayacağız.
Kış, cam kenarında battaniyeler altında kitap okumak, çeşit çeşit çaylar demlemek demek. Çaya bisküvi batırmak, portakallı kurabiye yemek, ısınmak için sevmek, sarılmak, içmek, mayışmak demek biraz… Sevgilinle evde DVD izleyip tembellik yaparken tatlı rüyalar kurmak kış. Arkadaşlarla uzun akşam yemekleri ardından keyifli sohbetler demek.
El ele tutuşmak kış. Soğuğa karşı durabilmek. Sokak lambalarının titrek ışığı altında beklerken soğuktan titremek ve ellerini ovuşturmak demek.
Kış, bir kuzey Avrupa şehrinde, elinde sıcak şarap, sokak tezgâhlarını gezmek demek. Kaç kat ve ne giyersen giy parmak uçlarını acıtan bir soğuk demek. Yılbaşı ve Noel panayırları ile çocukların atlıkarıncalara bindiği Cumartesi günleri kış.
Nefesinin havaya beyaz dumanlar uçurduğu, kulaklarının rüzgârdan uğuldadığı, burnunun ucunun kızardığı zamanlar. Kış denilince, camların buğulanması, o camlara çöpten adamlarla top top güneşler çizilmesi geliyor aklıma. Şöminede yanan odunların çıtırtısı, kestane kebap, sahlep ve tarçın kokusu…
Kış, sahil kasabalarının ıssızlığı ve iskelelere vuran dalgalarla içini ürperten ama bir o kadar da dingin bir yolculuk. Kış, hem kaçındığım hem bağlandığım bir uzaklıkta bekliyor beni…
DİĞER ADRESLER 
