KÖŞE YAZILARI | TÜRKMEN İŞCAN

Yağmurun Sesine Bak...

Yıllar önce aynı şirkette çalıştığı iş arkadaşına ilan-ı aşk eden ve red edilen bir kız arkadaşım var. (Türkmen İşcan)
 
   
 
 
     

Yıllar önce aynı şirkette çalıştığı iş arkadaşına ilan-ı aşk eden ve red edilen bir kız arkadaşım var. Uzun bir süre bu reddedilişle yaşadıktan sonra; hayata kaldığı yerden devam etmeye karar verdi. Aslında biz onun bu durumu çoktan alt ettiğini sanıyorduk ama anlaşılan yanılmışız. O sadece günü öldürüyormuş. Anlam veremediği bir dünyanın kurallarını uygulamaya çalışıyormuş. Kendini yalnız hissettiğini söylüyor.

Aslında bunu bana daha önce söylese benzer hissettiğimi anlayabilirdi. Hissettiği yalnızlıktan sıyrılabilirdi. Şimdi dönüp bakınca o günlerin ona ne kadar zor geldiğini anlayabiliyorum. Aynı yerde çalıştığın insana aşıksın, bunu itiraf etmişsin ve red edilmişsin. Erkeklerin bu tür şeylerde egolarının ne denli tavan yaptığı varsayımına göre bunu herkes biliyor. Hatta daha kötüsü bu durumu o belli etti. Gerçi o etrafındayken sakin kalmaya çalıştığını söylüyor ama bilinçdışı bir eylemle duygularını jest veya mimiklere dökmüş olabilir.

Aslında red edilmesi kadar acı olan bir başka şeyse; hala aynı adama aşk hissetmesi. Yıllardır bize iyi olduğunu söyledi, durdu. Hatta iyi oldu bir ara… Sonra onun evleneceğini öğrendi ve alt üst oldu. Duyguları yeniden su üstüne çıkmaya başladı. Bilinçli bir eylem değildi bu. Kıskançlıktı belki… Belki de sadece kırılan gururun verdiği son bir ızdırap… Ne olursa olsun kötü hissediyor. O romantizm dolu düşler kurmaya bayılan kız; artık romantiklik içeren tüm eylemlerden uzak duruyor.

Hayal gücü geniştir kendisinin. Ne zaman yalnız kalıp çok sevdiği bir şey yapsa; yanında onu hayal ediyormuş. Hatta bazen rüyalarına taşınıyormuş bu hayaller… Gülünç bulmuyorum. Ama aslında acınası bir durum… Neden mi? Onun yanında olmayı hayal edenler olduğunu görüyorum ama o sadece yanında olmayanı hayal etmekle meşgul.

İyileşme meselesine gelince; o kadar çok “artık geçti, iyiyim” dedi ki; buna kimse inanmıyor. Hala düş dünyasında ona hissettiklerini besliyor. Ona her defasında aynı şarkıyı armağan ediyorum; Erkin Koray abimiz söylüyor; “Yağmurun sesine bak, aşka davet ediyor”

Sevgili arkadaşım, ister yağmurun, ister rüzgarın, ister İstanbul’un sesine bak; yeter ki bırak artık sonu olmayan platonik duyguları. Gerçekten “iyiyim” dediğin günlerin özlemiyle gözlerinden öperim.

Sincera…

Türkmen


TÜRKMEN İŞCAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>