Peki kış döneminde hareketsizlik kalmamak için neler yapabiliriz? Koronavirüs günlerinde evde ve dışarıda spor yaparken nelere dikkat etmeliyiz?

Ortopedinin altın kuralının “Hareket eşittir yaşam” olduğunu belirten Fulya Ayak Cerrahi Merkezi Kurucusu Ayak ve Ayak Bileği Cerrahı Op. Dr. Selim Muğrabi, hangi yaşta olursak olalım, kemik ve kas kalitemizi korumak için muhakkak günlük belli bir miktarda aktiviteye ihtiyacımız olduğunu vurguladı. Op. Dr. Selim Muğrabi, bu kuraldan yola çıkarak; Koronavirüs salgını yaşadığımız bu dönemde spor yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini maddeler halinde açıkladı.

İşte eskiden olsa aklımıza bile gelmeyen, ancak Koronavirüs ile birlikte özellikle dikkat etmemiz gereken “evde ve dışarıda sporun yeni 10 normali”…

1- Günlük yürüyüşü alışkanlık haline getirin: Günlük yürüyüşleri rutininiz haline getirin. Sosyal mesafe kurallarına uygun olan bir yürüme parkuru bularak, maske ile yürüyebilirsiniz. Fazla kilo almalarını ve kas güçlerinin azalmasını engellemek amacıyla, çocuklarınızın ve yaşlı aile üyelerinizin de yürüyüşlerinize eşlik etmelerini sağlayın. 65 yaş üstü kişilerin denge problemi yaşayarak düşme sorunuyla karşılaşmamaları için düz zemine sahip yürüyüş parkurlarını tercih edin.

2- Parklardaki spor aletlerini kullanmadan önce dezenfekte edin: Uygun havalarda spor için parklarda yer alan spor aletlerini kullanabilirsiniz ancak hijyen kurallarına uymak şartıyla! Bu spor aletlerini kullanmadan önce basit bir alkollü mendille temizleyin. Çünkü spor esnasında terliyoruz ve terimiz o aletin üzerine damlayabiliyor. Bu da virüs bulaşma riski açısından uygun bir ortam yaratıyor.

3- Evde alternatif spor aktiviteleri yapın: Yürüyüş yapacak alanınız yoksa veya hava şartları müsaade etmiyorsa evinizde basit bir kondisyon bisikletiyle günde yaklaşık 20-30 dakikalık bir aktivite sizin için yeterli olacaktır. Yaşlı aile bireylerinizi ev içinde mümkün olduğunca hareketlendirmek için ise evinizde onlara özel, odalar arası bir yürüyüş parkuru yaratabilirsiniz.

4- Spor yapmak için hazır olduğunuzdan emin olun: Hafif bir öksürüğünüz varsa, kırgınlık hissediyorsanız ya da hastalık belirtisi olan bir durumunuz mevcutsa, o gün spor yapmak için doğru günde değilsiniz demektir. Lütfen spor yapmak için daha iyi hissettiğiniz bir günü bekleyin.

5- Normal aktivitenizin altında efor sarf edin: Spor yaparken kesinlikle normal aktivitenizin altında efor harcayın. Örnek olarak pandemi öncesi dönemde her gün 5 km yürüyorduysanız, şimdi yürüyüşünüzü 3 km ile sınırlandırın. Çünkü kararında yapılan egzersiz bağışıklığı artırsa da egzersizde aşırıya kaçıldığında bağışıklığınız belli oranda düşer. O yüzden sporun miktarı çok önemlidir. Bu kuralı aklınızdan çıkarmayın.

6- Spor esnasında kendinizi kaybetmeyin: Bu çok önemli bir nokta. Spor yaralanmalarının pek çoğu sporun getirmiş olduğu heyecan ile kendinizi kontrol etmemeniz ve agresif spor hareketleri yapmanızdan kaynaklanıyor.

7- Spora gittiğinizde kendi eşyalarınızı kullanın: Spor için salona gidiyorsanız ya da kapalı bir ortamda spor yapıyorsanız eğer sadece kendi eşyalarınızı kullanmaya özen gösterin. Havlu ve yedek tişört gibi eşyalarınızı mutlaka spor çantanızda bulundurun.

8- Spor sonrası duşunuzu evde yapın: Spordan sonra salonlardaki ortak duş alanlarını kullanmayın. Çünkü salonlarda genellikle duşların yanındaki bekleme alanlarının çok geniş olmaması ve duştan çıkan kişilerin o esnada maskesiz olma ihtimali nedeniyle, özellikle kurulanma ve giyinme esnasında sosyal mesafe sıkıntısı oluşabilir ve bu da sizi riske sokar. Bu nedenle spor sonrasında duş yapmak için evinize gitmeyi bekleyin.

9- Vitamin ve mineral desteği alın: Hangi sporu yaparsanız yapın, sağlığınızı korumak, dayanıklılığınız artırmak ve spordan maksimum fayda sağlamak için vitamin ve mineral desteğine önem verin. Özellikle de ortopedik yaralanmaların neredeyse yüzde 80'ine D vitamini eksikliğinin sebep olduğunu ve bu vitaminin birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanıldığını unutmayın.

10- Tedbiri elden bırakmayın: Bu süreçte en önemli şey aldığınız önlemleri sürdürmek. Bu virüsle yaşamaya alışın ve asla tedbiri elden bırakmayın. Siz sosyal mesafe kurallarına ne kadar dikkat ederseniz, etrafınızdaki insanları da daha dikkatli olmaya teşvik edersiniz.