Geceyi o Fransızla geçirmek
"Geceyi onunla geçirmek için önce cep telefonumu kapattım, sonra tüm hazırlıkları yaptım." Mürsel Sezen'in yeni yazısı...
![]() |
||
Jean Christophe Grangé ile geç tanıştım. Bir çok kişi bahsetmişti, methini duymuştum ama kim takar!
Taaaa ki “Kızıl Nehirler” elime geçip beni üç gece uykusuz bırakana kadar.
Havada karada kitap okumaya başladım, serviste, öğle aralarında, tuvalette, kapıda bacada, her yerde...
Yemek yaparken bile bir tarife, bir kitaba baktığımı bilirim.
Hayatında hiç polisiye okumamış biri olarak hayli etkilendiğim tabii ki.
“Tüh, daha önce neden okumaya başlamadım” diye epey hayıflandım.
Polisiyenin sürükleyici olduğunu biliyordum ama bu kadar mı sarar insanı! Pes doğrusu!
Bir de adamın Fransız olduğuna inanamadım bir türlü. Ertesi gün internete şöyle bir göz attım. Hakikaten “ne biçim Fransız bu” diye düşünenler çoğunluktaJ
Cumartesi günü kitapçıya gidip “Kurtlar İmparatorluğu” ile “Leyleklerin Uçuşu” arasında uzunca bir süre kararsız kaldım.
İkisini birden de almak istemedim. Az para değil. Biri 17,5 YTL diğeri ise 14 YTL’ydi. Kurtlar İmparatorluğu Fransa’da öldürülen kaçak tekstil işçisi Türk kızlarının seri cinayetlere kurban gitmeleri hakkındaydı.
Kapakta da Nemrut dağındaki heykellerden birinin resmi vardı.
Kapağı çok itici buldum ama yeni de Türkiye ile ilgili diye 17,5 YTL’ye kıyıp “Kurtlar İmparatorluğu”nu aldım.
Kitaba başlamak için uygun ortamı yaratmam gerekiyordu. Gerekli maddeleri şöyle sıraladım;
Biraz zaman, kapalı cep telefonu, çekilmiş perdeler, sıcacık bir soba başı, rahat bir koltuk ve korku sahnelerinde üstüme rahatlıkla çekebileceğim bir battaniye.
Ne yazık ki ki kendime ayırabileceğim geniş zamanım yok. Bu yüzden akşamları iple çekiyorum. Eve gidip yemeğimi yedikten sonra kendimi gündelik işleri bitirmek için zorluyorum; alışveriş, bulaşıklar, banyo vs. Sonra kitaba zoomlanıyorum ve gözlerim yanmaya başlayıncaya kadar soluksuz okuyorum.
Kızlar polisiyeye pek düşkün değil derler ama tadına varınca inanın insan elinden bırakmak istemiyor. (İddia ediyorum bir sevgiliyi unutmanın en güzel yolu Grangé’ın kitapları ile eve kapanmaktır.)
Amme hizmeti olsun diye bu yakışıklı Fransız hakkında da biraz bilgi topladım; 1961’de Paris’te doğmuş. Serbest gazeteci olarak haber ajanslarında, gazetelerde çalışmış. Leyleklerin göçü üzerine hazırladığı yazı dizisinden esinlenip "Leyleklerin Uçuşu"nu 1994’te kaleme almış. Bu kitap sadece Fransa’da 450 bin satmış. İkinci romanı "Kızıl Nehirler" ise 20 dile çevrilmiş. Taş Meclisi üçüncü kitabı ama bunu abartılı bulanlar var. Kurtlar İmparatorluğu ise tam bir ziyafet. Üstelik macera Paris’te başlayıp İstanbul’da ardından da Nemrut’ta devam ediyor. Üstelik seri cinayete kurban giden Türk kızları ile ilgili...
Not: Yalnız yaşayıp her şeyden korkanlardansanız tek başınıza bu maceraya girişmeyin, kabus görebilirsiniz.
Mürsel Sezen
msezen@boyut.com.tr
DİĞER HABERLER
İletişimciye İhtiyaç Duymayan Hiçbir Sektör Yok!
İletişim profesyonellerine her zamankinden fazla ihtiyaç var…
Direksiyonda Mesaj Kaza Riskini 23 Kat Artırıyor!
Elde tutularak yapılan görüşmeler de kaza riskini 4 kat artırıyor…
Kadın Sürücüler ile İlgili Toplumsal Algı
Kadın sürücüler hakkında toplumda zaman zaman olumsuz önyargılar bulunur.
““Kültürel Çevre ve İklim Değişikliği””
“Harbiye’de Kuzey Rüzgarı Esti”
“Oksiart”
“‘Alternatif rock’ın seksi prensleri! ”
“Soğuk Havada Bile Terliyorum Diyorsanız”
“‘Closer’ Oyunu 26 Ekim’de UNIQ Hall’de!”
“Ngstyle “Fetish/Andro”ile Kendine Güvenli Kadınlar! ”
“101. haftanın armağan kazanan şanslı cosmoturk okurlarımız...”
“Kötü Haber Takip Etme Bağımlılığı Hızla Yaygınlaşıyor: Doomscrolling”


REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32