DİĞER HABERLER

Katilim olur musun?

“Ben sizin gelininiz olayım mı”, “Yok siz bizim dünürümüz olun”, “Vallahi bırakmam, ben sizin kayınbiraderiniz olacağım”. İlknur Akgül Ardıç'ın yeni yazısı...
 
   
 
 
     
Katilim olur musun?

“Ben sizin gelininiz olayım mı”, “Yok siz bizim dünürümüz olun”, “Vallahi bırakmam, ben sizin kayınbiraderiniz olacağım”. Yeter ya yeter; canımızdan bezdik. Beni tanıyanlar bilirler; popüler olan hiçbir olayla ilgilenmem, (siyaset hariç) popüler hiçbir kitabı okumam, filmi seyretmem… Hayatımıza her yeni giren “kavram” hakkında, bir sürü işten anlamaz insan birden yorum adamı kesilir; üstüne üstlük anlamadıkları konular hakkında o çok güvendikleri, çoğu saçmalayan köşe yazarlarının yazılarını okuyarak, kendileri de olaya çok hakkimmiş gibi yorum yapmak için sabahı zor ederler. Bunun için de genellikle kurban olarak iş arkadaşlarını seçerler ve sen saçmaladığını bildiğin halde o yorumcuyu sırf arkadaşın diye sabırla dinler; sonra da yüzünde zoraki bir gülümseme ile öylece bakakalırsın. Tahammülsüz bir acı duyarsın elbet. Çektiğin ya sabırlar da cabası. Şu bir gerçek ki herkes karşısındakine kafasından asıl geçenleri söylese tek bir dostu kalmaz; özellikle de benim…

Delilerin de dışlanması ve korkulacak insanlar olarak görülmesi bu yüzdendir işte. Ne düşüncelerini, ne de hareketlerini sakınırlar çünkü… Sizin içinizden ettiğiniz küfürleri ve karşınızdakini boğma isteğinizi onlar eyleme dökerler. Bu yüzden de aslında eli öpülecek, en azından dürüst insanlardır. Her neyse, popüler olaylar hakkında yorum yapmama ilkemi işte şimdi bozuyorum sayın okurlar. Ne de olsa ben de bir ademoğluyum. Yeminimi bozdum hüleeeeeeeeeeeeeen.

Babamın amansız rahatsızlığı yüzünden yanında olabilmek için bir süredir izindeyim. Sürekli evde oturduğum için gündüz yayınlanan programları da izleme fırsatı buldum elbet. Türkiye’de neler yaşanıyormuş, daha doğrusu “neler” yaşıyormuş bir bilseniz; kendinizi dünyanın en iyisi zannedersiniz. İster inanın ister inanmayın biz gerçekten farklı boyutların insanlarıymışız sevgili okurlarım; toplum nereye gidiyormuş, biz nere!

Önceleri “ne ilginç kavgalar, kim kimin sonunda gözünü oyacak, bu ne?” diye “Bilmem nem olur musun?” programlarına takılmaya başladım. Gidiş o gidiş… Resmen kanım zehirlendi; bir türlü kendime gelemiyorum. Benim teorim bu insanları amatör tiyatroculardan seçtikleri; yoksa ne bu insanlarla komşuluk yaptığıma inanabiliyorum, ne de aynı topraklarda yaşadığıma. Zaten ben bu fikre İbrahim Tatlıses-Asena ikilisini tanıdığımda da kapılmıştım. Annemin ısrarla bize anlatmaya çalıştığı “Vallahi Türkiye’de çok garip şeyler oluyor” teorisine inanmadığım için öncelikle kendisinden şu an çok özür dilerim. Meğer kadıncağız da o garip programları seyrettikten sonra, yavruları kaçıp kendini kurtarsın diye çırpınıyormuş da biz anlamamışız.

Devam edecek…

ilknur@cosmoturk.com

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>