DİĞER HABERLER

Ya yaz gelecek ya tam mesai delilik..

"İlham perileri denen o küçük cadılar meğer ne kadar da nazlılarmış!..." Yasemin Uludoğan'ın yeni yazısını okumak için tıklayın..
 
   
 
 
     
(Uzun bir ara ve döndüm sevgili cosmoturk okurları. İlham perileri denen o küçük cadılar meğer ne kadar da nazlılarmış! Bir kere kaçırdın mı elindkaden oyna dur saklambacı! Neyse ki bir tanesini sobeledim ama o da hafif çatlak bir ilham perisi çıktı. Fon müziğimiz çoktan seçmeli bu sefer: a şıkkı: Sezen Aksu’dan "Sıkıldım Sıkıldım uçmak istiyorummm" b şıkkı MFÖ’den: Bak kim geliyor, görüyor musun, işte bir deli halinden belli". Seçmek size kalmış. Buradan buyurun efendim.)


"YA YAZ GELECEK YA TAM MESAİ DELİLİK"


Bu nasıl yaz mevsimi bu ne lahana turşusu!

Parıldayan güneşe aldanıp yazlık kışlık kıyafetler değişimini yapalı neredeyse bir ay olacak.
Oysa ben dolabı açtığımda üşümemek için giyecek bir şey bulamıyorum.

Yazlık kıyafetler almaya çıkıyorum sokağa ellerim boş dönüyorum eve... Alasım yok ki...

Bana bunu da mı yapacaktın İstanbul! Bu ne bulut? Bu ne kasvet? Bu sene kış mevsimiyle güzel kırıştırdın ama sevgili değiştirmenin zamanı gelmedi mi artık?

Oysa ne hayallerle yerleştirmiştim askılı bulüzlerimi, yazlık tiril tiril elbiselerimi bütün kış yün kokan dolabıma...

Şimdi sabah uyandığımda gökyüzüne bakıyorum içim açılacağına kararıyor daha melankolik oluyorum.

Ne olacak benim bu halim?

Havalar böyle olunca kendimi eve kapatıyorum. Televizyon ve bilgisayar ruhumu söndürüyor yavaş yavaş. Ne sinemaya gidesim var ne de Beyoğlu’na.

Oysa ben kırlara kendimi atmak yeni doğmuş kuzucuklar gibi neşeyle hoplayıp zıplamak, yalın ayak yere basmak istiyorum.

Bütün bunları yapamayınca bu sefer kendi kendime konuşmaya başlıyorum.

İşte yazının başında adı geçen delilik kavramı bu noktada karşımıza çıkıyor.

Birkaç gün önce Bostancı-Taksim dolmuşunda yanımda oturan bir beyefendi "saat kaç oldu acaba " diye sorunca gayri ihtiyari saatime bakıp cevap vermek üzereydim ki beyefendi soruyu kendi kendine cevapladı. Önce kulaklarıma sonra gözlerime inanamadım "Allahım benim gibi biri daha " diye kendi kendime, sevinçle dolu bir nida atacaktım ki tuttum çenemi.

Sanırım adam kendi kendine konuşuyordu. Ve öyle gözüküyordu ki bunu ulu orta yapmaktan hiç çekinmiyordu.

Evet. İtiraf ediyorum. Ben de bunu yapıyorum. Evde tek başıma iken, hele bir de bunalmışsam, kafam tepeleme dolu, bir de aynaya bakıyorsam kendi kendime konuşmaya başlıyorum.

Neler mi konuşuyorum? Veremediğim cevapları, edemediğim kavgaları, nezaketsiz insanların karşısında nezaketimi bozmamak için tuttuğum "dilimin ucu" kelimelerini, sövemediklerimi... Ne birikmişse içimde artık aynanın karşısında döküyor da döküyorum.

Murathan Mungan Yüksek Topuklar’da buna benzer bir durumu o kadar güzel anlatmış ki:
"Kimi zaman konuşma anında aklıma gelmeyenlere gece yatağımda hayıflanırdım, uykularım kaçardı, çeşitli durumlar için kafamdan diyaloglar yazardım. Kullanılmaları gereken yerde ve zamanda değerlendirilmek üzere kelimeler ve diyaloglar biriktiriyor, uygun durumlar için onları aklımın bir yerinde hazır kalıplar halinde tutmak istiyordum"

İşte ben bütün bunları kendi kendime konuşarak yapıyorum. Üstelik sırf konuşmak ile de kalmıyor, bir de sokakta yürürken şarkı söylüyorum. Neyse ki sesim güzel de insanlar o kadar tuhaf bakmıyorlar : )

Artık bunları söylemekten korkmuyorum çünkü kendi kendime konuşmayı sevdiğimi fark ettim dolmuştaki örnek olaydan sonra.

Yalnız olmadığımı fark ettim.

Eğer bu delilikse ben deliyim.

Deli olmayı da seviyorum.

Deli olmak güzel şey. Ne de olsa her günü bayram tadında yaşamak var işin ucunda.

Ama havalar böyle devam ederse İstanbul’um fazla mesai yapan bir deli daha kazanacak bu gidişle.

Bakalım editörüm keçileri kaçırmış ve toplayacak bir çoban arayan bir yazar isteyecek mi?

Ya cosmoturk okurları?



"Büyünce ne olacaksın Yasemin?"

"Deli olçam amca"

"Ne diyor bu çocuk yahu????"




Güneşli ve eğlenceli günler...


Felsefel köşe:

"Tecrübe hayatın boyunca yemiş olduğun kazıkların toplamına verilen addır."
Bir kahvehane duvarından


Yasemin Uludoğan
yasemin@cosmoturk.com


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>