"Aslına bakarsanız bende sudan çıkmış balık gibi temiz değilim. Benim de yaptığım hatalar değerini bilmediğim aşklarım olmadı değil…" Burak Laçin`in yeniyazısı...
Uzun zaman oldu yazamadım. Kendime biraz vakit ayırmak istedim. İnsanın kendi kendine kalması çok güzel bir duygu. Hayatınızı kısaca gözden geçirip doğruları ve hatalarıyla baş başa kalma zamanı.. Hesaplaşma zamanı…
Aslına bakarsanız bende sudan çıkmış balık gibi temiz değilim. Benim de yaptığım hatalar değerini bilmediğim aşklarım olmadı değil… Hatalarımı düzeltmek kendi elimde. Bazen boşverip yaşamıma devam ediyorum ama nafile. Hatalar benim peşimi takip etmekten sıkılmıyor. Ben de onları kovalamaktan.
Kafasız erkekler diye başlık attım. Bazı erkekler bana kızacaklar ama bunları yazmam da gerekliydi.
Geçenlerde bir arkaşımla sohbet ederken erkeklerin kafasız olduğunu söyledi. Aslında haklıydı da. Niye kafasızız diye kaf yormaya başladım.
Biz erkekler “Dünyayı Kurtaran Adam” misali yaşarız. Kendimize ait dünyamızı neşelendirmek için ilişkiler kurar ve oynarız. Sonra oyuncağı bi güzel kırıp başka oyuncaklar ararız. Sonra ilişkilerden ders almadığımız gibi başka ilişkiye başlarız. Sanki biz kralız ve bulunmayan hint kumaşıyız.
Peki hiç mi eşimiz benzerimiz yok? Bizim yerimizi kimse dolduramaz mı?
Öyle güzel doldurulur ki… Anlamayız bile. İş işten çoktan geçmiş olur.. Biz yerimizde sayarız.
İşimiz gücümüz aklımız cinselikte. Karşıdaki kadın biraz cilveleşince tüm gemileri karaya oturtup peşinden gitmeye bayılırız. Ardında yatan gerçeklikleri atarız bir kenara..
Hiç düşünmeyiz aşk, sevgi ve duygusallık üçgenini… Aşk olmadan yaşayamayacağımızı, duygusallığı yaşayarak yaşama bağlanacağımızı ve sevgi ile çoşacağımızı...
Bir kadın ve bir erkek… İlişkileri başlamış şekillenmiş ama devamını getiremiyorlar. Çeşitli sebepleri var. Erkek o tanıdığı erkek değil. Kadınsa geçmişte rüyalarını süsleyen ve artık kaybolmaya yüz tutmuş…
Niye sevginin var olduğu yerde sevgi bir anda kaybolup gidiyor. Hani o kıpır kıpır başlayan duygular bir anda bitiyor. Sanırım büyük bir hata yapılıyor. Sevginin ne olduğunu kavramadan sevmeye başlıyoruz. Seviyoruz, yaşıyoruz, tüketiyoruz ve bitiriyoruz.. Hepsi bu..
O zaman niye seviyoruz ki… Hiç sevmeyelim yaşayalım baştan bitirelim. Ne gerek var o kadar duygusallıkla uğraşıp zaman kaybetmeye… Seviş ve bitir taktirdiği mi uygulayalım?
Aklımızı başımıza almamız gerekli. Eğer seviyorsan argo tabirle “erkek gibi” seveceksin. Bağlanacaksın hiç ayrılmacasına. Aşık olacaksın tutkuyla ve vahşice…Tüm benliğini vereceksin ona… Ve sevildiğini hissedecek ve hissettireceksin. Gerçek ve en doğal halinle. Nasıl çapkınlık yapılır kitabını okuyarak değil :)
Bir kadın sevdin mi o kadına bağlanacaksın. O kadına tapacaksın.. Çünkü seninle hayatı paylaşan ve yaşamayı sana sevdiren en büyük varlıktır. Bunun için ben kadınımı seviyorum ve tapıyorum. Delicesine kıskanıyorum. Her şeyden öte…
Bana yaşattığı her dakika, her saniye, her salise için teşekkürler.
Aşk yaşantımın su gibi parçası. Bağlanmak, sahiplenmek ve sahiplendiğim şeyi sonuna kadar korumak. Ne zaman nerede ve nasıl hiç bilinmeyen bu denklemi çözmek benim işim. Aşk bulunması zor, bir o kadarda emek isteyen bir olgu.
DİĞER ADRESLER 
