Bazen kadınları anlamak mümkün olmuyor. Bir gün neşeli bir gün suratları asık bana bakıyorlar.. Acaba problem ben de mi diye düşünüp duruyorum...
Kader bu ya Tanrı kadınları özenip yarattığı gibi erkekleri de ince eleyip sık dokumuş.
O kadar sık dokumuş ki bağların kopması mümkün değil:))
Neyse esas konumuza gelelim...
Bazen düşünüp duruyorum. Neyi düşündüğümü hatırlamak için biraz zaman geçse de sonunda çözümü arayıp buluyorum.
Kadınlar... Evet kadınları düşünüyorum.. Kadınları anlamak için alim olmak gerekli ama olsun varsın...
Aşk, ihtiras, şehvet ve bir okadar da acı dolu oluyorlar.
Kendilerini kendi dünyalarına hapsedip duruyorlar. Bana vize yok. Var da yok. Çünkü ben kadınların dünyasına her adım attığımda ayağım kırılıyor. Yürüyemiyorum!
Hislerine ortak olmak onlarla kaynaşmak istiyorum. Bazen de çok şey istediğimi farkedip kaçıyorum..
Yaşamı cinsellik üzerine kurduğum aklıma geliyor. Şimdi tipik bir erkek aklı diyeceksiniz.
Duyar gibi oluyorum..
Diğerlerinden hiç farkın yok diyeceksiniz..
Evet farkım yok.. Ben kadınların güzelliklerinden hayat buluyorum. Güzel ve kendine bakan kadınlardan hoşlanıyorum.
Çümkü kendine bakan kadının yaşama da farklı baktığına inanıyorum.
Asıl mesele kadınların kendilerine nasıl bakmaları gerektiğini bilmemeleri. Doğal güzelliklerini bertaraf edip kendileri gibi olmayıp farklı görünmeye çalışmaları...
Gözleri, dudakları ve tabi ki vucudunu başka bir kimliğe büründürüp yaşama sunmaları. Sanki hiç kendilerini aynada görmemişler gibi davranmaları.
Ne istediğimi çok iyi biliyorum. Doğal güzelliğini bozmadan kendine bakan, cinselliği sonuna kadar yaşayan, fantezilerini her an güncelleyen bir kadın...
Ben doğru bir karar verip doğru insanı bulduğuma inanıyorum..
Ya diğer erkekler acaba benim kadar şanslı olabilecekler mi?
DİĞER ADRESLER 
