KÖŞE YAZILARI | ÇİSEM SOYLU

Yalnızca Yurdum İnsanı Mıdır Eğlenceli Olan?

Muhtemelen bir kısmınız beni çoktan terk ettiniz. (Çisem Soylu)
 
   
 
 
     

İş hayatındaki yoğunluktan boğulmakta olduğum şu sıralarda uzun zamandır yazamadığımın farkındayım. Muhtemelen bir kısmınız beni çoktan terk ettiniz, kalan kısmınız ise arada ümitle bakıyor sayfama “Acaba?!” diyerek. Gidenler gitsin, kalan sağlar bizimdir. Tam gaz döneceğim söz veriyorum.

Arkadaş sohbetlerinde çok eğleniriz malum. Bu cümlenin arkasından kocaman bir “amaaa” gelecek hazır olun. Beni en az ( ayıptır söylemesi kimi zaman daha fazla ) arkadaş sohbetleri kadar eğlendiren bir diğer şey tanımadığım insanların sohbetleri. Hele bu insanlar turistse değmeyin keyfime.

Yine günlerden bir iş günü. Yine stresten ölmek üzere şirketten çıkmış yollara düşmüşüm. Zuhal’le buluşmama az kalmış, nasıl da özlemişim… Kokusu burnumda tütüyor adeta. Aynı şehirde oturup bu kadar hasret çeken iki insan varsa bizizdir herhalde. O ara Didem var yanımda, şeker diyetinde olmasından mütevellit pek suratsız. Suratsız olmasın da ne yapsın, her şey yasak H-E-R-Ş-E-Y. Koca gün yoğurt yiyor zavallı, biraz da meyve ( 5 kayısı, bilmem kaç armut ) Dolayısıyla öyle çok şen bir ortamımız yoktu. Yorgunluktan bayılmış halde Beyoğlu’nda dolanırken tek derdimiz Zuhal’in bir an evvel gelmesiydi. Sağ olsun o kadar erken geldi ki bir kafeye girip fal baktırıp bici bici bile yedik. Yedik dediysem yalan; uzun zamandır adını duyduğum bu tatlıyı hep merak ederdim. Buzlu buzlu yeniyor dediklerinde içim bir hoş oldu. Menüde de görünce en şirin halimle “bir porsiyon lütfen” deyiverdim amaaaa demez olaydım. O nasıl bir şeydir öyle. Ben ki gül suyundan her şekilde nefret ederim. Ne bileyim komple gül suyuna bulanmış olacağını. Bir kaşık aldım, kaşığı da bici biciyi de yerine bırakmam bir oldu.

Her neyse… Bir vakit sonra! Zuhalciiiiiğim teşrif etti. Bu teşrif biz Ağa Cami’nin önünde 20 dk. kadar ağaç olduktan sonra gerçekleşti ya o ayrı. O arada Didem yaşına ve şekerine dayanamayıp eve gitmeye kaldı. Kaldık baş başa. Önce Marko Paşa’da kebap sefası, ardından Küçük Parmak Kapı Sokak’ta çay sohbeti. “Çok yorgunuz, biraz oturup eve gideriz, şuracığa oturalım” dediğimiz için oraya çöküverdik ama bileydik daha erken giderdik. Ben her zaman olduğu gibi nargilemi söyledim; “Bak çift folyo olsun, yarım saate yanarsa parasını vermem ona göre” uyarımı da yaptıktan sonra koltuğa yayıldım.

Yan masadan bize merakla bakan iki çift gözü görmem çok uzun sürmedi. Sonradan isimlerinin Robin ve Casey olduğunuz öğrendiğimiz Amerikalı dostlarımızla sohbetin dibine vuracağımı pek aklımıza gelmezdi. Sohbet “O nedir” sorusuyla başladı. Hayır, sordukları nargile değildi çünkü onlarda içiyordu. Ajda bardaklarda içtiğimiz çaydı merak ettikleri. Sonrasında nargile faslına geçtik tabi. Benimkinin kokusu farklı gelince merak ettiler ister istemez. “Nane – limon” dedim. ( İngilizce tabi o kadar da değil!  ) O arada garsona “My man!” diye seslenen Robin’e “Ustaaa” diye seslenmesini de öğretmek gerekti tabi.

Uzun ve keyifli bir sohbetin ardından biz türk kahvelerimizi içerken faldan da haberdar olduklarını belli ettiler sağ olsunlar. Zuhal’in “Çisem çok güzel fal bakar” demesinin ardından okkalı iki türk kahvesinin daha siparişini verdik. Fincanı kapatır kapatmaz uzatıp “Hadi bak” demezler mi?  Beklemeyi öğrettik tabi. Aradan geçen dakikalarda yüzlerindeki ifadeyi görmeniz gerekirdi. Onların ilk kahve falı benimse ilk İngilizce kahve falım olacaktı olmasına ama “Yüreğin kabarmış” ı nasıl çevireceğimi bilemedim bir türlü.

Casey’in aşk hayatındaki karmaşayı mı çözmedim Robin’in gelecek planlarını mı? Daha neler neler. Ama öyle bir dialog vardı ki son anda, her şeye değerdi :)

- Do you have any child?
- No, I don’t have yet.
- Cık cık cık cık…. I knoooow, You have a child but you don’t know yet!

Robin’in bittiği andır :)

This paragraph only for Casey & Robin;

Hey Guy!It was pleasure meeting and funny time. Thank you so much everything. We loved you so much! Don’t forget to visit us again. Cheers!!


ÇİSEM SOYLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>