Kışın geldiğinden bu kadar emin olmamız gerekmezdi. Hiçbirimizin istediği bir şey değildi çünkü bu. Kim, neden sever kışı. Neden yanlış anlaşıldık bilemiyorum, ama anlayanın algı problemleri olduğuna eminim. Ya da bize sağlam bir şaka yaptığına.

Şakaysa hiç komik değildi.

Gözümüzden yaş geldi. Ama gülmekten değil.

Birimiz bile gülmedik.

Mesela sobamız olsaydı, üzerinde kestane pişirirken kestaneler yüzümüze doğru patlayabilirdi; sobaya odun atarken elimizi yakabilirdik, sabahları arabamızın kapısı donduğunda, açmaya çalışırken elimiz buza yapışıp acı çekebilirdik, kar yağdığında dik yokuşlardan kayarken düşüp kolumuzu kırabilirdik. En basitinden, üşüyebilirdik mesela. Hepsine razıydık. Bunlarla kışın geldiğini biz vallahi de anlardık.

Her zaman da böyle anlamadık mı zaten. Oyun-bozan birinin olacağını hiçbirimiz düşünemedik.

**

Yoksa dayım kışı seviyor muydu. Hiç sormadım.

Seviyor olamazdı. Ya da sevmemeliydi. Kışı sevip sevmediğini bile bilmiyordum. Ama küçükken bir gün köyde kaybolduğunu, yağmura yakalandığını, şimdi hepimizi bitmek bilmez bir 'ne yapacağımızı bilememeye' düşürdüğü gibi, o zamanlar ailesini de aynı duruma düşürdüğünü biliyorum. Annemden, uyumadan önce bana masalların arasında çocukluk anılarını anlatmasını da isterdim her gece. Anneannemi, dedemi, kardeşlerini, evlerini, çocukluk kavgalarını, sevgilerini... Ve işte şimdi düşününce, annemin anlattıklarından en çok dayımın anılarını hatırladığımı fark ediyorum. Kışı sevip sevmediğini bilemeyebilirim, onunla çok vakit geçirmemiş olabilirim, ‘onu yakından tanıyorum’ diyemeyebilirim ama ben onun en unutulmayacak, en masum, en ölmez anlarını biliyorum. Bu anlar onsuz, hepimize çok ağır geliyor. Ya kendini de götürecekti yanında, ya da kalıp kışı bekleyecekti. Kış illa ki gelecekti. Dedim ya, geldiğinden bu kadar emin olmamız gerekmezdi...

**

Susuyorum.

Kış hakkında da artık ne konuşmak, ne de bir kelime duymak istiyorum. Bir, bu sene kendisinin aniden geldiği kesin, bir de bir daha da hiç gitmeyeceği.

Çalıyor: Nina Simone – Keeper Of The Flame

http://twitter.com/demetozge
http://demetozgeaykan.blogspot.com/
http://lozanika.tumblr.com/

DEMET ÖZGE AYKAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >