KÖŞE YAZILARI | Dr. BORA ÇAVUŞOĞLU

Yeni Trend Scuba Diving

Ülkemizde Scuba Diving yapmak oldukça kolay. (Bora Çavuşoğlu)
 
   
 
 
     

"Sualtı" sporları ülkemizde gün geçtikçe ilgi görmeye başlayan spor branşlarındandır. Bu durumda bu spora olan ilgiyi gitgide artırmaktadır.

Spor yapmak, sosyal bir aktiviteye katılıp Rekreatif bir etkinliğin parçası olmak ve sosyalleşmek günümüz sanayi toplumunda iş ve stresten uzaklaşmak ve sağlıklı birey olabilmek açısından büyük önem taşımaktadır.

Ancak spor yapacağız, sosyalleşeceğiz derken hayatımızı da riske atmamak için emin ellerde olmamız gerekmektedir.

Bu sene, "Mısır Kızıldeniz" de bu spora uzun yıllar gönül vermiş özel bir dalış eğitim merkezi sahibi "Ertan Şide" hocayla birlikte bir deneme dalışı gerçekleştirdim. Hoca size kendinizi suyun altında gerçekten güvende hissettiriyor. Kaldı ki bir anlık dikkatsizlik bile hayatınızı riske sokabilecekken hoca faktörünün de önemi tamda bu noktada ortaya çıkıyor. Sırası gelmişken buradan Ertan hocaya teşekkür edelim.

Fakat Scuba Diving a olan ilginin artması Sualtı Sporları Federasyonun can güvenliği açısından birtakım tedbirleri alması gerekliliğini de ortaya çıkarıyor.

Spor Bilimci bir akademisyen olarak bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.

Ülkemizde Scuba Diving yapmak oldukça kolay.

Dalış yapmak ve bu sporu öğrenmek istediğinizde herhangi bir dalış eğitim merkezine gidiyorsunuz paranızı verip kaydoluyorsunuz ve eğitimlere başlıyorsunuz.

Riskte tam bu noktada başlamış oluyor. İşin içine para girdiğinden rekabet çoğalıyor, açılan kurs sayıları da artıyor. Bu durumda doğal olarak denetimleri ve standartları zorlaştırıyor. Bunun sonucunda kendi paranızla kendi hayatınızı sırf aktivite olsun diye riske atmış oluyorsunuz.

Peki, ne yapılabilir ve nasıl bir eğitim alınması gerekir!

Aslına bakarsanız Scuba Diving eğitimi üç aşamadan oluşmaktadır.

İlk olarak teorik dersleri tamamlıyorsunuz. Bu derslerde dalışla ilgili temel kuralları ve sualtında kullanacağınız ekipmanları öğreniyorsunuz. Ardından sualtında karşılaşabileceğiniz durumlar size anlatılıyor ve ilk yardım uygulamaları öğretiliyor.

Teorik dersler bittikten sonra ortalama 5 metre gibi bir derinlikte ya da bir havuzda pratik uygulamalı derslere başlıyorsunuz. Dalış elbisenizi giyiyorsunuz, ağırlık kemerinizi, maske ve şnorkelinizi de taktıktan sonra bir güzel hava tüpünüzü ve BC’nizi (Denge Yeleğinizi) ve regülâtörünüzü de kuşanıp kendinizi eğitmen hocanızın kollarına bırakıyorsunuz. Bu aşamada aslında ekipmanlarınızı kullanmayı, ve hakim olmayı, heyecanınızı yenmeyi öğreniyorsunuz. Acil durumlar da "buddy"nizle nasıl haberleşmeniz gerektiğiniz de bu aşamada öğretiliyor. Zaten "Buddy"niz olmadan dalış yapmanızda kesinlikle yasak.

Bu iki aşamayı geçtikten sonra zorlu bir sınav sizi bekliyor. Zorlu dediğimede aslında yine göreceli bir durum. Herşey eğitimi veren eğitmenin elinde. Denetimi imkansız. Yani eğitmen riski göze alırsa siz bir bröve sahibi olabilirsiniz. Burada kendi kendinizi güvene almak istiyorsanız kurslara devam edip öğrendiklerinizi iyi tekrar edip kavramanız gerekiyor.

Sonunda sınavı da geçtikten sonra son aşamaya geliyorsunuz. Eğitmenizin gözetimi altında ilk dalışınızı yapmak üzere rotanızı mavi sulara çeviriyorsunuz. İlk dalıştan sonrası size kalmış. Bu işe devam etmek isterseniz dalış tecrübenizi artırabilir ve "Poseidon" nun (Yunan mitolojinsin de Denizler Tanrısı) bir parçası haline gelebilirsiniz. Sonuç olarak bir dalgıçsınız.

Gelelim Federasyonun üzerine düşen göreve.

Sualtı Federasyonun havaların ısınmasıyla birlikte kontrolü ele alması gerekiyor. Öncelikle kaç tane dalış okulu varsa bunların denetimlerinin yapılması şart. Yazılı kuralların uygulandığının denetlenmesi sonucu kurallar işler ve insan sağlığı riske girmez.

Mevcut yönetmelikte yeni yönetmelikteki kurala göre ‘1 yıldız’ için herhangi bir sağlık probleminiz olmadığına ve herhangi bir sorunla karşılaşıldığında sorumluluğun kendinize ait olacağına dair bir belgeyi imzalamanız yetiyor. Bu uygulama da son derece yetersiz bir uygulama. Bu uygulama Dalış eğitim merkezini gevenceye almaktan başka bir işe yaramaz. Olası bir ölüm ya da sakatlık sonucunda bizim elimizde kişinin imzalı belgesi var biz ne yapalım demekten ileri gitmez. Yine her şey olduğuyla kalmış olur.

Pekine yapmak gerekir?

Ülkemizde, Sualtı ve Hiperbarik Tıp Ana Bilim Dalı Ülkemizde sadece İstanbul Tıp Fakültesi ve GATA’da bulunan hiperbarik oksijen tedavisi ve sualtı hekimliği üzerinde özelleşmiş bir uzmanlık dalıdır. Burada amatör ve profesyonel dalgıçların başlangıç muayeneleri yapılarak dalışa engel bir hastalıklarının olup olmadığı araştırılmaktadır.

İşte tam bu noktada federasyon devreye girmeli ve buradan dalış yapmaya engeli yoktur ibareli bir rapor alma zorunluluğu getirmelidir. En azından solunum, duyma testleri, fizik muayeneyi ve kan testleri gibi ölçümler baştan zorunlu tutularak istenmelidir.

Çünkü sadece böyle ciddi kurumlarda kişiler dalışa uygun ise “dalabilir rapor” verilmektedir. Bu rapor sayesinde sizde bir engeliniz olup olmadığını öğrenmiş ve hayatınızı riske atmamış olursunuz.

Bu arada her dalış merkezini de zan altında bırakmayalım. Bu raporu baştan isteyen dalış merkezlerinin de olduğu bir gerçek. Anlatmaya çalıştığım bunun her dalış merkezi için bir standart haline getirilmesi gerektiğidir. Böylesi önemli bir Anabilim Dalı’nda aynı zamanda dalgıçların rutin kontrolleri de yapılmaktadır. Ayrıca dalışa bağlı hastalıkların da tedavisi gerçekleştirilmektedir. Konu ile ilgilenenler http://www.itf.istanbul.edu.tr/sualtihekimligi web adresinden ulaşarak gerekli bilgileri alabilirler.

Önümüz "Yaz". İster suyun altında olun ister üstünde fırsat buldukça Mavi Sular da olun.

Scuba Diving, farklı sporları denemek ve sosyalleşmek adına güzel bir spor dalı.

Öğr.Grv.Bora Çavuşoğlu
boracavusoglu@istanbul.edu.tr


Dr. BORA ÇAVUŞOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>