KÖŞE YAZILARI | GABRIELA OLARU

Hayaller, Hızla Akan Zaman ve Terbiye Edilemeyen Ruhum

"Şimdi bu bir tek beyaz saçım beni hayatım hakkında düşüncelere yönlendirdi…" Gabriela Oana Olaru`nun yeni yazısı...
 
   
 
 
     

HAYALLER, HIZLA AKAN ZAMAN VE TERBİYE EDİLEMEYEN RUHUM

9 Mayıs 1981…
Merak ediyorum da bugün benden başka kaç can geldi bu Dünya’ya? Ayrıca acaba kimimiz daha başarılıyız, bunu da merak ediyorum. Benimle aynı gün doğanlardan kaçı kadın kaçı erkek; kaçı evlendi kaçı hala benim gibi bekar? En önemlisi de, kaçının beyaz saçı çıktı? Bu soru benim için çok önemli çünkü ben ilk beyaz saç telimle tanışıverdim. Biraz hüzünlendim ama kıyamadım ona kızmaya,dikkatlice koparıp küçük bir cüzdanın içerisinde sakladım. Şimdi bu bir tek beyaz saçım beni hayatım hakkında düşüncelere yönlendirdi…

Ufak ufak başlıyoruz o halde…

1. Her insan gibi ben de özel olmayı dilemişimdir hep. Bilemiyorum ama işte bakışlarıma kaşıkları bükebilmeli, harika dans edebilmesi,süper sesimle insanları duygulandırmalı, harika resim yeteneğimle Picasso’yla yarışabilmeli, spor dallarından birinde üstün başarı sağlayabilmeli veya değişik şeyleri dile getirebilen usta bir yazar olabilmeli. Sonuncusuna kadar olan tüm her şeyi denedim ama yok, yetenek olmayınca olmuyor işte… Yazarlık konusunda gelince, daha çok çalışmam lazım belki ucundan olabilirim….

Kabul et Gabi özel falan değilsin!

2. Kendimde en sevdiğim özellik, başıma ne gelirse gelsin, “amaaaan canım benden önemli değildir ya ,hayat kısa takılıp kalma” diyebiliyor olmam. En zor meselelerin bile olumlu sonuçlanacağına dair inancımı hiçbir zaman kaybetmiyorum ve hakikaten de düşünce gücümle çağırdığımı düşünüyorum.

3. Ömrüm boyunca, yani şu yirmi sekiz yıllık hayatımda hep sulu gözlü olmuşumdur. Bir insan evladı her şeye ağlayabilir mi ya? Evet ağlayabilir, örnek de ben! Ağlamak için bahane arıyorum desem yeridir. Hatta makyajım varsa eğer ağlamamak için bin takla atıyordum, ta ki çıkmayan makyaj malzemelerini keşfedene kadar. Artık gönlümce ağlayabiliyorum, üstelik ağlayınca gözlerimin çok güzel göründüğünü söyleyen bir arkadaşımdan bu iltifatı duyduğumdan beri utanmadan ağlayabiliyorum! İnsan bu kadar da megaloman olmaz ki canım!

4. İnsanın yaşı ilerledikçe düşüncelerinin değiştiğini yeni yeni keşfetmeye başlıyorum. Bu süreci de şaşkınlıkla izliyorum çünkü düşüncelerimin değişmesi,hayata karşı daha ılımlı olmam tahmin edebileceğim bir şey değildi.

5. Bu yaşa geldim hala yemek pişirmeyi bilmiyorum fakat hayalimde hep çok güzel bir mutfakta mutlu mesut yemek pişiren bir kız olarak görüyorum kendimi. Hayali güzel de diyelim öyle bir mutfağa kavuştum,sanırım iki günde yakarım ! Biri bana yemek pişirmeyi öğretsin, çok mu şey istiyorum?

6. Arkadaşlarımla ve sevdiklerimle olmaya bayılıyorum ama bir bu kadar da evde yalnız kalıp kediciklerimle mır mırlanmayı seviyorum. Bir de kendi evim olsun, mümkünse boğazı görsün, ve ferah olsun istiyorum.Ayrıca arkadaşlarım hep gelsin istiyorum, ama mesela istediğim anda evimde olsunlar, bir nevi hokus pokus…(sabırsız bir kişilik olduğum belli oluyor mu?)

7. Son olarak, kendimi hep bir yazar olarak hayal ediyorum ve kahvelerimi yudumlarken yeni romanımı yazdığımı düşünerek uykuya dalıyorum.Ayrıca imza günleri düzenlendiğini, televizyon programlarına konuk olarak katıldığımı da hayal ediyorum. Ama bu tembel bünye ancak blog yazılarını ortaya koyabildi…

Kısacası bu hafta doğum günümü kutlama etkinliklerine adadım kendimi…İyi ki doğdum diyorum da mühim olan insanların bunu içtenlikle diyebilmesi.

İyi ki doğdum??

Gabriela Oana Olaru
gabrielaolaru@hotmail.com
www.kosedekikedi.blogspot.com


GABRIELA OLARU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>