KÖŞE YAZILARI | GABRIELA OLARU

Topuklu Ayakkabılarla Minibüslerin Peşinden Koşmak… İşte Hayat!

"Bugün az kalsın yeter be, hayatım bitti, dağıldım, yüzümü sivilceler bastı" diyerek doktora eğitimimden istifa ediyordum." Gabriela Oana Olaru`nun yeni yazısı...
 
   
 
 
     

TOPUKLU AYAKKABILARLA MİNİBÜSLERİN PEŞİNDEN KOŞMAK… İŞTE HAYAT!

Karar verdim bu doktora işi düzenli bir işi olanların başarabileceği bir konu değilmiş. Bugün az kalsın "yeter be, hayatım bitti, dağıldım, yüzümü sivilceler bastı "diyerek doktora eğitimimden istifa ediyordum. Yapmam gereken sunumu yetiştirememiş olmam yetmemiş gibi bir de her okula gidişimde sorun yaşıyorum. Derslerim 18:30'da başlıyor ve işten 18:00'de çıkıyorum. İş yerim Bağdat caddesinde ve bendeniz oradan yürüyerek Minibüs Caddesine ulaşıp, evimizin önünden minibüse binip okula ulaşabiliyorum. Bu süreçte en iyi ihtimalle bir saat sürmektedir.

Ah be Gabi, okula gideceğin günlerde ne diye topuklu ayakkabı giyersin?

Bugün yine aynısını yaptım ve topuklularla dolandım durdum İstanbul sokaklarında. Tabii ki de iş dolanmakla kalmıyor, nitekim minibüse binebilmek tecrübe, yetenek, sabır ve şans gerektirmektedir. Ne hikmetse 18.000 nüfuslu bir üniversitenin kapısından kalkan ve Kadıköy'e giden minibüsler oldukça azdır. Bundan dolayı akşamları Kazasker civarlarında süslü püslü ama Bezgin Bekir gibi bekleyen bir tip görürseniz bilin ki o benimdir ve gelmeyen Kayışdağı minibüsünü bekliyorum dur.

Bahsetmekte olduğum bu geleneğimiz tahmin edebileceğiniz gibi bu akşam da bozulmadı ve Gabi simitçi tezgahının hemen yanı başında süt dökmüş kedi misali minibüsünü beklemeye koyuldu. Geçen arabaların kornaya basmaları, tüm Pendik-Kartal minibüslerinin binmemi sağlayabilmek için çırpınmaları da bu harika sürecin önemli ayrıntıları arasındadır.

Pendik-Kartal minibüsleri ne kadar çırpınıyorlarsa, Kayışdağı minibüsleri de o kadar teğet geçmeye meyilliler.Böyle yapmakta da haksız sayılmazlar, zira tıka basa insan doldururlar.Leopar desenli, burnu açık ayakkabıları olan ve hediye paketi gibi giyinmiş bir ben de işte böyle bir minibüsün peşinden koştum bu akşam. Kendisi durmamakta ısrar ettikçe, ben gömleğimin fırfırlarının rüzgarda savrulmalarını aldırmayarak, ayağımdaki ayakkabılara rağmen uzun koşu maratoncusu gibi koştum peşinden. Hey be dünya: erkekler peşimizden koşarken bizler minibüslerin peşinden koşuyoruz! Minibüse binme konusundaki inadımı gören ve buna dayanamayan şoför durarak girmeme izin verdi, ama kendimi sığdırmam için insanları ezmem gerekti. Bunu yaparken bir yandan ücret ödemeye çalışıyorum bir yandan da en gülen yüz ifademle:"okula yetişmem lazım,sunumum var,kusuruma bakmayın sizi de ezdim" cümlesini mırıldandım. Yüz ifademi istediğim zaman Küçük Emrah gibi yapabiliyorum ve sanırım yine öyle yapmış olmalıyım ki minibüstekiler nerdeyse ağlayacaklardı. Zorla minibüse kendine yer edinen ben değilmişim gibi, ayakkabılarıma kimsenin basmaması için taklalar attım.

Madem bu yolculuğu göze aldın ne diye ayakkabıları düşünürsün be Gabi?

Küçükbakkalköy civarlarında yolcuların inmesiyle kendime yer bulup yerleştim ve yolculuğumun kalanını oturarak geçirdim. İşte bu zaman dilimi içerisinde de, belli bir yaşa gelmiş ve çalışan kadınların eğer arabaları yoksa ve doktora yapıyorlarsa; taksilerin onlar için ücretsiz olması gerektiğine karar verdim. Kararımı uygulatmak için de Taksiciler Derneği veya Odası (hangisi varsa) yazı yazmaya karar verdim. Neyse ki sonra aklım başıma geldi de ne kadar saçmaladığımı anladım. Ayrıca kendimden utandım çünkü kilometrelerce yolu, karda kışta yürüyerek okullarına ulaşmaya çalışan miniklerin olduğu bir ülkede yaşıyorum ve eğitimimi en üst noktaya kadar tamamlayabiliyorum. Tabii bu vicdan azabım ve üzüntüm, "bilim uğruna telef olacağım" gerçeğini değiştirmeyecek ama ne demişler:

"Gülü seven dikenine katlanır."

Gabriela Oana Olaru
gabrielaolaru@hotmail.com
www.kosedekikedi.blogspot.com



GABRIELA OLARU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>