KÖŞE YAZILARI | HİKMET SUNER

Dayanamıyorum

İstediğin ve işine geldiği anlamda kendine göre bir inanç belirleyemezsin.(Hikmet Suner)
 
   
 
 
     

İnanmayabilirsin.

İnancın kurallarını yerine getirmeyebilirsin.

Bari “İnkarcı” olma.

Namazı, yoga ile aynı kefeye koy.

Oruç tutma.

Yalan söyle.

İnsanları vaatlerle kandır.

Dünya nimetleri için yaşa, ahreti boş ver.

Oh ne âlâ.Gel keyfim gel.

“Ben inancımın gereğini yapamıyorum, Allah af etsin”, deyip kusurunu bilenler başka.

Önce bir araştır, incele, oku.

Öyle dolma bilgilerle, “bana göre”lerle inançlar hakkında fikir beyan etmek boş laf etmekten başka bir şey değildir.

Bilmeden konuşmak diye buna denilir.

Taklidi olanlarla, tahkiki olanlar arasındaki fark..

Bir de oturdukları yerden fetva verenler var ya….

“Namaz kılmıyorum.Oruç da tutmuyorum.Bana mantıklı gelmiyor”…..

Din göreceli değildir.

Nasıl ki, okul bitiriyor, diploma alıyorsun.

İmanın bir peygamberi, kitabı ve kuralları vardır.

İstediğin ve işine geldiği anlamda kendine göre bir inanç belirleyemezsin.

Belirlerim dersen.

Ok.

O zaman sen de ilahsın demektir.

Al eline kalemi de, kurallarını yaz bari.

Sonra da tebliğ et.

Et edebilirsen, tuttur tutturabilirsen.

Yarat, yaratabilirsen.

Ölümlü, aciz, zavallı insan.

Unutulmamalıdır ki, senin dinin sana, benim dinim banadır.

Bu kadar zekiysen, ki, zeka şeytana nispet eder, o zaman, elindeyse ölme, elindeyse hastalanma ve ölünce de vasiyet et ki, beni nüfus kağıdımdaki dinime göre gömme.

Ölüme yaklaştıkça da, gözlerin yuvalarından çıkmasın.

“Ölümden korkuyorum, ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum, aman doktor derdime bir çare, ne lazımsa al, kurtar beni yakarmaları, son anda yapılan tövbeler”…..

Faydası yok.

Her canlı ölümü tadacaktır.

Son zamanlarda “inancım Allah’la benim aramda” deyip, işin içinden sıyrılma, gereğini yapmama sonucu kıvırtmalar moda oldu.

“Bana göre” dinler çıktı.

HEY YAVRUM.

Ne tanrılar varmış da haberimiz yokmuş.

Hayır yapmalar ve sevap kazanmalarda kişiden kişiye değişme göstermekte, tanrılıklarını ilan edenlerin, kendilerine has hayır yöntemleri ortaya çıkmaktadır.

Öncelikle, haram olmayan rızktan hayır yapmak esastır.
Emek vermek, bizzat almak ve tevazu ile takdim etmek, uygun olanıdır.

Gösterişten uzak. Yoksa veririm parayı, iftar sofraları kurar, yaptıklarımı da gerine-gerine anlatırım.

Nerede kaldı senin, “sadece Allah rızasını dileyerek, umarak” yapman gerektiği hayırlar, yardımlar.

Geçin bunları.

Sizler sadece kendinizi ve kendinize benzerleri kandırırsınız.
Allah ı hesap edemeyen, hayata haris, insanların yöntemi bunlar. Sadece bu dünyaya yatırım yapanların yolu ve yöntemi.

Bu dünyada yaptıklarından dolayı, öbür dünyada sorulmayacağını akıl edemeyen gafiller.

Namazını da kılacaksın, orucunu da tutacaksın.Allah’ın yap dediklerini yapacak, yapma dediklerini yapmayacaksın.

Ve bütün bunların idrakinde olacaksın.

Yapamadıklarından dolayı tövbe edecek, yapmaya çalışacaksın. Ama asla inkarcı olmayacaksın.

Şimdilerde, iftar sofralarında görülen kıyafetler de çok iştah acıcı.

Mini etekle, straplez buluzlar, elbiselerle iftara katılanları,
yürüyen merdivenlerden çıkarken iç çamaşırlarını görebilme olasılığında ramazan ayını idrak ediyoruz.
Vallahi diyecek bir şey bulamıyorum.


HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>