Dünya, yalan dünya. Ama yalan Dünya'nın tam da ortasında, güç, kuvvet, kudret gösterisi adına ne canlar gidiyor ne zulümler yapılıyor.
Ey insanoğlu kendini toparlama zamanı gelmedi mi?
Yaşama merhaba diyeceksen takdir böyle, doğuyorsun.
Elveda da diyeceksen, ne bir saniye geri, ne bir saniye ileri.
Nedir bu Hırs, kavga? Ecel, geldi mi geliyor.
Yaşa, başa, mevkie, güce, kuvvete bakmıyor.
Sonra saflar, helallik, hatun veya er kişi niyetine el Fatiha.
Bazen bu da olmuyor.
Allah herkese hayırlı nefesler, hayırlı akıbetler versin.
Dünyamızı, cehenneme çeviren de insan. Dünyayı cennet yapma imkanı varken, cimri, nankör, zalim olan da insan. Bu kadar kötü olmaya ne gerek var ki?
Her şey, Allah’ın koruması, gözetimi ve denetimi altındadır.
Allah doğru, muhkem, güvenli bir düzenin var edeni, koruyanı ve devamını sağlayanıdır.
Bu düzene baş kaldırmak da neyin nesi?
Bütün mesele “vicdan”.
Zira Allah'ın delilleri ancak vicdanla görülür.
Bir insanın vicdanına uymamasının temelinde Allah'a ve ahirete imanının zayıflığı yatmaktadır.
Insan, maalesef, büyüklenmelerinden ve iradesiz olmalarından
dolayı vicdanlarına uymuyor.
Halbuki insan, mutlaka güzel ahlaklı, samimi ve dürüst olmalıdır.
Insan, kararlılık gösteremedikleri ve kendilerini yeterli gördükleri için vicdanlarına uymuyorlar. Ve,
vicdana uymamak için mazeretler öne sürüyorlar.
Benim kalbim temiz, bundan bir şey olmaz" mantığı ile gereğini yapmıyorlar.
Kul kendini değiştirmezse, yaradan onun hakkı da takdir ettiğini değiştirmez.
İyilikler Allah tarafından, kötülüklerin de insanoğlunun kendisindedir.
Unutulan;
Sorgulama gününde hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır
Hikmet Suner
HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
