KÖŞE YAZILARI | ŞEYDA KÜÇÜKEL

Büyük ağaçları küçük darbeler devirir.

"Çok sevildim, çok sevdim. Çok güzel bir aşktı üç yıldan beri aralıksız devam eden ve düne kadar yaşanan. " Şeyda Küçükel’in yeni yazısı…
 
   
 
 
     
Büyük ağaçları küçük darbeler devirir...

Benjamin Franklin


“Zülfü Livaneli Konserinde zihnimdeki karmaşa sona erdi. Sizin de dediğinizi gibi; duygularım ve mantığım bir yıla yakındır çok büyük bir çatışma yaşatıyormuş meğer bana. Bir yandan içim acıyordu, bir yandan günden güne artan farkındalıklarım nedeni ile içimi müthiş bir huzur kaplıyordu. Yüzümde bambaşka bir tebessüm vardı ama göz yaşlarım sessiz ve derinden süzülüyordu yanaklarımdan. Bir yandan “Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor” şarkısını mırıldanıyordum, bir yandan Harbiye Açık Havada gökyüzüne bakıp “Tanrım sana şükürler olsun” diye şükranlarımı iletiyordum çok büyük bir minnet duygusu ile”.

“Çok sevildim, çok sevdim. Çok güzel bir aşktı üç yıldan beri aralıksız devam eden ve düne kadar yaşanan. Sevgilim, dostum,arkadaşım, kardeşim, babam, hocam, kocam her şeyimdi ama bitti gözyaşları içerisinde bitti. Yüzüne bile bakmadım dün akşam ki kavgadan sonra ama katıla katıla ağladım sabah o evden çıktıktan sonra.

“Çok seviyorum seni, kör kütük aşığım sana” derdi her defasında, evet aşkı onu hem kör hem kütük etmişti. Yıllardır sevgi arsızı olan bana, Tanrının bir lütfüydü belki de onun bu hastalıklı sevgisi, bana olan düşkünlüğü. Yıllarca sevgiye doyamayan ben artık sevgiden ilgiden boğuluyor gibi hissediyordum kendimi.”

Hem hüzün hem huzur vardı Şeyda, çözemiyorum bu durumu neydi bu böyle?

Neydi Zehra’yı bu zihinsel çatışmaya iten süreç?

Bağlılık veya bağımlılık süreci nasıl gelişmekteydi ve ikisi arasındaki bu önemli fark neydi?

Gerçek sevginin bağımlılık değil bağlılık olduğunu deneyimleyerek mi öğrenmişti genç kadın?

Bir ilişkiyi sağlıklı yapan duygular sevgi, saygı, sadakat, özveri, güven değil miydi?

Özgürlüğün olmadığı yerde sevgi nasıl olabilirdi ki?

Kıskançlığın tavan yaptığı bir ortamda güven olabilir miydi?

Saygısızlığın olduğu yerde hayranlık olabilir miydi?

Aşk muhteşem bir duygu ancak trans boyutunda yaşanan ilişkilerde aşk ve nefret paranın iki yüzü gibidir. İlişki öyle bir noktaya gelir ki; bir müddet sonra bağlılık süreci bağımlılık süreci ile yer değiştirir. En büyük kavgalar da, en ateşli sevişmeler de bu tarz ilişkilerde yaşanmaktadır.

Ancak bağımlılığın başladığı noktada, son hazırlanmış demektir. Hem ilişki zamanla tükenir, hem de ilişkiyi yaşayan kişiler tükenir. Büyük ağaçları küçük darbeler devirir der Benjamin Franklin…

Bağlılığın olduğu bir ilişki ise sağlıklı bir ilişkidir. Kişilerin özgür iradesi ile ilişkiyi sürdürebildiği noktadır. Sağlıklı duygular ile ilişkinizi devam ettirdiğiniz süreçtir. Sevgilinizi ne kadar çok severseniz sevin, gücün ve iradenin kendi kontrolünüzde olduğunu hissederek yaşarsınız. Herhangi olumsuz bir durum karşısında, vazgeçme güçünüz varken vazgeçmiyorsanız, işte siz partner ınıza gerçekten sadıksınız ve ona karşı sevgi dolusunuz. Bağlılık da bilinç devrededir, o yüzden salt duygularınız ile değil aynı zamanda mantığınız ile de ilişkinizi yaşarsınız. Bu yüzden dolayı; ilişki her iki taraf için de hem güzeldir hem de faydalıdır. Çünkü, ilişki her iki tarafı da besler, paylaşımlar ile birlikte özgüven duygusu da artmaktadır.

Ancak bağımlılık için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Her şeyin aşırılığında zarar olduğu gibi, sevginin de aşırısı zararlıdır. Bağımlılık da, gerçek sevgiyi yaşamak ve yaşatmak mümkün değildir. Çünkü bağımlılık da, bilinç yoktur. İlişkiyi trans boyutunda yaşarsınız. Bu yüzden dolayı, her geçen gün siz aktifleştikçe partner ınız aynı oranda pasifleşecektir. Siz eşinizin-sevgilinizin üstüne düştükçe, o sizin davranışlarınızdan ve yaklaşımlarınızdan yorulup sizden uzaklaşacaktır. Her geçen gün tartışmalar yoğunlaşacak, paylaşım eksikliği artacak ve özgüven zamanla yerlerde sürünecektir.

John Crawford der ki; Aşk ateştir… Ama yüreğinizi mi yakacak, yoksa evinizi mi yakacak, hiç belli olmaz.

Yüreğinizi yakacak aşklar yaşamanız dileğiyle…..

Şeyda Küçükel
seydakucukel@cosmoturk.com



ŞEYDA KÜÇÜKEL
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>