20 Aralık’ta vizyona giren, son zamanların iddialı filmlerinden “Şımarık”ın Dilber’i ve dijital platformda yayımlanan “Sorgu”nun Güven’i Melisa Döngel, yer aldığı projelerdeki oyunculuğuyla kendisine hayran bırakmaya devam ediyor. Aşktan aileye, en keyif aldığı oyuncu partnerinden gönlünde yatan yapım türüne kadar pek çok konuya değinen güzel oyuncu, hakkında merak edilenleri MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

Melisa Döngel için aşk nedir, nerededir?

Aşk, hayatımızın tüm akışını belirler. İnançlarımızı, yolumuzu, hırslarımızı, doğrularımızı, yanlışlarımızı, aşkı öyle bir işlemeliyiz ki kendimize bir sonraki adımımızda merdiven olmalı.

Romantik ilişkilerde vazgeçilmez değerleriniz neler?

Gerçek bir ilişkideyken, gerçek duygulara sahipken insan zaten ister istemez romantik bir hâl alıyor. Saygı, karşındaki insanın sana davranışını belirler; aynı şekilde güven de. Empati duygusu olmayan veya az olan bir insanla ya da narsist bir insanla beraber olmayı geçtim, yan yana duramam. Küçük sürprizler, ilişkiye olan hevesimizi arttırır. Bazen bir çiçek, bazen özenle hazırlanmış romantik, el yapımı bir yemek. İlişkiyi diri tutmaya yönelik her romantik davranış benim vazgeçilmezimdir.

Size göre bir romantik ilişkiyi sıradanlıktan çıkarıp daha kıymetli hâle getiren şeyler nelerdir?

Tabii ki de paylaşım. Hayatımı paylaşamadığım biriyle ne işim var ki? O zaman duvarla iletişim kurmaya devam eder insan; onu anlayan, dinleyen, önemseyen biri olmayınca. Hayat paylaştıkça güzeldir, insanı yalnızlık delirtir.

Sizce gerçek bir aşk nasıl yaşanır? En hoşunuza giden, özendiğiniz ya da tanık olduğunuz aşk hikâyesi hangisiydi?

Gerçek aşkın “bence”si veya “sence”si olmaz. Sana nasıl hissettirdiğini, kalbine nasıl dokunduğunu ancak kişinin kendi bilir. Ben saygısını kaybetmeyen ilişkilere çok özenirim.



Kısa bir süre önce “Şımarık” filminde izleyenlerle buluştunuz. Öncelikle çekimler nasıl geçti? Onur Ünlü ile çalışmak nasıldı?

Onur Ünlü gibi bir yönetmenle çalışmak bir oyuncu için büyük bir rahatlık öncelikle. Bilgileri ve profesyonelliği sizin işinizi yapmanız yönünde çok rahatlatıyor. Aynı zamanda seti o kadar eğlenceli ki zaman nasıl geçmiş anlamıyorsun bile. Bu, bir set ve oyuncu için çok önemli bir detay... Yönetmenimiz dışında; set ekibimiz ve oyuncu arkadaşlarımız da mükemmeldi. Çok uyumluyduk ve eğlenerek çalıştık.

Filmin senaryosu hakkında neler söylemek istersiniz? Uyarlama olarak “Son of a Rich”ten nerelerde ayrılıyor?

Filmin senaryosunu ilk okuduğumda “Allah Allah, bu nasıl bir iş?” dedim. Hayalimde canlandırmasını tam yapamadım, çünkü güçlü bir senaryoydu; ama okuma provasına gittiğimizde karakterler o kadar örtüştü ki, “Bir cast anca bu kadar iyi yapılabilirdi!” dedim. Daha ilk okuma provasında anladım ki bu iş cidden çok değerli ve çok komik bir işti. Ben filmin orijinali olan “Son of a Rich” tarafını izlemedim, çünkü yaptığım iş ve çıkardığım karakteri kendim bulmak istedim.

Dilber nasıl biri? Karakterde kendinizden bir şeyler buldunuz mu? Dilber’e kendinizden neler kattınız?

Dilber çok komik ve enerjisi çok yüksek bir karakter. Kendince hırsları olan ama öz güvenli bir kadın. İnançlarına ve zevkine düşkün olduğu için kendi doğrusu olan renkli bir karakter izleyeceksiniz. Ben de kendi doğruları olan, öz güvenli ve renkli bir insanım ama Dilber’e nazaran hırslarını yönetebilme özelliği gelişmiş olan taraftayım.

Yer aldığınız bir yapımda; yönetimi ele almak için, aile üyeleri arasında çekişmeler yaşanıyor ve gerçek yüzler ortaya çıkıyordu. Peki siz; güç ve para için, size çok yakın insanları karşınıza alır mıydınız?

Asıl güç de bu değil midir? Her şeye sahip olduğunuzda karakterini ve kişiliğini yönetebilme yeteneği, gücün ta kendisi değil midir?

Aile kavramı sizin için ne anlam ifade ediyor?

Aile, sahip çıkmakla oluşan bir yapıdır, anneni babanı seçemezsin ama aileni seçebilirsin diye konuşuruz hep, bilirsiniz. Sevgi besleyebilmek, güvenmek hep emek ister.

Kardeş, kimileri için hayatta kendisinden başka birini düşünmektir, kimileri için anne yarısı olmaktır. Sizin için kardeş nedir? Kardeşinizle olan ilişkinize dair birkaç şey söyler misiniz?

Benim için kardeşin kavramını burada size nasıl anlatabilirim, nasıl hissettirebilirim bilmiyorum. Hiçbir söz, hiçbir kelime yetmez bunu anlatmam için. Ben kardeşimin annesiyim, o da benim ailem.

Bu zamana kadar en çok keyif aldığınız oyuncu partneriniz kimdi? Sizi en çok hangi yönü etkilemişti?

O kadar zor bir soru ki... Hep çok güzel insanlarla çalıştım öncelikle. Halil İbrahim Ceyhan olsun, İlhan Şen olsun, Yağız Can Konyalı olsun; hepsi beni yaptığım işe tutkuyla bağlayan ve sunumu güzelleştiren, yaptığım işi sevdiren partnerlerimdi. Yağız Can ilk partnerim olan kişi. Daha çok küçüktüm, set hakkında hiçbir bilgim yoktu ve çok utanıyordum ama çok güzel bir yoldaş oldu bana. İlhan bambaşka bir insan, o kadar saf ve temiz ki... Onunla beraber sadece sete yönelik değil, hayata yönelik çok fazla şey öğrendim. Çok donanımlı, çok öğretici, aynı zamanda çok sakin, iyi kalpli ve başarılı biri. Halil benim için bambaşka; onunla oynarken büyülendim adeta, sete koşarak gittim hep. Sadece sette değil, özel hayatımda da asla kaybetmeyeceğim, çok kıymetli, çok dolu bir insan. Onunla geçirdiğim her dakika bir şeyler öğrenip bambaşka bir bakış açısı elde ediyorum. Ne kadar şanslıymışım!

“Sorgu” geçtiğimiz aylarda sezon finalini yaptı. Öncelikle yapım hakkında neler düşünüyorsunuz?

En sevdiğim işim desem yeridir. Karakterime aşığım. O kadar güzel bir yönetmenle çalıştık ki: Deniz Yorulmazer. İşi o kadar güzel bir boyuta taşıdı ki… Senaryo okurken ağladığım tek iş olabilir. Hazal ve Boncuk’la çalışmak zaten muazzam bir his. Yapım ekibimizin işe olan inancı, senaryoya bağlılığı, işin üstüne titreyişi… Anlatacağım o kadar “iyi şey” var ki bu iş için, hayatımda kendimle gurur duymama sebep olan bir iş.

“Sorgu”nun yeni sezonu gelecek mi? İzleyenleri neler bekliyor?

Bence gelmeli! İzleyen herkesten aldığım yorumlar hep şöyle oldu “Bir bölüm diye açtım, on bölümü de tek günde bitirdim…”. O kadar gurur verici, motive edici bir şey ki… Yeni sezon hakkında hiçbir fikrim yok ama bir an önce hikâyeyi okumak ve ikinci sezona başlamak istiyorum.

Sevdikleriniz için yaptığınız en uçta sayılabilecek iyilik neydi?

Sevdiğim biri için yapacağım hiçbir şeyi uç olarak algılamam öncelikle, her şey mubah.



Komedi, drama, polisiye... Birbirinden farklı pek çok yapımda yer aldınız. Gönlünüzde en çok hangi film/dizi türü yer ediyor ya da hangisine kendinizi daha yakın, daha içinde hissediyorsunuz?

Şimdi hepsini çok fazla sevdim ama en çok istediğim şey ciddi bir komedi işinde yer almak, çünkü en çok sevdiğim şey eğlenmek ve gülmek. Bunu çok iyi başaracağımı, çevremde de duyuyorum.

Hayattaki en büyük hedefleriniz nelerdir?

İleride çocuklarımın benimle gurur duyacağı bir şekilde bu dünyaya iz bırakmak, onların hayatına iz bırakmak ve varlığımla insanlara öğretici bir yapıda bulunmak.

Varoluş amacınızı buldunuz mu?

Bence ben bu hayata insanlara bir şeyleri göstermek ve öğretmek için gelmiş olabilirim. Bu, bilgelik tarafından söylediğim bir şey değil…. Ben bir hayat ve aynı zamanda da olayları yaşıyorum, tecrübeler elde ediyorum, yaşadığım bu hayatın bana boş yere bahşedilmediğini düşünüyorum. Yaşadıklarımın ve hayatımın birbirine bir bağı var, insanlara çıkış kapısı öğretmek belki benim varoluş amacım; belki de umut olmak.

Zorluklarla nasıl başa çıkarsınız? Nazara inanıyor musunuz?

Şükretmeyi bilmek önemlidir. Nankörlüğü hiçbir inanç, hiçbir insanoğlu, hiçbir enerji sevmez. Sana sunulan her şeye iyisiyle kötüsüyle şükredeceksin. İsyan edip serzenişte bulunmayıp hep nedenini düşünüp doğru kapıyı bulacaksın. Nazar vardır, kötü enerji vardır, kötü insan vardır, çünkü kötülük vardır dünyada… Siz kalbinizi, zihninizi temiz tuttuktan sonra hiçbir şey sizi kirletemez.

Kendinizle barışık mısınızdır? Enerjiniz düştüğünde kendinizi tekrar nasıl, hangi aktivitelerle yükseltiyorsunuz?

Kendimi seviyorum. Şükürler olsun her şeyini seviyorum. Enerjim ister istemez düşer, yeri gelir kalp kırarım, yeri gelir duygularımı kontrol edemem ama en önemlisi bunun farkına varır, o kötü enerjimi hemen temize çıkarmaya, arınmaya çalışırım. Özür dilerim kırdığım kişiden, o bensem kendimden... Zihnimi ve bedenimi sağlıklı tuttuğum sürece enerjim temiz kalır.