KÖŞE YAZILARI | ADİL GÜRPINAR

Çikolata Tadı

Burası İstanbul. Yüzölçümü büyük, hayatları küçük. Gecenin ışıkları, gösterin bana tüm kaçamakları! (Adil Gürpınar)
 
   
 
 
     

Burası İstanbul. Yüzölçümü büyük, hayatları küçük. Gecenin ışıkları, gösterin bana tüm kaçamakları!

Markette alışveriş yaparken aceleci gözlerle raftan bir çikolata aşırmak gibidir aldatmak. Masum denen elin o rafa bir gider, bir gelir. Ama bilmezsin ki kameralar seni ele verir. İşin ucunda farklı bir tat vardır, dürtüler dipten alarm verir.

Kimseler görmeden, kimseler duymadan hatta karına, kocana bile çaktırmadan o tat dudaklarında bitiverir. Aslında biraz da ateşlidir. Ne de olsa bedenin zaafı, aklı başından aldı! Ancak bilmezsin ya da bilmek istemezsin, bu şehrin iç içe girmiş karmaşık sokakları birden karşına beni çıkartıverir.

Sokak lambasının ömrü gibidir senin gizli sandığın. Bir gece aniden sönüverir. Lambanın aydınlığı, sönünce gözlere dikkat çektirir. İşte öyledir, senin bana olan yalan aşkın.

Bu yaptıkların yüzünden sana ceza versem de seni Malta Adası’ na sürsem. Hatta oradan hiç geri dönmesen. Limanına demirli tüm gemileri ateşe versem de adı affetmek olan geri dönüşleri engellesem. Bu da sana benim en büyük bedduam olsa. Hatta o adadaki otoyolun sonunda bir levha vardır, “End Of The Road” yazan. Yerlisi, yabancısı önünde fotoğraf çektirir. İşte sen de öylesin artık. Sahte gülüşlerin süslesin hafızamdaki son kareni.

Şimdi söyle bakalım. Tatlı diyerek aşırdığın o çikolatanın aslında özü acı bir mahiyette değil mi? Ne o? Sesin çıkmıyor. Biliyorsun değil mi acemi tilki? Döneceğin adres belli! Hala kandırmaya mı çalışıyorsun ah postu değerli(!) Gerek yok toparlanma çabalarına, gerek yok debelenmelere, kılıf uydurmalara. Bu şehirde hayatlar küçük. Elbet var senden de sonrası. Sen geride bıraktığın parmak izleri arayadur daha, senin acemiliğin göz altındaki izden belli, tam bir ahmak yarası!

Ne ettin, kime ettin? Bence sadece kendini çentikledin. Belki sıkkınlık, belki hoyratlık. Belki de küçüklükten kalma bir haylazlık…

Mesela bu gece eve gelmesen, yanıma girmesen. Ben sadece sessizlik içersinde seni hafızamdan silsem. Seni özleyen yüreğimin, seni düşleyen hayallerimin, seni gören gözlerimin, seni hisseden tenimin ve sana müsama gösteren sabrımın fişini çeksem gecenin bu karanlığında. Benim için bittin desem, avaz sesim duvarlara kazınırcasına!

Bir gün gelecek ve o sana sırtını dönecek. Duyguların sıkı bir rüzgar yiyecek. Kıymet bilmez hallerin telaşa düşecek. Aklın geçmişe gidecek. İş işten geçecek. Çırpınışların seni kendi ruhunda boğuverecek. Geleceği görmek için müneccim olmaya ne hacet! O zaman geldiğinde senin tek dostun sinirden elinden düşürmediğin çikolatan olacak. Ne de olsa aşırmaya alışıksın sen! Tekrarlardan ibarettir alışkanlıklar. Sana kalsa masumsun sen, suçluluğa sebep olansa ben!

Peki ya alacağın kilolar?

Şimdi düşünün sahte kahramanlar kim? Kadınlar mı erkekler mi?


ADİL GÜRPINAR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>