Orta yaşın üzerindeki danışanım beni aradığında eşinin kendisini aldattığını ve evliliği için endişelendiğini söylemiş, en kısa zamanda benimle görüşmek istediğini belirtmişti. İlk seans görüşmesine geldiğinde oldukça tedirgin ve endişeli gözüken danışanım, evliliklerinin yirmi yılın üzerinde bir sürdedir devam ettiğini ve eşinin, yaklaşık üç ay önce bir hanım ile beraberliğinin başladığını söylerken sesi titriyordu... "Kocam yaklaşık dört aydır bir hanım ile berabermiş. Ben ise bu ilişkiyi üç ay önce öğrendim Çağatay Bey. Nasıl davranacağımı ve ne söyleyeceğimi bilemiyorum. İlişkilerini, kocamın o hanım için kiraladığı daireye almış olduğu eşyaların faturalarından öğrendim. Kocama sorduğumda inkar etmedi. İtiraf etti. Boşanmak istediğini söyledi. İnanamadım. Ama bir yandan da bu kadar kısa bir süre önce tanışmış olduğu bir kişi için yaptıklarını görünce, kocamla olan evliliğimi sorgulamadan edemedim" dedi... Ardından ise, "Lütfen bana yardım edin Çağatay Bey. Gerçekten kendimi kaybolmuş hissediyorum. Adeta büyük bir boşlukta gibiyim o benim neredeyse çocukluk aşkım. Onsuz yaşayamam. Nerede hata yaptım? Ne oldu da kocam böyle bir ilişki yaşamaa ihtiyaç duydu?" Danışanım, aslında aldatıldığını öğrenen birçok kadın gibi, kendini suçluyordu. Eşinin diğer hanım ile olan ilişkisinin mimarı sanki kendiymiş gibi bir duyguya kapılmıştı. Eşi ile neredeyse yirmi yıldır birlikte olan danışanım, bir yandan da böyle bir durumun çocukları tarafından öğrenilmesi halinde çok büyük bir yıkım yaşayacaklarını oldukça sık tekrarlıyordu. Danışanım, hiç aksatmadan seanslarına devam etti. Hem kendini, hem de evliliğini hem de eşini sorgulayan nitelikteki birçok konuyu birlikte yürüttüğümüz terapi sürecinde oldukça soğukkanlı bir şekilde analiz etti... Eşini gerçekten çok seven danışanım bir süre sonra eşinin farklı davranmaa başladığını, artık eve daha erken saatte gelmeye başladığını söyledi. Henüz eşinin diğer hanım ile ilişkisinin nasıl bir boyutta olduğunu bilmediğini söyleyen danışanım, eşiyle olan cinsel yaşamlarının da çok daha iyiye gittiğini söyledi o gün geldiği seansta...
Bir ilişkide, kadın da erkekle birlikte olurken iki farklı kimlikle birlikte olur. Erkekte kadın ile birlikte olurken iki kimlikle birlikte olur. Kadın erkek ile birlikte olurken, 'anne' ve 'kadın' kimliğiyle, erkek ise kadın ile birlikte olurken 'baba' ve 'erkek' kimliğiyle birlikte olur... Ancak birçok kişi bu kimliklerdeki enerjiyi oldukça tek yanlı kullanabilir. Dolayısıyla, kadın farkına varmadan kimi zaman eşinin annesi gibi davrandığında, kadınlık kimliği çok gerilerde kalabilir. Erkek, yılların alışkanlığıyla ilişkisini sürdürürken, yanındaki kişinin kadın kimliğiyle değil de anne kimliğiyle var olduğunu fark edince, ya bir arayışa girer, ya da karşısına o kimlikle var olmayı vaat eden biri çıkarsa, ona olumlu yanıt verir ve evliliğindeki kadına ihanet içerisinde olduğunu kabul etmez... Bu nedenle herkes ilişki içerisinde bulunduğu kişiyle ilgili var olma şeklini çok iyi belirlemeli. Nitekim, seanslar ileledikçe danışanımın fark ettiği ve ihmale sebebiyet verdiğini düşündüğü yanlardan biri de 'kadın' kimliğiydi. Dolayısıyla ilişki de eşiyle bu anlamda oldukça ihmalkarlık içerisinde olduğunu düşündüğünden, eksiklerini tamamlamaya başladı. Bu sayede de eşinin kendisini yenidn keşfemesine olanak tanıdı. Danışanım, son geldiği seansta, eşinin diğer hanımdan gördüğü yoğun baskı nedeniyle diğer hanımla ilişkilerinin bozulduğunu ve eşinin kendisine, eskisinden daha ilgili davrandığını belirterek, bu kez sevinç gözyaşları içerisinde yaşadıkları mutluluğu anlatıyordu... Seanslara düzenli olarak devam eden danışanım, ilişkisinde de yaşamının birçok alanında da oldukça mutlu bir şekilde yaşamını sürdürüyor. Danışanımın benimle paylaştıklarını, kendi isteği üzerine birçok kişiye olumlu örnek olması açısından paylaştım.
Sevgiler
Çağatay C. Öztürk
Psikoterapist
ÇAĞATAY ÖZTÜRK
YAZARA E-POSTA GÖNDER