KÖŞE YAZILARI | HİKMET SUNER

Ne Muhabbet Kaldı, Ne Edep.

Telefonla yatıp, telefonla kalkıyoruz. (Hikmet Suner)
 
   
 
 
     

Ne muhabbet kaldı, ne edep.

Herkesin elinde bir cep telefonu. Telefonla yatıp,telefonla kalkıyoruz. Telefon, yatağımızın başında duruyor. Uyuyuncaya kadar parmaklarımız telefonun tuşlarında. Artık bakmadan yazıyoruz.

Ezberledik.

Her yerde,her zaman bizimle. Yapışık kardeş olduk. Tuvalette bile. Yolda yürürken zaman zaman çarpışıyoruz. "Önüne baksana,körmüsün" ikazları artık unutuldu.

Biliyoruz ki, gözümüz, elimizdeki tuşlarda.

Bazen de yolda yürürken birisinin kavga ettiğini duyuyorsun. Bakıyorsun ki, telefonu dayamış kulağına,adeta dünya ile ilişkisini kesmiş,ver yansın ediyor. Bağırıyor. Hatta küfür de ediyor.

Evvelden sokakta bağıra bağıra konuşmak ayıptı. Saygısızlıktı.

Kulaklıkla konuşurken , "kendi kendine konuşuyor" görüntüsünü verdiğimizi de unutuyoruz. Yemeğe gidiyoruz. Herkesin elinde telefon. Ama telefonumuz elimizden düşmüyor.

Evvelden evlerde her odada bir televizyon var diye tenkit ederdik. Ev ahalisi odalarına çekiliyor,eline tabağını alan yemeğini odasında yiyiyor,ailede birlik beraberlik kalmadı diye şikayet ederken,şimdilerde görüntü olarak bir yerde bulunur olduk. Bu şartlarda yeni doğan çocuklar,evde sohbet-muhabbet olmadığı için ,konuşma yeteneğini kazanamayaçak gibi görünüyor.

Şaka bir yana durum çok vahim.

Aile, arkadaşlar bir araya gelelim diyenlerin birleştikleri tek nokta "kimse telefonunu yanına almasın" fikri. Görülen odur ki, saygı artık insanlar arasında yok oldu.

İnsanlar telefonlara o kadar kendilerini kaptırıyorlar ki, seslenildiğinde adlarını bile duymuyorlar.

Evde yangın çıksa farkında olmayacaklar. Bu saygısızlık değil de nedir?

Çalışma hayatını da menfi yönden çok etkiliyor. Kimse elindeki telefonu bırakamadığı için,çalışan işine konsantre olamıyor. Eli de gözü de telefonda.

"Mesaj mı geldi"?, "ne yazdı"? soruları ve beklentileri işte yanlış yapılmasına sebep olmakta.
Bazı iş yerlerinde cep telefonlarının kapatılması istenmektedir. Aslında kimse de bu durumla başedememektedir. Götürüsü de bir başka husus. Masraf....


Araba kullanırken mesaj yazıyoruz,telefonda konuşuyoruz.Sonra da kazalar oluyor.
Canlar gidiyor.Canlar yanıyor. Ders de almıyoruz. Sağlığa zararları da diğer bir konu.

Bu fani dünyada,kısacık hayatta birbirimizle huzur içinde ,sağlıklı,sohbet-muhabbet etmek,birbirimizle yakınen ilgilenmek varken, yabancılaşmak niye.?

Herkes kendi dünyasında.

Göz göze gelmiyor, Yüz-yüze bakmıyoruz.

Dokunmuyoruz, konuşmuyoruz, birbirimizle ilgilenmiyoruz, neşelenip, gülmüyor, eğlenmiyoruz.

İnsanız diye de sıfat taşıyoruz.

Robottan ne farkımız var ki?.

Tabii ki teknolojinin her şeyinden istifade edeçceğiz, ancak insan olduğumuzu unutmayacağız.

Öyle değil mi?.


HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>