Herkesi ama öncelikle kadınları vicdanlı olmaya davet ediyorum.
Zira insanın ilk bilgi, edeb, terbiye ve Allah korkusunu, iyi ve kötüyü ayırt edebileçek hususları öğrenebileçeği ilk yer aile, ilk kişi annesidir.
Maalesef Öyleleri var ki, "sen çalış ben yiyeyim" düşüncesini savunuyor ve uyguluyor.
Hatta anne kızına öğütlüyor.
Hepimiz, "aklı kıt, parası çok olan bir erkek" olsun cümlesini duymuşuzdur.
Bunun için de insanlar hain, zalim, acımazsız, bencil, vicdansız oluyor, bu uğurda yaptıkları herşeyi mübah görüyorlar.
Halbuki, erkeğin görevi almaksa , kadının görevi de muhafaza etmek, artırmak , israf etmemektir.
Tabii bu "özel " ve "asil "duygular için de aileden örnek alınması, büyüklerin çocuklarına öğretmesi gerekir.
Yoksa herkes birbirini madde olarak görür ki, en fenası, en acısı da budur.
İlişkide "şevkat ve merhametle" birbirine bağlı olmak esastır.
Aksi takdirde, çocuklar bile "ölsün de mirası bize kalsın", "ölsün de kurtulayım", "çekip gitsin bu evden" diye düşünür duruma gelebilir.
Elinden malı-mülkü alınan mı desem, büyüklerini döven, onlara ait olanları, yalan dolanla gasp eden mi desem..
Misaller bitmez tükenmez.
Yaşamın içinde sadece kendisini düşünerek , egoist duygularla hayatına yön verenlerin yanlız aile hayatında değil, her konuda kötü örnek teşkil ettikleri bir gerçektir.
Göya, "Allah tan korkan kuldan utanan" insanlarız.
"hastalıkta-sağlıkta", "iyi günde-kötü günde"...
Yaşadığımz dünyaya baktığımızda, evlenirken verilen sözlerin hiç bir geçerliliği olmadığı maalesef görülmekte.
Kadın dışarda çalışmasa bile, katkıda bulunmak, erkeğinin yükünü haifletmek için, evde dikiş diker, çocuk bakardı.
Şimdilerde konuştuklarımdan anladığım, açık açık ifade edilen "ben çalışmak istemiyorum.kocam bana baksın" cümleleri çok sıkduyulmakta.
Tek kişinin kazancı ile ev geçindirmeye uğraşan, hatta "ek iş" yapan nice aile reisleri mevcuttur.
Hayat yardımlaşma ve dayanışmadır.
Evlilik, aile, bunun en başında gelir.
El-ele, gönül-gönüle, ruh be-ruh, yek ahenk, tek vucut olarak, bir yastıkta ölünceye dek.
Hatta öyle bir birliktelik olmalı ki, ahirette de eşler gene birbirlerini istemeliler.
Birbirlerinden "razı" olmalıdırlar.
Sen benden razı, ben senden...
Buna dünyada da, ahirette de cenneti yaşamak denir.
"Hizmet ve itaat" kelimeleri hayatın özetidir.
Hizmet sevap kazanmak, hayır dua almak amaçlı, itaat de bunun yoludur, kurallarıdır, yöntemidir.
Yek vucut olduğun insana, çocuklarının babasına (veya annesine) ve ondan olanlara, gönülden davranmak, kalplerini kırmamak gerekmezmi?Bu ölümlü dünyada.....
Hikmet Suner
hikmetsuner@yahoo.com
HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER