Bir kadın en yakın kadın arkadaşına güvenir mi?

Erkek dünyaları, kadınlar arasında müthiş bir dayanışmanın, kaynaşmanın varolduğuna inanır...

Kadınlar bir oldu mu erkeklerin batacağına kanaat getirir...

Kadınların olduğu ortamlarda kafası çalışmayan, bilgisiz ve kadınlarla ilgili görgüsüz erkekler, “saçma kadın-erkek tartışmaları” açarlar...

“Biz erkekler böyleyiz... Siz kadınlar öylesiniz...” türünden incir çekirdeğini doldurmayacak, ipe sapa gelmez hiçbir geçerliliği ve pratik değeri olmayan lafazanlıklara başvururlar...

***

Kadınlar bu tartışmalardan sıkılırlar...

Kadınlar esasen fikir tartışmalarından sıkılırlar...

Kadınlar oyun isterler...

Oynanacak oyun, çözülecek insan, kendini çözecek adam, başka kadını göçertecek plan...

Kadınlar oyuncaklı fikirler, çarpıcı olaylar, merak ve istek duyulacak vakalar isterler...

Kadın mı üstün, erkek mi gibi hayatlarında hiçbir pratik değeri olmayan kelamlardan hazetmezler...

***

Çünkü bilirler ki, erkeklerle istedikleri şekilde oynayabilirler...

Nasıl isterlerse çevrelerindeki erkekleri oralara sürükleyebilirler...

Ne isterlerse onu enjekte edebilirler...

Hasılatı meyve niyetine toplayabilirler...

Onun için kadınlı erkekli meclislerde, erkek takımının açtığı “kadınlar şöyle, erkekler böyle” türü laf salatalarına hiç rağbet etmezler...

***

Kadın için erkek-kadın ilişkilerinin sosyo felsefi tartışmaları değil, başka erkeklerin başka kadınlar için ne yaptıkları önemlidir...

Ya da başka kadınların başka erkekler için ne yaptıkları..

Kadınlar başka kadınları gözlerler...

Ve kadınlar başka kadınları gözlerken, başka kadınlara hiçbir zaman güvenmezler...

***

Kadınlar, yakınları olmayan kadınlara zaten güvenmezler...

Bir kadın en büyük düşmanının ya da rakibinin bir başka kadın olduğunu bilir...

Onun için kankası kız arkadaşıyla ve diğer erkeklerle o rakibelere karşı ittifaklara girer...

Bir kadın işyerinde, özel hayatında, kamu hayatında, eğlencede, dansta, yarışmada daima bir başka kadınla rekabet eder...

Bu rekabeti erkekler farketmez...

Kadınlar hemen görür...

***

Kadınlar arası rekabet bilinir...

Ama yakın kadın arkadaşlar arasındaki ilişkiler bilinmez...

Kadınlar rakip kadınlarla, hayatla mücadelelerinde kendilerine kanka edinirler...

Kadın kankalar, arkadaşının bütün sırlarını bilen kızlardır...

İki taraf da birbirine güvenir, sırrını bölüşür, hayata ve rakiplere karşı bir bütün gibidir...

Kadın kadına kankalar, erkek kankalardan farklıdırlar...

Hayatta birbirlerinin her sırrını paylaşırlar...

Birbirlerini kollarlar...

Birinin düşmanı doğal olarak ötekinin de düşmanıdır...

Sevgililerine karşı stratejileri ve taktikleri beraber düzenlerler...

Her duruma karşı birbirlerine akıl danışıp, hareket ederler...

Birbirlerinin psikiyatrı gibidirler...

Hem birbirlerini rehabilite ederler, hem de birbirlerini desteklerler...

***

Bu anlamda kanka olan iki kadının arasına kimse giremez...

Bunun tek bir istisnası vardır...

Kadın kankaların hayatta birbirlerine güvenmedikleri bunu da açıktan belli etmedikleri tek bir istisna mevcuttur...

İki çok yakın kadın arkadaşın bile birbirine itiraf etmekten çekindiği tek istisna hayatlarındaki “erkekle” ilgilidir...

Bir kadın, hayattaki en yakın kadın arkadaşına bile, “sevdiği aşık olduğu erkekle ilgili güvenmez...”

Onu kız arkadaşıyla uzun süre başbaşa bırakmaz...

“Gözüm hiç arkada kalmaz...” demez...

Mutlaka bir gözü arkada kalır...

Çünkü kadın bir başka kadına ne kadar güvenirse güvensin, güveni sonsuzluğa erişmez...

“Ne olur ne olmaz” demeden duramaz...

Ne garip tesadüftür ki, birçok kız en yakın kız arkadaşlarının ihanetine uğrar...

Korktuğu için mi ihanet gelir, ihanet geleceğini bildiği için mi korkar orası bilinmez...

Bilinen, kadın kadını sevmez, sadece kanka kadınlar birbirini sever...

Onlar da herşeylerine güvense de “erkek konusunda birbirine güvenmez...”

Reha Muhtar
rmuhtar@gazetevatan.com
 

REHA MUHTAR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >