Rol aldığı tüm projelerde sergilediği performansı ile dikkatleri üzerine çeken güzel oyuncu, kamera arkasından oyunculuğa geçen serüvenini, yeni projesi Daha İyi Bir Yarın filminin detaylarını ve kendisine dair merak edilenleri MAG Okurları ile paylaşıyor...
New York Tribeca Film Festivali ve Altın Koza’da ödül kazandığınız “Nuh Tepesi” filminde sergilediğiniz oyunculuğunuz büyük ses getirdi. Sizin için nasıl bir deneyimdi?
Öncelikle tabii ki böyle bir projenin parçası olmak çok mutlu eden ve heyecanlandıran bir şey. Okuduğum filmlere, ödül alır mı? diye değil kendimi içinde görür müyüm? hikâye beni heyecanlandırır mı? yaklaşıyorum. Nuh Tepesini de okur okumaz hem dünyasından hem Ömer ve Elif’in ilişkisinden çok etkilenmiştim ama bu film ve yaratıcılarının mutlaka ödüllendirileceğini biliyordum.
57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ödüle layık görülen Gelincik filminde sergilediğiniz başarılı oyunculuğunuz ile büyük beğeni topladınız. Proje ilk elinize ulaştığında neler hissettiniz? Sizin için nasıl bir tecrübe oldu?
Gelincik, zor ve farklı bir projeydi. Açıkçası her zaman karşıma çıkacak bir hikâye değil ve çok da harika bir oyuncu kadrosuna sahip olduğu için projede yer almak istedim. Ahmet Mümtaz Taylan’a en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırdı. Ben de bu dünyanın bir parçası olduğum için hem mutlu hem de gururluyum.
Genç yaşınızda birbirinden başarılı oyuncular ile aynı projelerde yer almak nasıl bir duygu?
Bu konuda çok şanslıyım. Hep harika oyuncularla hatta hayranı olduğum ustalarla çalışma şansım oldu. Müthiş anılar ve deneyimler biriktirdim.
Başarınızın altında yatan sır nedir?
Başarılı olmak bu meslekte göreceli bir kavram. Tek amacım kendimi geliştirmek, iyi projelerde yer almak ve hakkını vermek. Bunun için de çok çalışıyorum.
Kamera arkasında editör yardımcılığı yaparken kariyerinizin zirveye çıkacağını ve Türkiye’de bu kadar sevilen bir oyuncu olacağınızı hayal ediyor muydunuz?
Açıkcası böyle bir düşüncem yoktu, hayat beni buna yönlendirdi. Aslında hep içimde vardı ama cesaret edememiştim. Bir gün yolum oyunculukla kesişti ve hayallerim değişti. Ben de kendimi bu hayale adadım ve elimden geleni yapıyorum.
Elem, Zeynep, Sevda, Ayper, Aslı gibi birçok farklı karakter ile izleyici karşısına çıktınız. Canlandırdığınız karakterler arasında kendinize en yakın hissettiğiniz karakter hangisi oldu?
Açıkcası hiçbirini ayıramam. Hepsi benim biricik kadınlarım hepsi birbirinden çok farklı ve özeldi. Birbirini tekrarlamayan, bana yeni bir dünyanın kapısını açacak karakterleri tercih etmeye çalışıyorum. Zaten her karakterim bana yeni bir Hande’yi tanıtıyor, o yüzden hepsini çok seviyorum.
Komediden drama, aksiyondan eğlenceye birçok alanda deneyiminiz oldu. Siz en çok hangi tarzı seviyorsunuz?
Komediyi de dramı da çok seviyorum. Eğlenebildiğim hikâye başka, ağladığım karakterler başka hepsinin içinde yer alırken müthiş keyif alıyorum. Sanırım aksiyondan çok duygunun ön planda olduğu anları daha çok seviyorum.
Hırslı, duygusal, güçlü, dişi pek çok karakteri yansıttınız. Projelerin dışındaki Hande Doğandemir’in mizacı ve hayata karşı duruşu nasıl?
Başta mesafeli ve soğuk dursamda tanıdıkça hiç öyle olmadığımı söylerler. Sanırım bu özellik Ankaralı olmaktan geliyor. Kontrollü, planlı ve adaletli olmaya çalışıyorum ama genelde neşeli ve eğlenceliyimdir. Hiçbir zaman hırslı biri olamadım ama inandığım şeyin arkasından sonuna kadar giderim.
Kendinizde eleştirdiğiniz özellikleriniz hangisi?
Sabırsız ve aşırı kontrol delisiyim. Özellikle işimde kontrol hep bende olmalı, her şeyi bilmeli ve planlamalıyım. Bu bazen yorucu oluyor.
Yeni bir projeye başlarken, senaryoyu okuduğunuzda öncellikle nelere dikkat ediyorsunuz?
Yeni gelen senaryoda; yaratılan dünyanın beni ne kadar içine çektiğine, karakterde ne bulduğuma ve onu inandırıcı kılabilir miyim bunlara bakıyorum.
Yeni projeniz “Daha İyi Bir Yarın” filminizin konusu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Çok farklı bir film olacak diye düşünüyorum. İlk okuduğum anda “içinde olmak istiyorum” dedim. Hikâye, 2060 yılında geçiyor, retro gelecek diyebiliriz. Yani atmosferi 1960’larda ama 2060 yılından bir konu. İntihar etmek isteyen Ozan’ın kendisine aşık Ekin ile karşılaşmasını ele alıyor. Dünyası, hikâyesi ve karakterleriyle çok uzun zamandır denk gelmediğim bir proje o yüzden çok heyecanlıyım. Yönetmen ve senaristimiz Emre Kavruk ve partnerim Yağız Can Konyalı benim yol arkadaşlarım iyi ki onlarla bu yola beraber çıktık.
Film hazırlığınızın dışında yakın zamanda sizi görebileceğimiz başka projeler var mı?
Şu an için görüştüğüm projeler var ama netlik kazanmış değil. Önümüzde, Hükümsüz’ün ikinci sezonu görünüyor.
Oyunculuk üzerine kurulu bir kariyeriniz olmasaydı eğer hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Çiçekçilik eğitimi aldım, bitkiler ve fotoğraf çekmekle ilgilenirdim ama bu ikisinden de vazgeçmedim halâ yapabilirim ve bunlarla ilgili bazı planlarım var.
Dışarıdan bakıldığı zaman hem samimi hem de mesafesini koruyan bir duruşunuz var. Sizi siz yapan en büyük özelliklerinizi öğrenebilir miyiz?
Tam da özetlediğiniz gibi sanırım beni mesafeli bulurlar ama kolay iletişim kurarım, hatta enerjimin tuttuğu insanlara karşı duvarımı hemen kaldırırım. Bu bazen beni kırabiliyor ama ben de böyleyim işte
Yeni projeler, setler, çekimler derken yoğun tempolu bir iş hayatına sahipsiniz. Kariyer kadar sevgi de hayatın büyük bir parçası. Aşk sizin için ne ifade ediyor?
Aşka çok büyük anlamlar yüklemiyorum, bir ihtiyaç olarak da görmüyorum. Dediğiniz gibi hayatın bir parçası aşkı da zaten bir başkasına duyulan his olarak özetleyemem. Birçok şeye karşı olan tutkumuz, benim için bu da hayatın bir parçası.
Sizi uzun ve dolgun saçlarınız ile biliyoruz. Ancak değişiklik yaparak saçlarınızı kısalttınız Uzun saçlarınızdan vazgeçmeye ve bu imaj değişikliğini yapmaya nasıl karar verdiniz?
Uzun süre, uzun saç kullanınca ve her proje de öyle görününce bir imaj değişikliği yapmaya karar verdim. Benim için cesaret isteyen bir karardı ama yaptım bir delilik, hem çok sevdim hem de çok güzel tepkiler aldım. Zaten yeni imajım, Hükümsüz ve son filmim Daha İyi Bir Yarın’da karakterlerim için çok uygun oldu. onlar bittikten sonra tekrar uzatmaya başlayabilirim.
Sporunuzu aksatmıyor, sağlıklı besleniyor hatta glütenli besin tüketmemeye de özen gösteriyorsunuz. Bunların dışında formunuzu korumak için neler yapıyorsunuz?
Ben bazı sağlık sorunlarım yüzünden tüm beslenme düzenimi değiştirmek zorunda kaldım. Süt ürünleri ve gluten hayatımdan çıktı ama bu düzen bana çok iyi geldi. Onun dışında hareket etmeyi aksatmamaya çalışıyorum.
Çok duru ama dikkat çekici bir güzelliğiniz var. Bu güzelliğiniz altında yatan sır nedir?
Çok teşekkür ederim, genetik diyelim anne ve babama çok benziyorum. Açıkcası pek bir şey yapmıyorum sadece yaş aldıkça yeni yeni bakımlara başladım ama daha az makyaj yapıp doğal içerikli ürünler kullanmaya özen gösteriyorum.
Yeniden yoğun bir tempo içerisindesiniz. Bu tempoda kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Çalışırken başka bir şey yapmaya pek vakit bulamıyorum. Araya spor sıkıştırıp enerjimi yükseltmeye ya da arkadaşlarımla ve ailemle buluşup biraz kafa dağıtmaya çalışıyorum.
Kadınlar üzerinde kurulan standart bir güzellik anlayışı var. Peki sizin güzellik anlayışınız nedir?
Bu konuda söyleyecek çok şeyim var, maalesef her kadın ve genç kız bu baskıdan mağdur ve kimse nelere sebep olabileceğini düşünmüyor. Benim güzellik anlayışımın dış görünüşle hiçbir ilgisi yok. Kendi gibi olmayı başarabilen herkese hayranım.
Fotoğraf çekmeyi de çok seviyorsunuz. Bu anlamda herhangi bir planınız var mı?
Oyunculuktan sonraki en büyük tutkum fotoğraf çekmek. Birçok dijital ve analog makinam var yanımdan da ayırmıyorum. Eğer yanımda yoksa mutlaka telefonla bile gördüğüm anı yakalamaya çalışıyorum. Sergi açma konusunda destekleyen çok kişi var benim de zaten planlarımın arasında. Çalıştığım her sette insanları çekiyorum, belki bir gün o arşivimi açarım.
Hayat mottonuzu öğrenebilir miyiz? Anı yaşamayı seviyorsunuz yoksa hep planlı mı hareket ediyorsunuz?
Bazen hiç düşünmeden, o an içimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Ama işimle ilgili konularda hep çok planlı olmaya dikkat ediyorum.
Hayatınızda elde ettiğiniz başarılı ve yaşadığınız değişimleri düşününce gelecekti Hande’ye neler söylemek istersiniz?
Her şey olması gerektiği gibi. Senin için en iyisi oluyor, korkma ve anı yaşa.
Son olarak ileriye yönelik planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Şu an için sinema filmimin yolculuğunu bekliyorum. Hükümsüz’ün ikinci sezonuna başlayacağız. Görüştüğüm başka projeler de var ama en çok yeni bir oyunla sahnede yer almak istiyorum.
Hande Doğandemir: “Aşka çok büyük anlamlar yüklemiyorum, bir ihtiyaç olarak da görmüyorum”
Hem ulusal hem de uluslararası film festivallerinde birçok ödüle layık görülen Nuh Tepesi ve Gelincik filmlerinin yetenekli başrol oyuncusu Hande Doğandemir, Ağustos kapağımızın konuğu oldu.
“Çocukları İnternet Bağımlılığından Korumanın 12 Yolu”
“Think Amsterdam! İstanbul`da!”
“Yeni Normalde Turizm İşletmelerine 6 Öneri”
“Cuma Akşamı Babylon'daki Partiyi Sakın Kaçırmayın!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32